Günü Baransel'in bana şirkette uygun bir iş bulmasıyla bitirdik. Hoş iş pek uygun değil ama iş iştir. Ne olarak mı çalışacağım?! Az çok tahmin ettiniz bence. Aklımdan geçirirken bile deliriyorum. Tek bir kelime ile beni çaycı yaptırdı. Ben sanmıştım ki daha iyi bir iş olur. Ahh delirmek üzereyim...
-Ertesi Gün-
Sinirle yatağımda doğruldum. Başımda aslan kükrüyordu. Abim ile aynı odada uyuyunca böyle oluyor tabii. Çok sinir bir durum hiç bir şeyim bana ait değil. Odamın da olmadığı gibi. Ama ben paramı biriktirip tabikide kendi başımın çaresine bakıcağım ve bu evi terk ediceğim. Bir daha dönmemek üzere. Biraz daha uyumaya çalıştım ilk başta. Ama olmuyor. Tam horultu kesiliyor ve uykuya dalacağım tekrar devam onun için daha fazla zorlamayarak odadan çıkmadan önce kıyafetlerimi aldım banyoda giyinirdim. Dar paça kot üstüne de abimin tişörtlerinden birini aldım. Zaten benim tişörtlerim de erkek tişörtü ama abimin tişörtleri ayrı güzel kokuyor o yüzden onunkileri giymek daha çok hoşuma gidiyor. Banyoya gidip hızlıca giyindim ve evden kendimi dışarı attım. Ahh sonunda...
Yürüyerek şirkete gittim. Yürürken müzik dinlemeye bayıldığım için çantamdan kulaklığımı çıkartıp kulaklarıma taktım. Kulaklıkla müzik dinlerken sanki kendi klibimi çekiyormuş gibi nedense havaya giriyorum. Çoğu zaman bu sebepten dolayı ölüm tehlikesi geçirdiğim doğrudur. Ama eğleniyorum işte. Kimin umurunda?
Sonunda şirkete vardığımda vakit kaybetmeden Baransel'in odasına yol aldım. Acaba yine uyuyor muydu? Ama daha saat erken yeni uyanmıştır heralde. Uyumuyordur bence. Kapıya tıklatmadan içeri daldım. İçerde kimse yoktu. Ne yapacağım şimdi? En iyisi danışmaya gitmek. Baransel'in odasından çıkıp danışmaya gittim. Dünkü kadın vardı. Ona bayan demek istemiyorum çünkü dün yeterince sabrımı taşırdı. Telefonla konuşmuyordu ama yanındaki bayanla konuşuyordu. Onu görmezden gelerek yanındaki bayana sorumu yönelttim.
" Hanfendi Baransel bey odasında yok. Nerede acaba?" Diye sordum.
"Kendileri daha gelmediler." Diye yanıt verdi. Neredesin Baransel ya? Bir de onu aramakla uğraşacağım.
"Nerede bulabilirim peki? "
"Evlerindedilerler heralde. Bilemiyorum." Hah bilsen şaşardım zaten. Siz burada ne diye oturuyorsunuz ki?!
"Numarasını verseniz?" Dedim kibar olmaya çalışarak tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırdı değil mi?
" Veremeyiz. Beklemek zorundasınız." Dedi son derece ciddi bir şekilde.
"Peki şöyle yapalım. Siz onu arayın. Ve adımı söyleyin. O zaten beni ister." Mantıklılığımı konuşturmuştum yine. Ah ben yok muyum? Kadın başını salladı ve numarayı çevirdi. Bir kaç çalmanın ardından açtı Baransel telefonu.
'Baransel bey meraba ben şirketten arıyorum sizi. Burada bir bayan var ve sizi aramamı istedi.' Başını salladı. 'Tamam anlıyorum.'
"Adınız ne?" Dedi.
"Arya. Ver artık şu telefonu bana." Diye çemkirdim. Şunun şurasında bir telefon numarası alıp telefonu kapatacaktım. Kadın şaşkın bir şekilde bana baktı. Ağzını konuşmak için açacaktı ki. Telefonu elinden aldım.
'Alo Baransel bey' Çok sinir bey demek. Bey dediğimi duyunca gülmeye başladı. ' Hadi numaranızı verinde kapatayım telefonu.' Dedim zorlukla. Gerçekten bey demek benim için niye bu kadar zor. Bir türlü anlayamayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişen Roller
Fiksi Remajaİki genç ikiside rollerini unutmuş... Oynamaları gereken roller ise kız ve erkek oldukları biri olmaması gereken kadar erkek biri olmaması gereken kadar kız.. Unuttuklarını birbirlerine hatırlatacaklar hepsi zamanla...