AŞÇI (+18) -ASKIDA-

1- Sakar

Hepiniz hoş geldiniz hikayeyeee🥹

Hikayeye başlama tarihinizi şöyle alayım mı? 🥹

Aklımda güzel bir kurgu var okunursa devam ederim diye düşünüyorum.

Hikaye yarı texting olacak.

İyi okumalar..💞

🍽️

"Hepiniz hoş geldiniz." Uzun boylu kadının iri vücudundan beklediğim sesin daha ince çıkmasıyla kaşlarımı kaldırıp kadına baktım. Hepimizi birer birer inceliyordu. Yavaşça yönlendirdiği bakışlarını kimsenin gözünden çekmezken, yavaşça gezinmeye başladı.

"Buraya gelmenizin amacını biliyorum, kiminiz aşçı olmak için bir adım daha atacak kiminiz ise kazanıp parayı saçma sapan yerlerde harcayacaksınız." Bu üslup da neydi? Bizden üstün olması saygısızlık yapacağı anlamına mı geliyordu onun için? Bu hoşuma gitmezken diğer yarışmacılara baktım, benim gibi düşünen biri var mı diye ama herkes düz bir ifadeyle kadına bakıyordu.

2 hafta önce yatağımda karın ağrısından kıvranırken telefonumda görmüştüm bu yarışmayı. Gastronomi okuduğum için de bir şans vermek istemiştim kendime. Aslında yarışmaya para için de katılabilirdim ama amacım kesinlikle bu değildi. Eğer kazanırsam adımı birçok insan duyacaktı ve benim iş için olan stresim azalacaktı. Belki de önüme güzel fırsatlar çıkardı?

Yarışmanın ödülü 50 bin liraydı. Benim için bu miktarda para kazanmak çok farklı seviyedeydi ama daha fazla para kazanacağımı düşündüğüm için katılmadan önce bize verilen ankete yarışmaya katılış amacım olarak aşçılık yazmıştım. Zaten yarışma önüne geleni almıyordu, bir kaza çıkmasın diye cv istiyordu.

Kadın önüme geldiğinde düşünceli bakışlarımı ayaklarımdan çekip kadına baktım. Tam gözlerimin içine, sanki bir şey görmek istermiş gibi bakıyordu. Rahatsız ediciydi. Evet, kesinlikle rahatsız ediciydi.

Gözlerini gözlerimden çekmeden cümlesine devam etti. "Umarım hiçbiriniz bir sıkıntı yaşamazsınız, yaşatmazsınız. Çünkü eğer bir sıkıntı çıkarsa kurtuluşunuz kolay olmaz." Sert çehresiyle baş başa kaldığımda gerildiğimi hissettim. Sanki ne hissettiğimi anlamış gibi gülümsedi.

"Yani, kariyer açısından. Sonuçta bu öylesine yapılan bir yarışma değil." Önümden hızla geçtiğinde derin bir nefes verdim. Bu kadında bir şeyler vardı ama gerçekten uğraşmak istemiyordum çünkü heyecandan karnıma giren kramplar buna izin vermiyordu.

"Yaklaşık 10 dakika sonra başlayacaksınız, lütfen işinize yarayacak malzemeleri partnerinizle beraber seçin ve temiz olmasına dikkat edin." Hah, evet. Herkes ikili gruplar halindeydi. Çoğu kişi hemcinsiyle eş olmuştu ama ben bir erkekle eş olmuştum ve zaten yarışma yetmiyormuş gibi onun soğuk bakışları beni daha da geriyordu.

Göz göze geldiğimizde irkildim. Yanından hızla geçtiğimde ana malzemelerin olduğu odaya girdim. Arkamdan o da girdi ve küçümseyici bakışlar attı.

"Umarım tavayı falan yakmazsın." Ne demişti o? Bana mı demişti? Tavayı mı yakarmışım? Ne? Dayak mı istiyordu?

"Ne?" dediğimde vücuduyla bana döndü. Şuan full bir şekilde birbirimize dönüktük. "Tavayı diyorum, yakmazsın umarım." Beni oldukça sinirlendiren cümlesini tekrar ettiğinde gözüme çaprazımızda duran bıçak seti çarptı.