Kimi Ni Todoke •Rosékook

1.0

Jeon ile tekrardan geri etkinlik alanına indiğimizde görevlilerle konuşan Taehyunglar'ın yanına gittik. "Tekrardan özür dileriz, başka sorun çıkmayacak." Hoseok görevlilere son sözü söyledikten sonra kafalarını sallayıp uzaklaşmışlardı.

Bizim geldiğimizi fark eden Taehyung"Roseanne senin içinden ne çıktı lan. Yumruğun acısını ben hissettim resmen." dedi. Buna karşılık "Nereye gittiler?" diye sorduğumda etrafına bakındı. "Pansuman falan yapmaya gitmişlerdir. O herifleri bir dövmüşüz. Tabii son dokunuşu da sen yaptın hakkını yemeyelim. Şimdi kurtarıcı melekleri Lia, Soyeon ve Wonyoung tedavi ediyordur onları."

Wonyoung? Benim yerime aldıkları çıtkırıldım kızın adı bu olsa gerek. "Hepinizden özür dilerim, mahvetmiş oldum gününüzü." Ellerimi birbirine birleştirdiğimde koluma değen kolla sağıma baktım. Jeon bilerek yapmış gibi duruyordu, rahat hissetmem için. Çok fazla gerildiğimi anlamış olmalıydı.

"Kızım saçmalama istersen. Birdaha göreyim bu sefer ben de vuracağım yüzlerine. Hıyar herifler!" Jin Arkasına bakarak onları aradığında parmaklarını kıtlattı. Bu haline gülmemek elde değildi, üstelik böyle bir olaydan sonra.

Sonraki dakikalarda kavganın atmosferi dağılmaya başlamıştı. Namjoon sahnede özür dileyip herkesin eğlencesine devam etmesi gerektiğini söylemişti çünkü. Etrafta Genshin tema müzikleri  çalıyordu. Çeşitli yarışmalar başlamıştı hatta.

Sushi yeme yarışması ilk gözüme çarpandı, kazanana Raiden Shogun yastığı hediye edeceklerdi. Buna katılmamaya karar verdiğimde aynı zamanda katılmaya karar veren Jin ile Taehyung'ı izlemeye gittik. Jin bu konuda Taehyung'dan daha yetenekli gibi duruyordu. Sadece Taehyung'dan değil, yarışmayı kazanarak diğerlerinden de yetenekli olduğunu gösterdi.

"İşte böyle, Worldwide Handsome diyebilirsiniz!" Bunu dedikten sonra etrafına toplanmış olan kızlara eliyle havadan öpücük yollamıştı. Ben de Jin'i tebrik ettikten sonra üzgün bakışlarla ağzını peçeteyle silen Taehyung'ın yanına gittim.

Küçük çantamın tamamen dolmasını sağlayan Winx Cdleri birden önüne uzatılınca yarışmayı unutmuş üzerime atlamıştı. "Roseanne, sen mükemmelsin! Tanrım kafayı yiyeceğim. Hem de yıllanmış Cd. Tam özel kreasyonuma yakışır biçimde!" Kreasyon diyince aklıma gelen şeyle sırıttım. "Senin Jennie ile ne iş?"

Jennie bir modeldi ve bu işi hakkıyla yaparak kendi işinde ün yayan bir insandı. Üç sene önce onu Paris'e yollayan aynı zamanda da onu ve model arkadaşlarını Kore'den yöneten moda tasarım şirketinin başındaki kadından nefret ediyordum. Kim olduğunu bilmiyordum fakat sonunda Kore'de devam edeceklerini söyleyip gözüme girmişti bir nebze de olsa. Manyak kadın oradan bile diyetlerini kontrol ediyordu ve bunun için birkaç kişi tutmuştu. Kendisi ise Jennie'den duyduğum kadarıyla Kore'de ailesinden uzak kalmamak için onların yanında kalıyordu.

"Bilmiyorum ki, tipim değilsin diyip duruyor. Ben hâlâ çabalıyorum fakat kedi gibi hırçın kız." Dediği şeye kahkaha attığımda ona iyilik yapmaktan zarar gelmeyeceğini düşündüm. "Biraz vintage tarz denemeye ne dersin? Kahverengi kabanlar, kahve storyleri, hafif de sakal bıraksan. Jennie bunları sever. Tabii kendini çok da kaptırma, kendin olmak da çok önemli. Gerektiğinde yanında bebek gibi gerektiğinde ise korumacı olmanı ister."

Taehyung elindeki Cdler ile bana şaşkınlıkla bakarken sohbetimize ortak olan Jeon'a baktım. "Siz kızlar böyle şeylerden mi hoşlanıyorsunuz?" Dediği şeye karşı düşünüyormuş gibi yapıp "Tch." sesi çıkardığımda kaşlarını çattı. "Ben şahsen deri ceket giyen sessiz heriflere bayılırım. Başka da bir kriterim yok yani sanırım. İnsanına göre yargılamak daha hoş değil mi?"

Jeon beni dinlerken aniden ortamı bölen Jimin'e çevirdim bakışlarımı. "Gençler buraya ideal tipinizi anlatmaya mı geldiniz amına koyayım. Hadi Genshin oynama turnuvası var. Koşun gidelim! Ödül olarak figür setleri ve primogem falan var. Buna yetişmezsek hepinizin anasını siktim."