kiss me or leave me • hyunho

if u could see me cryin in my room

sabah basimda hissettigim igrenc bi agriyla kalkmistim. yuzumu bile yikamadan odamdan ciktigimda jisungun kahvalti hazirladigini gordum.

beni farkedince sabah sabah nerden geldigini anlamadigim bir neseyle "gunaydinnn! ben de tam seni uyandiracaktim." dedi ve elindeki tabagi masaya indirip bana dondu. "hem sana soracaklarim var hwang hyunjin!"

ne oldugunu anlamamistim ama sevimli arkadasima dogru ilerledim. karsisindaki sandalyeye oturdum ve agzima birkac sey attim.

"dun minho hyung getirdi seni," duraksayip bana bakti. "ne yaptiniz?"

soyledikleriyle kafami kaldirip ona baktim. "o mu getirdi?" tuhaf diye dusundum. hatirlamiyordum ne oldugunu.

jisung kafasini salladi ve agzina bi seyler sıkıstırdı. kocaman olmus yanaklarina bakip kikirdadim. daha sonra devam ettim. "iste sen beni ektigin icin tek basima gitmistim, ama garip bir sekilde minho beni hic yalniz birakmadi ordayken."

gercekten de hic yalniz birakmamisti. bunu dusununce kalbim hizli hizli atmaya baslamisti ve istemeden gulumsedim.

"ne guluyosun be! anlatsana." basimin etini yiyecegini bildigimden anlatmaya basladim.

"bana icki ismarladi, daha sonra biraz konustuk. senin beni ektigini soyledigimde yalniz olmadigimi soyledi o da bana. hep konusmasa bile surekli benim yanima gelip durdu, sonra ben sarhos oldum herhalde, tam net degil aklimdakiler. ama beni eve kadar getirdigini hatirliyorum. sonra.." dusunmeye baslamistim.

o sirada jisung da yine agzi dolu bir sekilde beni dinliyordu. cok sirin gozuktugu icin onu opesim gelmisti. bunu daha sonraya erteleyip aklima gelenlerle konustum.

"herhalde beni kucagina aldi?" jisung kafasini sallamisti. "kapiyi actigimda kucagindaydin." deyince iyice utanmistim. jisung da gulmeye baslamisti.

"aptal kipkirmizi oldun!" sincap kilikli arkadasim agzinin dolu olmasini umursamadan bana gulmeye devam etti. "jisung salak misin! bogulcaksin simdi!"

ben kizinca sakinlesmeye calisti ben de devam ettim sonra. "evet iste kucagina almis, sonra noldu ki? off jisung salak gibi guluyodum ya aklima ge-" asil aklima gelen seyle gozlerim kocaman acildi.

o anlik heyecanla ayaga firladim jisung da sismis yanaklari ve sasirmis gozleriyle bana bakti elindeki cubuklari agzindan cikarip masaya indirerek.

"jisung biz opustuk!" diye bagirmamla jisung oksurmeye basladi. kipkirmizi olunca onundeki suyu uzattim jisunga. hizlica ictikten sonra agzindakileri yutup bagirmaya basladi.

"yemin ederim aptalsin! bi anda soylenir mi ya! boguluyodum az kalsin!" tam bi yudum su almisti ki agzina "opustuk iste!" dememle agzindaki suyu suratima puskurtmustu.

"aptal.." diye mirildanip yuzumdeki suyu kolumla sildim. sonra da jisung bana dogru kosup hizla beni kanepenin ustune atmisti. zaten birlesik olan mutfak ve salonumuzdan dolayi cok da zorlanmamisti.

ustume cikip beni sarsmaya basladi. "ne demek opustunuz? sen ve minho hyung? ilk kim optu?" elimi jisungun agzina bastirip susturmaya calistim.

hala sok icindeyken jisungla ugrasiyordum bi de. hangimizi sakinlestirmem gerektigini bilmiyordum.

o susunca konusmaya basladim. "ilk ben optum sanirim ve onun da karsilik verdigini hatirliyorum. ama sonra gitti. o ara konustuk mu baska bi sey oldu mu hatirlamiyorum. sadece opustuk ve gitti."

elimi dudaklarima goturmustum istemsiz ve gulumsemistim. bununla birlikte jisung bacagima vurmustu. "sizin aranizda boyle bi sey mi vardi ya! neden anlatmadin bana?" diye triplenmisti birden.

ben de onun bacagina vurdum "surekli felixlesin cunku. ayrica aklimdaki hicbir sey net degildi ki, ne bileyim boyle olacagini." diyebilmistim sadece.

birden jisungun kollarini boynumda hissettim. hemen duygulanmaya musait oldugumdan ben de ona sarildim.