Arabaya gelmistik ama hiç konuşmamıştım Hyunjine bir kaç gündür yük oluyormuşum gibi hissediyordum o böyle düşünmüyordu evet belki de değildim ama bilmiyorum işte...
Araba durduğunda sessizce bana bakan Hyunjine döndüm
"Geldik mi...?"
"Evet, hâlâ istediğine eminsin değil mi?"
"Hmhm" dediğimde ikimiz de arabadan inmiştik annemin mezarına doğru yürürken Hyunjinin elini bırakmıyordum aksine sıkıca tutuyordum geldiğimizde karşısında durdum Hyunjin de yanımdaydı bir adım daha attım ve yaklaştım iyice Hyunjinin elini sanki bırakırsam gidicekmis gibi daha da sıkı tuttum
Mezar taşına bakıp hafifçe gülümsedim buruk bir gülümsemeyle ve tutkundum "Ben geldim anne... Asla sevmediğin, oğlun olarak görmediğin oğlun" hyunjinin tuttuğum elini hafif kaldırdım
"Beni sevemediğini ve kimsenin sevmeyeceği biri olduğumu söylemiştin. Sevilebiliyormuşum be anne, sen sevememişsin, babam sevememiş, abim desen... belirsiz. Ama öylesine tanıdığım biri sevebilmiş. Ailesinin sevmediği bir çocuğu sevmiş" gözlerimden yaşlar akarken yavaşça konuşuyordum Hyunjinse elimi sıkıca tutmuştu içimdekileri söylememi ağlayıp rahatlamamı istiyordu bildiği için bir şey demeyip sessizce elimi tutmuş dinliyordu
"Ben seni seviyorum anne... Sen benden ne kadar neftet etsen de seni seviyorum... Bana küçükken umarım geberip gidersin demiştin ya" ağlarken kendime olan sinirimle gülümsedim Hyunjin de elimi daha sıkı tutmuştu
"Bu belki de ilk ve son gelişim özür dilerim, yanına gelemediğim için, senin için iyi bir çocuk olamadığım ve benden nefret etmeni sağladığım için özür dilerim." bir an kalbimin sıkışmasıyla nefes alamadım kaşlarımı çattım ve zar zor nefes almaya çalışırken karnıma giren ağrıyla iki büklüm oldum o sırada Hyunjin beni kucağına almış arabaya doğru götürüyordu
Ben ağlarken kollarımı hyunjinin boynuna dolamıştım onun kokusu beni rahatlatıyordu
Arabanın yanına gelince Hyunjin beni koltuğa bırakmak için kapıyı açmıştı ama inmek istemeyerek kollarımı boynuna daha sıkı sardım Hyunjin bir şey demeden kapıyı kapattı ve benimle birlikte arka koltuğa oturup kapıyı kapattı ben yavaş yavaş sakinleşirken Hyunjin bana sıkıca sarılmıştı
"Karnım..." diye mırıldandım
"Çok mu ağrıyor?"
"Karnıma sanki bıçak saplanıyor gibi ah" hafif öne eğilip bir ilaç aldı
"Otur bakalım yanıma"
"I ıhh"
"Peki o zaman kucağımda otur ilaç içmen gerek" gözümdeki yaşları silip kucağında ona doğru dönüp oturur pozisyona geldim ilacımı içince Hyunjin elini karnıma götürüp masaj yaptı
"İyi misin sevgilim...?" kafamı aşağı yukarı sakladım
"Özür dilerim" dedim ve boynuna sıkıca sarıldım
"Özür dilenicek birşey yok sevgilim, özür dilemesi gereken başkaları..."
~
Ağladim 👍🏻
Kendi yazdığım fice ağladım harika
Beğendiniz mii
Ayy oy vermeyi unutmayın bayii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart Wound //Hyunlix//
Ficción GeneralFelix hastalığı olan bir çocuktu ve evinde yalnız yaşıyordu ama garip olan şeyler vardı felixin evine düzenli olarak ilaçları hediyeler ve birkaç not geliyordu kimdi bu?