Halsey - Sorry
^Someone will love you. But someone isn't me.^
"Biri seni sevecek. Ama o 'biri' ben değilim."
Hayal kurmak her zaman umudu aşılamazdı.
İçinizi umutla doldurmaz, size mutluluğu vadetmezdi.
Bazı hayaller vardı, onlar size sadece acı verirdi. Umudu değil de çaresizliği aşılardı. Çünkü bilirdiniz o hayaller asla gerçekleşemeyeceğini bildiğiniz bir hayal kırıklığıydı.
Benim hayal kırıklığım yaşayamadığım çocukluğumaydı... Gençliğime.. Şimdime..
Benim hayalim yaşamaktı. Zihnimde ve olduğum dünya da özgürce yaşamak. Öylesine değil, nefes almanın bile güzelliğinin farkına vararak.
Aşık olarak.
Birinden gelen sevgiyi kabul etmek. Doyasıya sevilmek, mutlu olmak, yeri geldiğinde doğru düzgün üzülüp gözyaşı dökebilmek. Çok kolay gibi geliyor kulağa biliyorum. Dünyanın en normal duygusuymuş gibi, isteyen herkes için mümkünmüş gibi. Bu basit şeyleri bile yaşayabilmeme bir engel var.
Gerçek beni tanıdığında sevilmeye değer biri olmadığımı yüzüme çarpacak gibi, ne kadar kötü bir insan olduğumu hatta bir insan bile olamayacağımı çünkü bende merhamet olmadığını yüzüme çarpacak gibi düşünceler var kafamda dönüp dolaşan.
Beni bu halimle kabul edecek birisi yokmuş, olamazmış gibi.
Ellerimdeki kanı, kiri sineye çekemezmiş gibi.
Asla dilediğim gibi dışarıda arkadaşlarımla yarınlar yokmuşçasına gezip dolaşamayacak, aşık olduğumda o kişiyi anneme anlatıp onun hakkındaki düşüncelerini dinleyemeyecek, babamın ona beni üzmemesi hakkındaki tembihleri duyamayacaktım.
En önemlisi birine aşık olamayacak, okulda onu görmek için teneffüslerimi harcayamayacak, duygularımı belli etmeye utanamayacaktım bile.
Asla normal bir hayatım olmayacaktı.
Bu kadar basit gibi görünen şeyler bile sonsuz bir hayal boşluğu arasına karışıp gidecekti.
Kilitli hayallerimin anahtarı bende değildi, yine de bir umut sadece bir umut.. Anahtarı birinin eline geçebilirse işte o zaman tam anlamıyla yaşıyor olabilecektim.
Hayallerim bir hayal kırıklığından ibaret olmayacaktı.
Hayal mezarlığımdaki bir ölü olmayacaktım.
Sarp
Mutluydum. Hem de hiç olmadığım kadar.
Bunun tek sebebi onun yanında olabilmekti. Bu bile mutluluktan havalara uçmak için yeterli bir nedenmiş gibi geliyordu. O varken her şey yolundaymış gibi hissediyordum. Aklımdaki sorunlardan kaçabiliyordum, sadece onun yanında kendimi dinlenmiş gibi hissediyordum.
Şimdi ise onu evine götürecektim. Aynı arabada, yan koltuğumda oturuyor olacaktı. Bu bile büyük bir minnetmiş gibi hissediyordum. O kadar çok onsuz kalmıştım ki, o kadar çok uzağımda kalmıştı ki artık sadece aynı bina da olmak, uzaktan izlemek yetmiyordu.
Sesini daha yakından duymak, gözlerini daha yakından görmek istiyordum. Onun ise benim hakkımda düşündüklerini az çok tahmin edebiliyordum. İçinde olmak zorunda olduğum arkadaş grubundan dolayı benden uzakta duracaktı. Ona karşı olan gerçek samimiyetimi görmüştü ama aramızda bir engel vardı. Hala tam anlamıyla yanında değildim. Karşılaşmamız bile bir tesadüf bahanesiyle gerçekleşmişti. Beni tanıyordu biliyordum, okulda sık sık ismimi duyuyordu bu olağandı. Ama benim tek istediğim onun ağzından adımın düşmemesiydi, bir başkasının değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Resitali
Teen FictionSözcükler kalbi hedef aldığında kırılan, paramparça olan tek şey kalp olmazdı. Çünkü bilirdin, kalbin yok olduğu yerde aklın ve ruhun işi yoktu.