0.3

784 81 73
                                    

spider hunter
rosieposie x jeonjk

rosieposie:
keon

rosiposis:
nabder

jeonjk:
?

rosieposie:
DIUROJM KI

rosieposie:
NSNER

jeonjk:
gecenin üçünde amacın ne

rosieposie:
ne gecdenin ucu ne savmaliyosun resmen

rosieposie:
GEVE OLSA UYUYOR OOURFUM SACMALAMA

rosieposie:
hsvayi ds siyaha boyamuslad ahrica hic begenmedim nwfen pembr degil ki

jeonjk:
neredesin ki şu an

rosieposie:
bilmifucn ki attigin konujma gelsdim

rosieposie:
BULUSCAGIMXI UNUTGUN MU GERCEKFEN JWON

rosieposie:
BI FE SEB ARTIK BSNA SIZLI HOTAP RTNIYON?? hauirdir

jeonjk:
ne

rosieposie:
daka uapmiyofum kapiyi acar misij yanfee olkak istiyorudm artik YETER

____

Kapıyı açtığımda şaka olmasını umduğum şeyin gerçekliğiyle yüzleştim. Merdivende elindeki perukla yatan Roseanne ile karşılaşmayı beklemiyordum. Kendi çapında şaka yapıyordur sanıyordum hatta.

Açık pembe saçları beyaz bluzunun üzerine dağılmış üzerine de kırmızı bir taç takmıştı. Rimeli gözünün altına akmıştı ama bu durumun çok da farkında değildi sanki.

"Merhabaaaa Jeon! Nabersin ya?" Gerçekten cumartesi günü dediğime eminim. Özellikle çarşamba gecesi saat üçte gelmesine dair bir şey demediğime de eminim. Neden buradaydı ki?

Konumu erkenden atmakla büyük bir hata yapmıştım muhtemelen. Sarhoş insanlarla uğraşmaktan pek haz etmem genel olarak. Fakat bu kızı burada da bırakamazdım, eve yürüyemezdi bile.

Dizinin üstüne kadar gelen pembe çorabının bazı yerleri yırtılmış ve kanamıştı. Peruğunu ise çok sıkı tutuyordu. Sarhoş kafayla geldi diyelim, neden elinde erkek peruğu taşıyordu ki? Nereden bulmuştu acaba. Sarhoş kafayla çalmış da olabilir, şu anki haline bakarsak her şeyi bekleyebilirdim. Oradan kaçarken de düşmüştür. Bu kadar.

"Hey Jeon!" Onun kaşlarını çatarak bana baktığını adımı seslenişiyle fark ettim. Gözlerim peruğa dalmıştı. "Hadi bana kumaş bulalım! Yanfeeeeyy olmak istiyorum. Bunda çok ciddiyim. Lütfen kumaş kalmadığını söyleme bana lütfenn."

Bir şey demeden dizilerinden tutarak kaldırdım onu. Çok zayıftı, yemek yiyor muydu acaba? Onu kucağıma aldığımda yere düşen peruğu görünce ağlamaya başladı birden. Onu nasıl fark etmişti ki bu karanlıkta? Eğilerek dikkatli bir şekilde peruğu elime aldım ve onun üzerine koydum. O da kafasını göğsüme yaslayıp gözlerini yumdu.

Eve girip kapıyı kapattıktan sonra onu salona götürdüm. L koltuğa yatırdığımda hiç çekinmeksizin uyumaya başladı. Yanında bulduğu yumuşak yastığı da sarılma aleti olarak kullanıyordu aynı zamanda.

Kimi Ni Todoke •RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin