Yetmez

18 0 0
                                    


  Sevmek yetmez, görmek yetmez, dokunmak yetmez bazen. Ruhlarınız bir olsa bile zaman yetmez. Hedefleriniz bir olsa bile kader yetmez bazen. Dudaklarınız, duygularınız bir olsa kaderleriniz bir yazılsa bile kelimeleriniz yetmez bazen.

  Bazen koca okyanus boğamaz sizi. Bazense birkaç kelimeyle nefesiniz kesilir, yutkunamazsınız. Yetmez nefesiniz, koca dünyada bir nefese hasret kalırsınız. Ciğeriniz parçalanır, ruhunuz ezilir ama farkedilmezsiniz. Acınız görülmeye yetmez. Resim çizmeniz gerekir bazen, en canlı kırmızıyla. Bir şiir yazmanız gerekir bazen, en acı çığlıklarınızla. Belki bunlar bile görülmenize yetmez. Haykırsanız bile duyulmazsınız bazen. Engin denizlerde kaç denizci boğuldu, kaç çığlık yankılandı? Yetmezdi, yetmedi. Hiçbiri duyulmadı. Hiçbiri görülmedi.

  Bir yola çıktım yakın zaman önce. Kıyıdan izlerdim güzelim dalgaları. Gemileri izlerdim iskeleden. Salkım salkım üzüm taşırdı gelen gemiler. Tatlı tatlı kokarlardı. Hep merak ederdim tadını ama sormaya çekinirdim. Her gün iskelede oturur üzüm dolu kasaların teker teker taşınmasını izlerdim. Genelde yalnız olurdum bazen de bir arkadaşım yanıma gelip biraz istemem için beni cesaretlendirmeye çalışırdı. Biliyordum neden böyle yaptığını ama görmezden gelip salağa yatıyordum. Neyse işte yine iskelede üzümleri seyrederken bir yabancı gelip biraz üzüm teklif etti. İlk başta çekindim korktum. Tatlı tatlı koksa da zehirli olabilirdi. çekinsem de merakım ve ilgim ağır bastı ve tattım. Yediğim hiçbir meyveye benzemiyordu. Tatlı ama hafif ekşi, kendine bağımlı kılarcasına içimde dağılıyordu. Tüm çekingenliğim ve mantığım yok oldu daha fazlasını istemeye başladım. Daha fazlasını istiyorsam gemiyle bir yolculuğa çıkmam gerektiğini söyledi. Yüzme bilmiyordum. Daha önceki yüzme denemelerimde de neredeyse hep boğuluyordum. Buna rağmen hemen kabul ettim. Eve koşup zaten az olan eşyamı toplayıp hemen gemiye atladım.

  İlk günler güzeldi. Tatlı üzümlerin içinde masmavi çarşaf gibi denizde keyif çatıyordum. Hiçbir derdim yoktu. İlk haftayı sonlandırırken ufukta kara küçük bulutlar belirmeye başladı. Güverteye dolan yağmur suları yüzünden daha çok çalışıp daha az üzüm yiyebiliyordum ama mutluydum. İkinci hafta geldiğimizde ise bulutlar büyüdü ve gökyüzünü kapladı. Delilercesine yağmur yağıyor şuan. Kova kova su atıyorum. Ne üzümün tadı var şuan ağzımda ne de burnumda kokusu. Beni davet eden yabancı da beni ilk limanda bırakmayı düşünüyor galiba. Tavır, hal ve hareketlerinden öyle geliyor bana. Umarım düşündüğüm gibi olmaz.

  Düşündüğüm gibi oldu. Hiç bilmediğim bir limanda terk edildim. Üzüm kokusu yok burada. Hatta hiçbir şey yok. Kendi evime geri dönmeliyim biliyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Belki yine riske girip bir yabancıyla yeni bir deniz yolculuğuna çıkmalıyım belki de nasıl gideceğimi bilmediğim evime doğru körlemesine yürürüm. Dünya yuvarlak sonuçta elbet bir gün varırım evime.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin