1. Bölüm

39 6 8
                                    

"Bir Milyon dolar" bir milyon dolar, görevi temiz bitirirsem aldığım en yüklü paralardan birisiydi, "Kim için bir milyon dolar teklif ediyorsun?"

"Öz kızım için." Öz kızın için mi? Bu biraz alçakça değil miydi, öz kızını öldürmesi için kiralık bir katil tutmak, "Öz kızın mı? Öz kızını öldürmek istediğine emin misin?" Güldü, "Sen koskoca Avcısın, neden bu kadar şaşırdın, daha önce gelmedi mi hiç böyle bir teklif?" Evet koskoca avcıydım, ve bir çok insanla çalışmıştım, ama öz kızını öldürmek isteyeni ilk defa görüyordum, "Öz kızını öldürmek isteyeni ilk defa gördüm, benim için bile fazla canice." Gözlerime alaycı şekilde baktı, "Ee, Avcı, kabul ediyor musun?" Öz kızı olması bir şeyi değiştirmezdi, sonuç olarak benim işim buydu, ve müşteri bunu istiyordu, "Kabul. Bir milyon doları iş biter bitmez alırım." Yüzünden düşmeyen gülümsemesi daha da genişledi, "Avcı, sana beş ay süre, beş ay sonra ölüm haberini almak istiyorum." Başımı salladım, "Beş ay bittiğinde ölmüş olacak, merak etme." Elindeki katlanmış kağıdı bana uzattı, kağıdı ondan aldım ve yüzüne baktım, "Kızın ismi ve evinin adresi içinde yazılı," sustu ve bir zarf uzattı, "bunda da son bir aydır çekilen fotoğrafları var." Zarfı açıp fotoğrafları çıkarttım, 25 tane fotoğraf vardı, beş fotoğraf dışında hepsi farklı yerlerde çekilmişti. "Paranın elli bin dolarını hesabına şimdi attık, geri kalan tüm para beş ayın sonunda kız öldüğünde hesabında olur" bu sefer ben güldüm, elini sıkmak için elimi uzattım, karşı tarafta elini uzattı, "Avcının elinden avını kimse alamaz diyorlar, bakalım doğru muymuş"
"Doğrudur, kimse elimden alamaz." Elimi çekip küçük kağıdı açtım ve bilgileri okudum, daha sonra arkamı dönüp evden dışarıya çıktım. Avcının avını kimse elinden alamaz. Doğru bir sözdü, avımı kimse elimden alamazdı.
_




"Efendim Sezgi" telefondan Sezgi'nin sesi gelmiyordu bunun yerine hışırtılar geliyordu, sanki telefonun başında poşetle oynuyor gibi, "Heh, Asena, nerdesin?" Nerede miyim? Gerçekten bilmiyormuş gibi soruyor muydu? "Nerde olabilirim Sezgi? Fakülteden çıktım eve gidicem taksi bekliyorum." Evet, sonunda beklediğim taksi gelmişti, taksiye binmek için bir hamle yapıyorken, birisi benden hızlı davranıp taksiye binmişti, "O taksi benim yalnız" dediğimde bana baktı, "Nereden senin oluyormuş, düz ilerle abi" taksinin gözümün önünden gidişini izledim, derin bir nefes verdiğimde neden onun o platin sarısı saçlarına yapışmadığımı düşünüyordum, "Alo, alo Asena" tekrardan telefonu kulağıma dayadım, "Efendim Sezgi"

"Seni almaya geliyorum, sonra size geç-" lafını kestim, "Sezgi, beni almaya geldiğini şimdi mi söylüyorsun?"

"Kızım mal mısın? Söyledim duymadın, taksi maksi birine bir şeyler zırvalıyordun" derin bir nefes verdim, "İyi tamam bekliyorum gel hadi" telefonu kapattım ve çantama attım, arkamda kalan durağa doğru ilerleyip oturdum ve Sezgi'yi beklemeye başladım. Buraya bir durak koymuşlardı ama bu durağa gelen giden olmuyordu, ne kadar saçmaydı.

Başımı arkamdaki cama yasladım ve gözlerimi kapattım, yanımda hissettiğim hareketlilik ile gözlerimi tekrar açmak zorunda kaldım, yan tarafıma baktığımda birisinin oturduğunu gördüm, koyu kahverengi gözleri ile bana bakıyordu, "Yanına oturdum ama, rahatsız etmedim umarım" gülümsedim, "Hayır, önemli değil" önüne döndü ve telefonuyla ilgilenmeye başladı, kumral saçları alnına düşmüştü, "Dolmuş bekliyorum, kaç dakikada bir geliyor, biliyor musun?" Diye sordu, telefonundan başını kaldırıp tekrar bana baktı, "Dolmuş mu bekliyorsun?" Diye alayla sordum ve gülmeye başladım, "Evet" dedi ve kaşlarını çattı, "Buraya dolmuş gelmez ki." Dediğimde anlamaz gözlerle bana baktı, "İyi ama, burası bir durak, ne demek dolmuş gelmez"

"Bizde henüz çözemedik, tek bildiğimiz bu durağa dolmuş gelmediği, ama taksi geçiyor, boş taksi bulursan binersin." Çantamdan telefonumu çıkarttım ve bildirimlere bakmaya başladım, "Sen taksi mi bekliyorsun?" Başımı telefondan kaldırıp ona baktım, "Hayır ben arkadaşımı bekliyorum" taksiyle gitmiştim aslında şimdiye kadar, tabi o platinli cadı taksimi çalmasaydı, "Anladım, Ateş ben bu arada" gülümsedim, "Asena ben de" bir daha karşılaşmayacağın insanlarla tanışmak garip geliyordu bana, bir daha nerede görüşeceğiz de tanışıyoruz ki? "Memnun oldum"
"Bende" çalan kornayla gözlerimi Ateş'in üzerinden çekip sesin geldiği tarafa baktım, Sezgi gelmişti, "Arkadaşım geldi, sana iyi beklemeler" dedim ve yanından kalktım.

AvHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin