7. His

6 1 0
                                    

Uyku bedenimden çekildiğinde gözkapaklarım ağır bir şekilde açılmaya başlamıştı. Uyuduğum yer rahattı fakat boynumda ve sırtımda hafif bir ağrı hissediyordum. Elim refleks olarak yavaş hareketlerle boynuma gittiğinde yerimde kıpırdanıp ağzımın içinden mırıldanmıştım.

Etraf mumların loş ışığıyla aydınlanmıştı. Yanan şöminenin çıkardığı ses, etrafa adeta huzur katıyordu.

En son arabanın içinde olduğumu hatırlamamın üzerinde burada uyanmıştım. Beni buraya Uraz getirmiş olmalıydı.

Sahi o neredeydi?

Başımı hafifçe kaldırdım ve şöminenin önünde bana arkası dönük bir şekilde oturan, birbirimize aşırı yabancı olduğumuz ama bir o kadar da yakın hissettiğim adamı gördüm. İçimde ona karşı hissettiğim bu yakınlık günbegün artmaya devam ediyordu.  Birine karşı güzel duygular beslemeye o kadar ihtiyacım vardı ki, sanki bu sebebe tutunmak istiyordum. Bundan şikayetçi de değildim.

Kendine kötü olduğunu söyleyen adam bana iyi davranıyordu, bunu artık anlayabiliyordum. Her ne olursa olsun, bana bir yabancıdan daha yakın geliyordu. Sanki onu daha önceden görmüş veya hayatımın bilmediğim bir bölümün de onunla zaten tanışmıştım. İlk gördüğüm andan beri ona karşı gerçek bir korku hissettiğimi hatırlamıyordum. Çünkü ben ona güveniyordum, nedensizce.

Yanına gitmek istedim.

Doğrulup bacaklarımı yataktan sarkıttım. Üzerimde hala aynı kıyafetler vardı ve biraz terlemiştim. Hırkayı çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. Adımlarımı yanına doğru ilerletip boş olan mindere oturdum. Simsiyah gözleri bana bakmamakta ısrarcıyken, kahveliklerim onun üzerindeydi.

Ateşe bakmaya devam ettiğinde bir kaç defa dudaklarımı konuşmak için aralamış, sonra geri kapatmıştım.

En sonunda, "Ne düşünüyorsun?" diye sordum. Cevap verip vermeyeceğini bilmiyordum fakat onu tanımaya çalışmak için elimden geleni yapacaktım. Her halini görmek istiyordum; kızgın, mutlu, üzgün, heyecanlı... Aralamam gereken kapılar için elimde anahtarlarım vardı artık.

"Birçok şey." dedi, aradan geçen dakikaların sonunda. Bakışları şöminenin üzerindeydi. Yan profiline bakmaya devam ettiğimde bana bakmıyor olması da aslında işime geliyordu. Onu izlemek için daha fazla vakit kazanıyordum.

"Benimde bazen düşünmekten uyuyamadığım zamanlarım olurdu. Çoğu zaman uyumak için ilaç alırdım ama uyandığımda yine aynı düşünceler de bulurdum kendimi." diyerek hızlı bir şekilde sohbeti devam ettirmek adına uzunca konuşmaya başladım. "Sanırım bu yüzden içkiye başladım. En azından sabah kalktığımda başımın ağrısı bir şey düşünmemi engelliyordu."

"Kaçmak hiç bir şeyin çözümü olmaz küçük hanım." dedi, sesli bir şekilde nefes vererek. Başını bana doğru hafifçe çevirdiğinde ateşin üzerinde ki bakışları sonradan yüzüme dönmüştü. "Geçmişin üzerine gitmediğin sürece hep aynı yerde sayıklar durursun."

"Ben hiç bir zaman kaçmaya çalışmadım. Sadece..." dedikten sonra sustum. Onu tanımak için önce onun beni tanımasına izin vermeliydim sanırım. Bunu yapmak bile o kadar zor geliyordu ki, sadece bekleyip ondan yana bilgiler öğrenmek istiyordum. Çünkü dinleyen taraf olmak daha kolaydı. Bu sefer konuşma sırası bende ise, tüm şeffaflığımla önünde olacaktım. Bakışlarımı yanan ateşe çevirdim ve, "unutmak daha iyi geliyordu." diyerek sessiz bir ses tonuyla cevap verdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK ÇIKMAZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin