6. SEBEPLER VE SONUÇLAR

56 0 0
                                    

6. BÖLÜM: SEBEPLER VE SONUÇLAR

Ellerimizde ki kasklarla bildiğim sokaklarda yürürken içime büyük bir hüzün çökmüştü. En kötüsü ise bunun nedenini bile kendime açıklayamamaktı. Çünkü ben hiç bir zaman kendimi yaşadığım hayata ait hissetmemiştim. Evim dediğim yeri kabullenmek için büyük uğraşlar vermeme rağmen annemin bakışları bir anda parmaklıklar ardında yaşadığım gerçeğini yüzüme acımasızca vurmuştu. Üzgün değildim, belki de onların gelmesi hayatımın dönüm noktası olacaktı. Gözümün açılmasına sebep olmuş, hayatımın aslında onların elinde tuttuğu iplere bağlı olduğunu anlamıştım.

"Neden buraya geldik?" diye sordum, ellerimi hırkanın cebine koyup. Her ne kadar içimdeki duygulara başkaldırmaya çalışsam da bir tarafım hep yenilmeye devam edecekti. Kendimle savaşmak istemiyordum. Çünkü tek bir galip olacaktı ve ben kendimi duygularımı bastıracak kadar güçlü hissetmiyordum. Ne kadar kötülük görmüş olsam bile annem ve babam oldukları gerçeği yüzüme tokat gibi çarptığında şuan da yaptığım her şeyin bir hataya yol açacağını düşünüyordum. Burası benim sokağımdı, biraz ileri de evim duruyordu ama ona rağmen buradan ısrarla kaçmak istiyordum.

"Acıktığını söylememiş miydin?" diyerek başını bana çevirdiğinde ona bakmayıp yolu izlemeye devam ettim. "Bizde alışveriş yapmaya geldik. Ne çabuk unuttun?"

"Burada doğru düzgün market bile yok." dedim, kaşlarımı çatıp. Oturduğum yer şehir merkezine çok uzaktı ve tenha sokakları vardı. Böyle bir yerde bırakın alışverişi, yürümek bile bazen çok tehlikeli olabiliyordu. "Alışveriş yapmak için buraya kadar gelmemize gerek var mıydı?"

"Evet, vardı. Çünkü artık birlikte yaşayacağımıza göre evinden alman gerekenler olur diye düşünmüştüm." dediğinde yüzünde haylaz bir ifade vardı.

"Uraz." diyerek derin bir nefes verdim. Bana o kadar pişman olacağımı ve üzüleceğimi söyledikten sonra bu düşünceli hareketleri bir rolden ibaretmiş gibi geliyordu. "Bunu bana en başında sorsaydın buraya kadar gelmemize gerek kalmazdı."

"Niye gerek kalmıyormuş?" diyerek güldü. "Sana evimi açmış olabilirim ama dolabım için aynı şeyi söyleyemeyeceğim." Omuz silkip yolu izlemeye devam ettiğinde ağız dolu oflayıp bakışlarımı yüzünden çektim. Kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra tekrar ofladım. İçimdeki sıkıntıyı bu şekilde dışarı atabilmek istiyordum. "Neden böyle bir tepki veriyorsun şuan da anlayamıyorum." dedi, afallayarak.

Bakışlarımı yüzüne çevirip, "Ben de senin neden böyle davrandığını anlayamıyorum." diyerek gerçek düşüncelerimi söyledim.

"Nasıl davranıyorum?"

"İyi davranıyorsun." diyerek sorgularcasına yüzüne baktım.

"Sana kötü davranmamı mı istiyorsun?" diye sordu, şaşkınca. Sorusu karşısında bir anda yürümeyi bırakmıştım.

Zamanında alışmaya mecbur kaldığım davranışlar hayatım da o kadar büyük bir yer kaplamıştı ki onun şuan da yapması gerekenin bu olmadığını düşünüyordum. Bana eğer kötü davranıyor olsaydı belki de sebepleri hakkında bir sürü teori yürütebilirdim fakat şuan sadece ona inanmayarak kendimi layık olmadığım bir muamelede hissediyordum.

Bir adım önümde durup başını beni kontrol etmek için çevirdiğinde, "Bana iyi veya kötü davranmanı değil, bana olduğun gibi davranmanı istiyorum." diyerek toparlamaya çalıştım.

AŞK ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin