Jungkook'un ağzından
Sabah şiddetli baş ağrısı ile uyandım. Gerçekten beynim patlayacak gibiydi. Aynı zaman da gözlerimin şiştiğini hissedebiliyordum. İki kuruşluk insanlar için ağlanmaz.
Yatağımda oturur pozisyona geçtiğim de resmen gözlerime inanamamıştım. Hayır hayır şuan odam da yatak ve komidin dışında hiç bir eşya yoktu inanamıyorum. Gözlerimi biraz ovuşturarak odama tekrar göz attım.
Ama odam da hala 2 eşya vardı. Hemen yatağımdan kalkıp odamın kapısına doğru adımladım. Kapımı nasıl açmışlardı? Kapımı kitlediğime eminim.
Hemen kapımın kolunu indirip merdivenlere doğru koşar adımlarla ilerledim. Hızlıca merdivenlerden inip salona koştum. Annem ile babam bir adam ile konuşuyorlardı. Hemen yanlarına gittim ve konuştum.
"Eşyalarım nerede?!"
Tanımadığım adam bana doğru gülümseyerek adımladı. Ve konuştu
"Sen Jungkook olmalısın, değil mi?"
"Size bir şey sorduğumu hatırlamıyorum"
Dedim ve sinirli bakışlarımı tekrar babama çevirdim.
"Baba eşyalarım nerede?!"
Tanımadığım adam yine konuştu.
"Jungkook sinirlenmene gerek yok, eşyaların benim evim de"
"Ben senin evine falan gelmiyorum!"
Babam araya girerek önce bana sert bir tokat atıp konuştu.
"Jungkook yeter artık bu ne terbiyesizlik! Odana çık ve komidinin üzerideki kıyafetlerini giy yarım saat sonra gideceksin!"
Önce öfkeyle o tanımadığım muhtemelen babamın patronu olan adama baktım. Yüzün de bir endişe vardı. Daha sonra babama döndüm ve konuştum.
"Pislik herif!"
Daha sonra odama çıktım. Sinirle kapıyı büyük bir gürültü ile kapattım. Daha sonra komidinin üzerideki kıyafetlerimi alıp giydim. Odamdaki lavaboya ilerledim aynada babamın dün ve bugün vurduğu yerlere baktım.
İki yanağım da morarmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi de fırçalafıktan sonra pansuman yapma gereği duymadım bu yüzden lavabodan çıkıp salona indim.
Onlara hala öfkeliydim ama kararları kesindi göndereceklerdi beni, bende yavaş yavaş kabullenmeye başladım.
Tanımadığım adam konuştu."Jungkook gidelim mi artık?"
Kafam ile adamı onayladım. Adamın yüzün de hala endişeli bir ifade vardı.
O adam tekrar konuştu."Kapının önünde ki siyah arabaya bin ben geliyorum"
"Peki."
Dedim ve kapının önünde ki siyah arabaya doğru ilerledim. Arabamın kapısını takım elbiseli bir koruma açtı ben de bekletmeden arabaya bindim.
Yaklaşık 5 dakika sonra tanımadığım adam geldi. Ve korumaya eve sürmesini söyledi daha sonra bana döndü. Konuştu.
"Jungkook ben Yuri Kim babanın patronuyum"
Tanışmak amacıyla elini uzattı. Ben ise kafamı sadece cama yaslayıp dışarıyı izledim. Yuri denilen adam tekrar konuştu.
"Yüzündeki morlukları baban mı yaptı?"
Cevap vermedim. Tekrar konuştu.
"Jungkook lütfen konuş benimle"
Camdan dışarıyı izlemeye devam ettim.
"Jungkook yüzündeki izleri baban mı yaptı!?"
Sesi biraz yüksek çıkmıştı. Bende konuştum.
"Evet babam yaptı! Hemde senin yüzünden! Oldu mu?!"
"Jungkook böyle olsun istemezdim. Ayrıca seni ben değil baban teklif etti. Ben kabul etmedim ama baban verecek başka bir şeyim yok dedi."
"O senin ortağın değil mi? Ne olacaktı yani bir kere es keçseydin"
"Sen düşünme artık bunları ayrıca ben evden çıkarken babana güzel bir ders verdim sana vurduğu için."
Aklıma bir şey takıldı ve sordum.
"Okulumu değiştirecek misin?"
"Evet Taehyung ile aynı okula gideceksin"
"Ben okulumdan ayrılmak istemiyorum"
"Jungkook yalan söyleme okulda sana zorbalık yaptıklarını biliyorum"
"En azından orada mutluydum"
"Jungkook uzatma lütfen"
Kafamı tekrar cama yaslayıp dışarıyı izledim. Daha sonra telefonuma bildirim gelemsi ile kafamı camdan çekip cebimden çıkardığım telefonuma baktım. Mesaj en yakın arkadaşım Hyunjinden gelmişti aynı zaman da eski okuldan en yakın arkadaşım.
Telefonumu açar açmaz Hyunjinden 23 arama 45 de mesaj gelmişti. Hemen Hyunjin'i aradım. Bir kez çaldıktan sonra telefon açıldı.
"Alo, Jungkook iyi misin?"
"Yani iyi sayılırım Hyunjin"
"Lan neden mesajlarıma ve aramalarıma cevap vermiyorsun? Senin için çok endişelendim"
"Kötü bir olay oldu ben seni ararım şuan müsait değilim"
"Tamam, dikkat et kendine"
"Sende"
Dedim ve telefonumu kapattım. Bir anda araba kocaman bir villanın bahçesinde durdu. Yuri denen adam inince koruma benim de kapımı açtı.
Ben de bekletmeden hemen indim. Daha sonra Yuri denen herif tekrar konuştu.
"Yeni evine hoş geldin Jungkook."
Bir şey demeden Yuri amcayı takip ettim. Önce villanın kapısını çaldı. Hemen hizmetlilerden biri kapıyı açtı. Bizi başı ile selamladıktan sonra içeri geçmemiz için kapıyı sonuna kadar açıp kenara çekildi.
Biz de içeri girdik ben gözlerimle evi süzüyordum. Ev gerçekten de kocamandı. Yuri amcanın sesi ile eve bakmayı bırakıp ona döndüm. Konuştu.
"Gel odanı göstereyim"
"Peki"
Merdivenlerden yukarıya çıkıp soldaki odaya girdi ve konuştu.
"Burası senin odan, ben gidiyorum sen de odanı iyice tanı"
Dedi ve odadan çıktı. Bende odama girip kapıyı kapattım, odada ki eşyaların çoğu benimdi yatak ve yatağın yanında duran komidin dışında birde çalışma ması vardı. Benim eski çalışma masamdan bir iki tık daha büyüktü.
Odamın kapısı çalınca gel dedim.
Odaya Yuri amca girdi ve konuştu"Akşam yemeğinde oğlum Kim Taehyung gelecek. Sekizde yemek masasın da ol tamam mı?"
"Şey yemek odası nerede?"
"Alt katta soldan 2.kapı"
"Tamam"
"Ben gidiyorum"
"Tamam"
Yuri amca odadan çıktı bende akşam yemeğine kadar Hyunjin ile konuşmayı planladım.
--
Bu fic hakkında ne düşünüyorsunuz?
Keyifli okumalar♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koruyucu / Taekook
Fanfiction"Neden beni koruyorsun?" "Bilmem" Seme: Taehyung Uke: Jungkook Keyifli okumalar♡