Evet şuan çok büyük bir çıkmazdayız ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ve artık Korayda stres yapıyordu Herkez donuk bir şekilde bekliyordu korkuyoduk ve Yaprak titriyordu. Sesimin titremesine istemediğim için biraz durup olayları sindirmeyi bekledim ve "Tamam o kadarda kötü değil sakin olun"dedim. Yaprak "Sakin derken ben bunları filmlerde görsem ağlarım sen ne diyorsun ya"dedi sert çıkışmıştı sesi çok sinirliydi kalbimi kırmıştı ve susmak zorunda kaldım. Caner Yaprağı dürtü ve yaprak yaptığından pişman olmuş olacak ki özür dilerim dedi sorun değil dedim ama sorundu
Neyse şuan daha önemli şeyler vardı. Koray "Hadi ama biz böyle beklersek sonumuz hapishane olur" dedi ve daha çok strese girmiştim. Koray "Etrafınıza bakın fotağrafta filan çekin bişey ler buluruz belki Hadi salanmayın"dedi. Etrafa bakınıyorduk ve tekrar konuşmaya başladım. Eee cesetti napacağız. Caner "Nereden bilelim biz her gün senin gibi filmler diziler izlemiyoruz sen söyle napacağız". Bu seferde Yaprak dürtü ama Caner geri adım atmadı. " Nerden biliyim bence direkt kaçalım". Caner "çok iyi fikir hadi" dedi alaycı bir ses tonuyla "senin daha iyi bir fikrin varsa söyle"dedim. Koray" yeter kaç yaşındasınız siz kendinize gelin etrafa bakının Hadi sonra düşünürüz"dedi hemen etrafa bakınmaya başladık.
Hiç bir şey yok harabe bir yer işte diye içimden geçirdim. Yaprak "duvarda yazılar var" dedi ve hemen sesin geldiği yöne doğruluk Koray" ne yazıyor"dedi. Yaprak sesli bir şekilde okumaya başladı " Boş konuşanlardan sıkıldım belkide sıra boş konuşanları susturmaktadır. bunu bir yerden duymuştum"dedi Caner hemen atıldı "bu Anılın yazdığı şey" Yaprak "Bunu Anıl mı yaptı yani" Koray "belki Anıl bu yazıyı yazdıktan sonra oldu bu olay". "üfff napacapız". Koray "Fotağrafını çekin şuranın belki bir işe yarar sonrada burayı izleyen kamera filan varmı bakalım" Koray kendine gelmişti işte bu benim tanıdığım Koraydı. Etrafa bakındık yoktu hiçbir kamera yoktu. Caner"Bir tane bile kamera yok bune ya"dedi. Koray "bu iyi bişey bizim buraya girdiğimizin kanıtı yok bu cesetti burda bırakalım bulsunlar da ailesinin haberi olsun." Gidelim o zaman neyi bekliyoruz ". Yaprak koşarak çıkmaya başladı" Yaprak yavaş bizi görmemeleri lazım şüphelilerden oluruz dedim Yaprak yavaş bir şekilde yürümeye başladı. Bizim oradaki parka gelmiştik çok korkuyoduk sert bir rüzgar esti. Caner" Yaprak korkudan mu titriyorum yoksa üşüyomusun dedi. Yaprak "ikisinde ama korku ağır bastı dedi.Koray" hadi evlere geçelim yarın dinç olmamız lazım dedi ve evlere ayrıldık.
Eve gelmiştim üstümü çıkarıp direkt yatağa girdim. Bir kapı sesi geldi bu Rüya olmalıydı Rüya senmisin diye bağırdım. Rüye evet dedi ve odama daldı. Yüzü düşüktü ne oldu diye sordum. Şu kafeyi işleten adamın kızı kaybolmuş o yüzden gidemedik dedi. Bu beni baya korkuyu kızı kim tanıyormuyuz diye sordum merakla evet yani sayılır bizim okulda okuyormuş kayıp ilanı filan astık bizde yardım filan ettik bütün polisler onu arıyı annem bunu duyunca bizi tedbir olsun diye çıkartmıyıcak kesin üff dedi. Ben şaşkındım bunu hemen bizimkilere söylemeliydim Rüyayı odadan çıkarttığım gibi telefonu elime aldım.
Gevezeler diye bir grubumuz vardı oradan aramıştım olayı anlatım ve hepimiz kararsız kalmıştık söylemeli mi yoksa söylememeli miyiz? Yaprak "bulmaları uzun sürecektir o harabeye kimse bakmaz gidip söylesek mi?" Söyleyelim diye destek çıktım herkez tamam diyince de sabah buluşup beraber bir konuşma hazırlayacaktık.
Sabah olmuştu üstüme bir eşofman ve tşört giydim okula gidiyorduk. Kararsızdık bir yanımız söylemek istiyor bir yanımız istemiyordu.
Okula gelmiştik ve müdür bütün öğrencileri sıraya dizmiş konuşma yapıyordu tabikide konu cesedi. Kızın ismi melisaymış. Herkes seferber olmuştu kız okulda baya tanımıyormuş ama biz tanımıyorduk.
Okul bittmişti karakolun önüne gelmiş yoldada ne diyeceğimiz konuştuk bu olayı Rüyaya anlamamıştım korkacaktır. Doğruları anlatacaktık dün gidip gördüğümüzü ama korkudan söyleyemedik diyecekti.
İçeri girdik tek tek sorgulandı hepimiz aynı şeyleri demiştik. Harabeyi onlara gösterip gösteremiyeceğimizi sordular bizde gösterebileceğimizi dile getirdik gelmiştik herşeyi başladığı yere gelmiştik Yaprak titrediği için o kapıda bekledi Caner de ona eşlik etti. Biz Korayla odayı gösterdik ve Ceset yoktu nasıl diye bağırdım olamaz dedim. Buradaydı diyerek inkar etim. Tabikide inanmadılar ama fotoğraflar vardı. Hemen telefonumu açtım galeriye girdim fotağrafta yoktu Korayı dürtüm fotağrafta yok diye fısıldadım oda aramaya başladı ondada yoktu.
Polisler bizi şüpheyle bakıyordu. Koray gerçek olduğunu yalan söylemediğim izi tekrar tekrar dedi. Adliye geldi ve etrafa bakınmaya başladı. Bu olay ailelerimize söylenecekti ve tepkilerini hayal edebiliyordum. Yerde kan izleri buldular bu kurtuluşumuz olabilirdi. Bu o kızın kanımıydı ona bakılacağı söylendi polis merkezine tekrar gittik ailelerimiz oradaydı. Güzel Bi fırça yedik. Ama korktuğumuz için çok bişey demediler eve gitmeye koyulduk eve giderken Bi yandanda bu olayların nasıl olduğunu anlamaya çalışıyorduk Ceset gitmiş olabilir ama telefonlardaki fotağraflar onlar nasıl yok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMİYENLERİN ACISI
Novela JuvenilHayatımda düzgün giden bişey yok yani şakasız yok olaylar çok karışık kafamda olaylar kadar karışık önce çocukça eyleniyoduk ama işler ciddiye bindi ben arkadaşlarım ve Anıl ve Anıl dedim çünkü başrol Anıl olaylar büyüdü hemde çok büyüdü çocukça şak...