Emniyet ile ilgili de bir planım vardı. Hem de yararıma olacaktı bu plan. Hem emniyeti soyacaktım hem de kaçacaktım. Canımı dişime takarak önüme arkama bakmayarak emniyetin üçüncü katından ikinci katına indim.
Burada, kasa vardı. Kasanında olduğu yer emniyet amiri ile başkomiserin odalarının bitişiğinde idi. Bu durumda plansız hareket etmek, onlarca hatta yüzlerce risk almak ile eşit mesafeye geliyordu.
Neyse ki, bir plan bulmuştum. Öncelikle fazla riski göz önüne getirmemek için sakin olmak, planın yarısını tamamlıyordu. Planın diğer yarısı giysiydi. Evet giysi idi. Bob ile bu işe başlayınca bana öğrettiği ilk şey, kılık değiştirmekti. Bende bu polislerin giysi yerini öğrenip, oraya gidecektim.
Gittim ve bedenime uygun bir kıyafet buldum ve giyindim. Rahatça hedefime doğru yol aldım.
Kasanın kilidi varmış. Neyse ki, yanıma aldığım demir, turuncu levye ile orayı kırdım. Paraları da bir poşetin içine koyup artık emniyetteki, vazifemide bitirmiş olarak buradan kaçmak için ilk kata doğru yollandım.
***
Adım adım ilerlerken, bir park ile bir market arasında kalan bir AVM'yi gördüm.
Çok büyüktü. İçindeki dükkanların yarısını soysan, zenginlerin parasının yarısını almış gibi olurdun.
Ama Bob'u bulunca soyacaktık orayı. Bir kişi ile soymak mümkün değildi.
Şimdi kafamda tek yanıtlanmamış soru şuydu: Acaba Bob nerede?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOS ANGELES'İN İKİ HIRSIZI
Hành độngBob ile Luis sefaletlik çekmekte ve bunun için herşeyi fakat herşeyi yapmakta. Bu işi bile! Aksiyonlarla dolu hikayemize davetlisiniz! Tür: Uzun Öykü