"ikimiz dalgalar gibiyiz Felix. İnsanların arzu ve istekleri ile bir oraya bir buraya savruluyoruz. Açtık yelkenlerimizi ama bir rotamız yok, nereye sürüklenirsek oraya gidiyoruz. Okyanusa benzetiyorum insanları. Herkes bir okyanus ve içinde balıkla...
Felix sıkıntı ile gözlerini son kez tavanında gezdirdi. Aklına yapacak hiç bir şey gelmiyordu. Telefonunu alıp sosyal medyanın karanlık köşelerinde geziniyordu. Az takipçili insanları mutlu etmek ona kahraman gibi hissettiriyordu. Yine aynı şeyi yapıyordu.
Bu acımasız platformdaki küçük hesaplar onun gözünde tamamen savunmasızdı. Başka bir yere bakmış fakat aynı zamanda ekranı kaydırmıştı. Çok hoş bir müzik çalıyordu. Gözlerini kapatıp kendini huzurun kanatlarına bıraktı Felix. Hesabı takip etmek için profiline girdiğinde bu az takipçi sayısı onu şaşırtmıştı.
Onları takip edip videolarına sırayla yorum yapmaya başlamıştı. Videolarına baktıkça daha çok merak ediyordu bu grubu. Kullanıcı adından anladığı kadarıyla grup ismi Star Boysz'du. Beş üyeden oluşuyorlardı ve Felix'e fazlasıyla sempatik gelmişti bu beş oğlan.
Onlar ile alakalı ufak bir araştırma yapmıştı. Grubun lideri Bang Chan, maknea Jeongin, Minho, Jisung ve Hyunjn. Felix ana ekranına dönüp uygulama grupları arasında spotify'ı buldu. Arama motoruna "Star Boysz" yazıp aratmıştı. Hemen karşısına profil fotoğrafı bu beş oğlan olan bir hesap çıktı.
Hesaba girip teker teker şarkıları dinliyor ve beğendiklerini çalma listesine ekliyordu. "Aşk sihirlidir" isimli şarkı Felix'in fazlasıyla hoşuna gitmişti. Masasına uzanıp beyaz kablolu kulaklığını aldı sarı saçlı oğlan. Günün geri kalanı için güzel bir şarkısı ve uyumak için bolca zamanı vardı.
Felix şarkısı ile karışan alarm sesini kapattı. Bu alarmın üçüncü çalışıydı ve Felix yeni uyamıştı. Yataktan kalkıp okulun kıyafetlerini giyindi ve hazır olan çantasını alıp evden çıktı. Otobüse yetişebilmesi için koşması lazımdı ama dersi kaçırmak umrumda bile değildi.
Bir sonraki otobüse binip kısa bir yolculuğa çıkmışı Felix. Artık ona fazlasıyla tanıdık gelen o şarkı yine kulaklarını dolduruyordu. Kafasını cama yaslamış dışarıyı izlerken huzurun tadını çıkarıyordu Felix. Bu yolculuk onun için kısa bir tenefüstü. Şimdi bu tenefüs bitecek ve başka bir işkence başlayacaktı.
Felix rahat adımlar ile sınıfa ilerliyordu. Sağından, solundan geçen insanlar ona bakıp gülüyor ve bir kaç gün önceki olaydan bahsediyordu. Felix madalya almak için sahneye davet edilmişti fakat giderken dillere destan bir şekilde yere çakılmıştı.
O günden beri okulda ünlü olmuştu Felix. Bazen yanından geçen insanlar, "Sen o çocuksun!" Diyordu. Felix halinden memnundu. Yine aynı tempoda sınıfa girdi Lix. Sırasına çantasını bırakıp, kafsını masasına yaslayıp kulaklıklarını taktı huzur peşindeki oğlan.
Dersleri dinlemek diye bir niyeti yoktu Felix'in. Okulu ailesinden uzaklaşmak için olan bir kaçış yolu olarak görüyordu Lix. Bu şekilde günlerini, aylarını ve hatta yıllarını heba ediyordu. Geleceğe dair bir plan ve ya hedefi yoktu fakat bir şekilde yaşayacaktı, yaşayamayacağı yerde de ölecekti.
Can sıkıntısından telefonunda duran bir fotoğrafı paylaşmıştı Lix.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
