Hemen üzerimi giyindim ve aynanın karşısına geçtim,saçlarım düz eh yani iyilerdi işte ya. Fazla makyaj yapmak istemedim rimel ve hafif ruj sürdüm sadece. Tam odadan çıkacaktım ki kafamdaki tilkiler iş başına geçti. Birazcık kurcalayabilirim diye düşündüm. Duvarlar sarı-kırmızı -koyu galatasaraylı arkadaş- yatağın yanında kıyafet dolabı, yatağın karşısında komidin vardı. Dolabın üstündeki bir fotoğraf dikkatimi çekti,birkaç sene öncesine aitti ama çok tatlıydı. Kurcalarken kendimi kötü hissettim ve odadan çıkmaya karar verdim. Oturma odasına gittiğimde Aras beni bekliyordu,kolsuz lacivert-ten rengi detayları olan bir tşhört,beyaz pantolon ve beyaz convers giymişti. Anlaşmış gibiydik ama o çook tatlı olmuş pislik. Beni görünce ayağa kalktı ve yüzünü buruşturdu. Bu hareketine sinirlenerek beğenmedin mi ?? dedim. Güzelde sence de biraz açık değil mi ?? diye sordu. Bu cümlesi beni güldürdü,yoo bence çok iyi dedim. Diyecek bişeyi yoktu peki demekle yetindi ama kendi kendine mırıldandığını duyabiliyordum. Ben bıyık altından gülerken hadi çıkalım dedi,başımla onayladım ve çıkmak için kapıya yöneldim. arabaya doğru yürürken ya bence fazla açık hem üşürsün dedi. Kahkaha atmamak için kendimi tutsamda bir işe yaramadı. Ben kahkahalara boğulurken o tek kaşını kaldırmış beni izliyordu. Kendime geldiğimde elimdeki çeketi gösterip merak etme çeketim var dedim. Bişey demedi ama koca bir off çektiğini duydum. Arabaya yaklaştığımızda benim tarafıma geçerek kapımı açtı,bu hareketinin üzerine çok şaşırdım ama bozuntuya vermedim. Teşekkür ederim bayım deyip yerime oturdum. Birsey değil madam görevimiz deyip sürücü koltuğuna oturdu. Ee söyle bakalım centinmen çocuk nereye gidiyoruz dedim konuşma başlatmak istercesine. Tek kaşını kaldırıp bana döndü ve şakacı bir edayla çocuk mu ?? gerçekten mi deyip kahkaha atmaya başladı. Ne olduğunu anlamasam da bende gülmeye başladım. -dengesiz valla dengesiz bu çocuk- Kahkahaların arasında süpriz demesiyle ortam sessizleşti,arabanın içi radyodan gelen Duman-Senden Daha Güzelin ritmiyle dolunca içim kıpır kıpır oldu ve ellerimi çırpmaya başladım. Aras bu hareketime kahkahalarla gülerken kızardığımı hissettim ve sessiz,sakin oturmanın daha iyi olacağını düşündüm. -dansımı içimden de yapabilirdim heralde- Bu hareketimle Aras'ın mırıldandığını duydum ve sonra müziğin sesi daha çok açıldı,Aras'a döndüğümde göz kırpıp arabanın üstünü açtı. Bu istediğin gibi eğlen demenin farklı bir yoluydu. Gülümseyip şarkıya eşlik etmeye başladım,bir zaman sonra ayağa kalkıp dans etmeye başladım. Şarkı bittiğinde istemsizce yerime oturdum. bu kadar çok mu seviyorsun bu şarkıyı diye soran Aras'a baktım ve evet anlamında başımı salladım. O zaman bu bizim şarkımız olsun dediğinde istemsizce ağzım aralandı. Kan yanaklarıma hucum etmişti.-allahtan arabanın içi karanlıktı- Bişey diyemiyordum tek yaptığım şey başımı sallamaktı. Artık bir şarkımız vardı Resmen bizim bir şarkımız vardı. O kadar mutluydum ki etrafta salak salak koşmak istiyordum...
