sanırım bitti:1

19 4 0
                                    

Önümde ki test kitaplarına kafamı gömmüş, hayatımın son bulmasını bekliyordum. Ve tabiki de öyle birşey olmadı.

Yok birde olsaydı gerizekalı

Ders çalışmaktan ölmessem iç sesim yüzün den kafayı tırlatıcaktım

Herşeyi bir kenara bırakıp ders çalışmaya çalıştım,yok ama olmuyur ,sabah olanlar kafamdan çıkmıyordu bir türlü. Babamın dedikleri kafamda yankılanıyor du . Benimle dalga geçiyor du resmen .

Sabah olanlar

Yine gece ders çalışmamdan sonra yorgun bir güne kafamı yastıktan kaldırmıştım. Annemin çağırması ile mutfağa gittiğimde masada beni beklediklerini gördüm. Annem ,babam, kardeşim Selin ve en küçük kardeşim Eren. Hepsi masada beni bekliyordu . Oturur oturmaz annemin söylenmesi başlamıştı.

Her zaman ki gibi desene sen ona.

Ayn iç ses haklısın alıştık mı? Alıştık
"Otel burası zaten, bende hizmetlisi demi Yüsra? O odandan çıkta bir işlere el at ama yok zaten annen yapıyor demi iş yapmak senin neyine." Annem yine yapmıştı yapacağını, nankörlük en sevdiği şey.

"Anne neden çıkmadığımı biliyorsun. İstediğim meslek için çalışıyorum." Diye ona kendimi savunduğumda verdiği cevap ağzımı açık bırakmıştı."Bana cevap verme. Ne mesleğinden bahsediyorsun sen ya.  Ha doğru kız başına erkeklerin arasına gidip uçak sürecektin demi, napcan uçaktan millete kendini mı göstereceksin?" Bilerek böyle demişti çünkü baba birşey anlatmazdım ya da istemezdim. Dinlememezlikten geldiği için. Beni pek tınlamazdı. Daha çok ilgisini selin çekerdi. Genelde beni annemin dolduruşuna gelip ezerdi.
Bu yüzden de pek birşey anlatmazdım.

" Sen neyden bahsediyorsun hanım ne uçağı, ne mesleği?"
" Kızın askerî uçak pilotu olacakmış erkeklerin içinde ona çalışıyor gece gündüz."
" Benim niye haberim yok bundan Yüsra hanım?" Al işte yine başlıyoruz .

" Beni dinlediğin mı var baba. Anca Selin anca kızın. Bir kere bile sormadın, anlatmaya çalıştım dinlemedin. Şimdi gelipte bana hesap sorma . 17 yaşına gelmişim hala beni tınlamıyorsunuz. Söylesene hiç merak ettin mi bu kız odasında ne yapıyor diye? Yok ne hali varsa görsün ama işini gelmeyince neden haberim yok.

Bunun üstüne babamın ayağa kalkıp bana tokat atması bir oldu . Ama başım yana bile düşmedi alışkındım artık acıtımıyordu." Karşında baban var senin laflarına dikat et " " Doğru baba demi ama selin 'in babası"

Sanırım bunu demem son nokta oldu..

Ben daha ne olduğunu anlamadan babam beni itekleyip odama çıktı.  Arkasından bende hızlıca çıktık ve anladığım kadarıyla annem ve kardeşlerimde geliyordu.

Odama gittiğimde ortada kalakalmıştım.

Babam kitaplarımı yırtıyor du ,hemde bana küfrederek. Ama sesim dahi çıkmadı,sadece izledim . En son Selin dayanamıyarak babamın kolunu tuttu . Ama babam ben olduğumu sanmış olacak ki Selin 'i yere attı. Selin'in ağzından küçük bir inilti çıkınca babam arkasını dönüp yanına koştu. O an içim cız etti , keşke dedim keşke benide sevse. "Yapma baba , yapma artık hepsini yırttın bari bunlar kalsın bak ablama" Selin babama durmasını söylemişti. Benim yapamadığımı yapmıştı.

"Hakketti. Bana karşı çıkmak neymiş gördü. Bak sana ne kadar usulusun sözümü dinliyorsun . Ama o hayvanın teki"

Evet, babam bana hayvan dedi. Onu överken, severken beni ezdi.

" Baba yapma böyle ablam o benim, seninde kızın. " Selin... Sanırım cidden beni seviyor çünkü bu ilk değildi. Yine aynı şey olmuştu ama tek fark elim yüzüm kan içindeydi. Selin okukdaydı o zaman . Babam tam saçımı kesecek iken eve gelmişti. Beni görür görmez önüme atlamıştı. Az kalsın gözüne geliyor du ama umursamadı çünkü biliyordu saçlarımı ne kadar çok sevdiğimi. Kurtarmıştı o gün ve daha birçok gün. Yine aynısı yapıp beni savunuyordu.

Ama pek fayda etmemiş olacak ki babam yine ayağa kalktı ve masama gitti ve devirdi. Koluma gelmişti derin bir yara oluştu canım acıya acıya tebessüm edip Selin'i yerden kaldırdım. Yarayı görünce gözünden bir damla boncuk aktı. İşte o zaman gözüm doldu.Ben belli etmesem de ona karşı hep sevgi besledim. Tek bir boncuğuna canımı veririm. Ama asla dile getirmedim belki de korktum.

Onu kendime bağlayıp babamın ona kızmasından korktum hemde ölümüne.

"Okumıyacaksın!!"

İşte canımı alan o cümle. Gözümden boncuk düşüren o cümle. Ama bitmedi devamı geldi.
"Okul mokul yok sana. Benim başıma o*osbumu olucan okuyup. Yok öyle yağma. Kır dizini otur yoksa ben kırarım o dizini. Yarın git ve kaydını aldır okuldan beni yorma. "
Tam ağzımı açacaktım kı saçım asılınca sustum. Arkamı dönünce annemi görmem bir oldu o mu asılmıştı özgürlüğümü. " Sus daha fazla zorlama yeter artık." Diyip gitti.

İçimdeki yangın Rum ateşine döndü artık bin yıl yağmur yansada sönmez...

Çıkıp gittiler arkalarına bakmadan. Selin'ide zorla götürdüler.Ve yine bir başıma kaldım. Onlar ise oturup kahvaltı yaptılar karı-koca hemde gülüşe oynaşa. Ben ise odayı toplayıp masamın başına oturdum ve vakit geçmesi için son kalan test kitabındaki 2,3 sayfayı çözdüm.

Sabah Eren'in yanağımı ve yaramı öpmesi ile uyandım. Eren evdeki en sesiz kişi. Daha on yaşında olmasına rağmen dışarı çıkıp oyun bile oynamaz. Ve tabiki annemin gözdesi benimde kalbimin sahibi. Ona aşık bir ablaydım ama yine de belli edemezdim sevgimi. Birgün Selin ile konuşurken duymuştum. Ben evde iken ve Selin de evde değil ise o evde kalıyormuş sırf beni korumak için. İçim acımıştı. Beni,benim babamdan korumak istiyorlardı . Ne acı birşey...

Yanağımı öpmesi ile gözümü açtım ama o çoktan kaçmıştı. Hemen kalkıp çantamı hazırlayacaktım ki aklım başıma geldi. Derin bir nefes verim elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim ama keşke gitmeseydin.

Saçlarım...

Özgürlüğümü benden çalmışlar. Hemde acımadan...

Başlangıç mı? Dersin¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin