Sonic'in ağzından
"SONİC SEN GİTTİĞİNDEN BERİ ÇİÇEKLERİM SOLDU, SEN BİR DAHA GİTME!"
"Amy sakin olsana, çocuk daha yeni indi otobüsten."
Boğazıma yapışmış Amy yüzünden nefes alamıyordum.
"A-amy nefes a-ala..."
"Aman ne abarttınız, altı üstü bir sarıldık."
Geçti mi trip moduna?
Geçti iç ses geçti... Her yaz büyükbabamın kabrini ziyaret etmeye giderdim, bir haftada orda kalırdım. Her döndüğümde, Amy bana aynı şeyi söyledi 'çiçeklerim soldu'. Sebebini bende bilmiyorum, oluyordu işte.
"Hadi artık, Elizabeth teyze seni özledi."
"Knuckles haklı, lütfen artık gidelim. Nature Angel üzerinde çalışmam gerek."
Hiçbir şey demeden arabaya doğru yürümeye başladığımda, gözlerimi devirdim. Bu sadece efsaneden ibaretti! Bide Angel of fire, Water Angel ve Air Angel var. Efsaneden başka bir şey değiller, aşırı abartıyorlar.
Sakin bir araba yolculuğundan sonra, teyzemin dükkanına varmıştık. Teyzem saksıya yeni bir orkide dikiyordu, fakat biraz solmuş gibiydi. Yanına doğru yürümeye başladım.
"Teyze!"
Teyzeme sıkıca sarıldım, teyzem sarılmama karşılık verirken bir yandan da başımı okşuyordu.
"Sonic hoş geldin, hadi odana çık ve dınlen. Yol yorgunusun sonuçta!"
"Hayır, sana yardım edicem! Bekle önlüğümü giyinip gelicem."
Hızlıca merdivenleri çıkmaya başladım. Evimiz üç katlıydı, ilk katta çiçek dükkanımız var, ikinci katta mutfak ve salon en sonunda ise teyzemin odası vardı, üçüncü katta ben, Tails, Knuckles ve Amy kalıyorduk. Odama girip hızlıca çantamı bıraktım ve önlüğümü giyindim.
Aynı hızda aşağı indim ve teyzemin elinden gübreyi aldım.
"Ben hallederim!"
"Senin şu çiçek aşkın sonic!"
Teyzemi duymazdan gelerek, orkideyi sulamaya başladım. Orkide'ye gelen ani canlanma beni bile şaşırtmıştı, teyzeme doğru döndüm.
"Sanırım tek ihtiyacı suymuş."
"Hayır, tek ihtiyaçları sensin! Bunu nasıl yaptıysan çiçekler sana bağlı gibi, sen gidince soluyorlar, sen gelince açıyorlar."
"Off teyze, normal değilmiş gibi şu konuyu açıp durma."
"Çünkü normal de..."
Teyzem'in sözünü Amy'nin bağırışı kesti, iyikide kesti. Bu konuyu açmasını istemiyorum ama beni dinlemiyor.
"SONİC FOTOĞRAFIMI ÇEKER MİSİN?"
"GELİYORUM! Ben kaçar."
Teyzemin arkamdan mırıldanmasını görmezden gelerek, Amy'nin yanına gittim. Yanına vardığım an telefonunu elime tutuşturdu, her fotoğrafını bana çektiriyor. Sanki fotoğrafçıyız.
Amy'nin eline bir gül tutuşturdum, Amy gülü koklarken hızlıca çektim. Ne yapabilirim poz vermeye çalışınca çirkin çıkıyorlar. Telefonu Amy'ye
verdim, hızlıca yanından ayrıldım.
Tails'i gökyüzüne doğru bakarken buldum.
"Neye bakıyorsun dostum?"
"Bulutlara."
Telefonumu çıkartıp hemen onuda çektim, onu çektiğimi birkaç saniye sonra fark etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nature's Angel? /Sonadow
Random"Sen doğa'nın meleği olabilirsin." "Daha iyi bir şaka bulamadın mı teyze?" "Neden çiçekler sadece sen gelince yeşeriyor? Neden dokunduğun kuru bir gül bile, bir gün sonra capcanlı oluyor? Neden çiçeklerin dilini, 28 yıllık çiçekci teyzenden daha iyi...
