Maçtan bir hafta öncesinde yapılan antrenmandan sonra tüm maça çıkacak boksörlerin kilosu ölçülmüştü. Kilo vermesi gerektiği için azar yiyip ağır diyete girecek olanlardan da birisi Jungkook'tu. Belki bilmeyenleriniz vardır, maçlara kendi kilo bazındakilerle girersiniz. O yüzden maçtan önce sporcuların kendi kilolarını kontrolde tutmaları gerekir.
Eksikleri vardı, antrenörün onları sıkı takibe aldığı dönemdi. Gece yarısını çoktan geçmişti, Jungkook'un bitkinliği, yoongi'nin yeni iyileşmekte olan omzu ve hobi'nin neşesi birbirlerini dengeliyordu. Soyunma odasındaki duşların ısı ayarlaması yoktu, buz gibi su akıyordu. O suyun altında titremeyi iliklerine kadar hissettiği kısa bir duş almıştı ve kıyafetlerini giyinirken diğer boksörlerin kendi aralarında bir şeyler konuştuklarını duymuştu. Onlara kulak vermişti ama ilgilenmiyormuş gibi bir görüntü oluşturmak için üstünü yavaşça giyiniyordu. Çantasının boşluğunu kurcalarken onlara sizinle ilgilenmiyorum imajı vermeye çalışıyordu.
"Duydunuz mu, şu üstteki bakkalın oğlu ibne çıkmış."
"O gerçek miydi? Abi iğrenç. kesinlikle iğrenç"
"Eeee nasıl anlamışlar?"
"Aşk mektuplarını yakalamışlar. Bir de rujlu öpücük konduruyormuş"
Bir kahkaha kopmuştu. Jungkook yüzündeki öfkeyle çantasında olmayan deodorantının sinirindeydi. "Hangi piç aldı yine deodorantımı!" Yüksek çıkan sesle diğerleri susup Jungkook'a bakmış ve içlerinden birisi deodorantı ona fırlatmıştı. Deodorant ve kokuların altın kadar değerli ve zor bulunur olduğu bir dönemdi. "Bir daha izinsiz eşyalarıma dokunmayın" yüzünü onlardan çevirdiğinde o beş dakika önce kabadayılık taslayan tipler susmuştu. Çok uzun sürmeden yine o bahsettikleri "ibne" hakkında konuşuyorlardı. Eşcinsellerin idam edilmesi konuşulan bir dönemin 20'li yaşlarındaki gençleriydiler.
Oradan ayrılmadan hemen önce bu "ibne"nin darp edildiğini öğrenmişti. sesini çıkartamıyordu. Sesi çıkanın sesini keserlerdi. yanında dört kişiyle evine yürümeye çalışıyordu. Öfkelenmişti. Her ne kadar eşcinsellik ona yanlış gelse de öfkelenmişti. Birisine zarar vermemişti ama darp edilmişti o ibne çocuk. Eşcinselin tanımı yoktu, adı yoktu. İbne kelimesinden ve genelevlerden başka bir şey bilmiyordu onlar hakkında.
Telefon kulübesinin önünden geçerken çocuklar onu dürtmüştü. Masum bir şaka için onu zorlamaya başlamışlardı. "Hadi oğlum senin paran var biliyoruz işte. vardır senin jetonun arayalım işte lütfen." Bogum'un ısrarlarıyla sarma sigarasını içerken cebinden bir jeton çıkartmıştı ve ona vermişti. Bogum hevesle random bir numara çevirirken telefonun dibine girmiş çocuklara gözünü devirmişti.
Bir sporcu olarak kullandığı cigara bu toplumdan onu soyutlayan iki şeyden birisiydi. ilki bir şeylere vurmaktı, bu yüzden de boks konusunda başarılıydı. Çok para kazanmasa da kendisine yetecek kadar para kazanıyordu. hafta sonları da fotoğrafçılık yapıyordu. Kahkaha atıp telefonu kapattıklarında bogum ve pislik arkadaşlarına yüzünü ekşitmişti. Israrla bir numara çevirip zorla Jungkook'un eline vermişlerdi. "Sana güveniyoruz, işlet gel" diyerek önden yürümeye başlamışlardı. Kalakalmıştı Jungkook.
Elindekinin etkisi gözlerini anlık kızartmıştı. Telefonu kapatacakken gelen "alo" ile telefonu kulağına götürmüştü. Saat belki de gece 2 olmuştu, bilmiyordu.
"Merhabalar" Jungkook ne diyeceğini bilmiyordu.
"Pardon, kim olduğunuzu öğrenebilir miyim?" gelen ses gerçekten tok bir o kadar da mızmızdı. Gülümsemesine engel olamamıştı.
"Ben Jungkook, Jeon Jungkook"
"Sizi tanıyor muyum?"
"Şey, hayır. Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Ben boksörüm, antrenmandan çıkınca arkadaşlarım random bir insanı arayıp bana verdiler ve defolup gittiler. Bunun yaşanacağını tahmin edememiştim."
"Saat 1.23 bu saatte antrenman zor olmuyor mu?"
"Oluyor ama sen hiç mi rahatsız olmadın yabancı birisi seni aradığı için?"
"Neden rahatsız olayım? beni tanımıyorsun, beni bulamazsın. ben evimdeyim ve rahatım. Biraz konuşabilir miyiz?"
"Cidden benimle konuşmak mı istiyorsun?"
"Evet, şu an buna çok ihtiyacım var." bunu duyduğunda konuşma kesilmesin diye bir jeton daha atmıştı Jungkook.
"Dinliyorum."
"Sana ismimi söyleyemem, sadece bana V de. Bu arada kaç yaşındasın?"
"23 yaşındayım"
"Ben 25 yaşındayım."
"Tamam hyung, seni dinliyorum"
"Babamı dün kaybettim"
"ah, hyung üzgünüm..."
"Üzülme, üzgün olma. Biliyor musun ben hiç ağlamadım. Ben hiç üzülmedim."
"Üzülmedin mi? o nasıl oldu? baban sonuçta? yani emin değilim ama bir babam olsaydı ve ölseydi büyük ihtimalle üzülürdüm."
"Hiç baban olmaması mı daha kötü yoksa... ah boşver. "
"Hyung, baban sana bir şey mi yapıyordu?"
"Çocukluğumu benden aldı. Yetmez mi? Babadır döver, kocadır döver de sever de... ve daha niceleri. Herkes biliyordu ama kimse sesini çıkartmadı. Ben bu çağdan nefret ediyorum Jungkook. Ben bu ülkeden nefret ediyorum. "
"Hyung sen erkeksin di mi?"
"O nasıl soru? Erkeğim. Ama nasıl erkek gibi davranacağımı bilmiyorum çünkü eğer erkeklik babam gibiyse ben erkek olmayı reddediyorum."
"İnan bana ben de seninle aynı fikirlere sahibim."
"Boksör olduğunu söyledin. sen de farksız değilsindir."
"Ben sokaktakine vurmam, benim vurduğum da bana vurmak için kendini geliştiriyor zaten."
"Sen kendini ne olarak sesleniyorsun Jungkook? Diğerleri gibi değilsin. Sen gay misin?"
"Gay mi o ne demek?"
"Erkeklerden mi hoşlanıyorsun?"
"sen bana ibne mi demek istiyorsun?" sesi biraz sinirli çıkmıştı.
"Sen de onlar gibisin, eşcinsel erkeklerin ölmesi gerektiğini düşünüyorsun!"
"Ne hayır!"
V'nin hıçkırığını duyduğunda tüm siniri dağılmıştı. "Sen ağlıyor musun?"
"Sadece canım yanıyor. Çocukluğumu mahveden adam hiçbir hesap vermeden hiçbir acı çekmeden öldü. O kurtuldu. Ben hiç çocuk olmadım. Jungkook, beni sonra tekrar arayabilir misin? konuşamıyorum, kelimelerim çıkmıyor ağzımdan."
"Numaranı verir misin?" cebinden peçete çıkartıp yamuk yazısıyla söylediği numaraları peçeteye aktarmıştı. Yanında kağıt yoktu. Telefon kapandığında arkasında elleri şortunun cebinde olan Yoongi ile karşılaşmıştı. Duyduğunu fark ettiğinde kalakalmıştı. Yoongi onun omzunu patpatlamıştı. "yanlış bir şey yapmıyorsun Jungkook"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Other -Taekook
FanfictionGece boks antrenmanından sonra serseri arkadaşlarıyla ankesörlü telefondan rastgele numara çevirip işleten Jungkook, Taehyung'un sesini ilk duyduğunda onun hayatının merkezi olacağını bilmiyordu. Telefonun ucundan onlara gizemli cevaplar veren V'ni...