...Ama insan kalbinin içindedir
-Turgut Uyar
O gecenin üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Bu süreçte ne genç kız tek kelime konuşmuş ne de Asaf'ın konuşmaya cesareti olmuştu.
Tek lafına herkesi sıraya dizen , bir bakışıyla karşısındakileri muma çeviren Asaf , bir kızla konuşmaya cesaret edememişti işte.
Asaf kapısının tıklatılması ile kafasını masadan kaldırıp 'Gel' komutunu verdi. İçeriye giren orta yaşlı tombul kadın uzun süredir Asaf'ın yanında çalışıyordu. Kadın telaşlı bir şekilde konuştu. "Beyim Gülayşe hanım eşyalarını toplamış gitmek için güvenliklerle inatlaşıyor. Vazgeçirmeye çalıştım fakat beni dinlemiyor"
Asaf derin bir nefes alıp hızla ayağa kalktı. Kapıdan çıkıp merdivenleri ikişer üçer indiğinde Gülayşe ile göz göze geldi.
Kızın gözlerinde son bir hafta da hiç görmediği bir bakış vardı. Öfke.
"Sorun nedir Gülayşe ?" dedi kalın ve gür sesiyle.
Gülayşe tam gözlerinin içine bakıyordu. Kızın gözlerinde ki sorular ve anlamlandıramadığı duyguları fark etmişti Asaf.
"Ben aptal değilim !" dedi kız hiddetle. Asaf'ın kaşları çatılırken bakışları hemen yanlarında duran orta yaşlı kadına gitti. Kadın suçlulukla bakışlarını yere indirdi.
Asaf bir adımda kıza doğru yaklaştı ve salonda bulunan 3 çalışanını da şoka uğratan o sakin ses tonuyla konuştu.
"Tabi ki aptal değilsin Gülayşe. Sana bunu kim söyledi ?"
Gülayşe gözlerini hala Asaf'ın gözlerinden çekmemiş ve öfkeli bakışlarını karşısında ki adamın gözlerinden içini görmek ister gibi dikmişti.
"Ben saf veya zavallı da değilim tamam mı ? Aptal insanların IQ'ları 90 altındadır. Benim IQ ise 146 ! Sadece sosyal becerilerim zayıf . Bu da beni aptal yapmaz !..."
Asaf kızın konuşması karşısında aynı salonda ki diğer üç çalışan gibi şaşkınlıkla kıza bakıyordu. Gülayşe bu bir hafta içinde evde çalışanlar arasında ki bir numaralı gündemdi. Kızın hasta olduğu konusunda hem fikirken neden bu evde kaldığını hiç birisi anlamamıştı.
Bu bir hafta içinde Gülayşe kimseyle doğru düzgün bir iletişim kurmamış ve neler olduğunu anlamaya çalışmıştı. Tek adımda Asaf'a biraz daha yaklaştı ve kafasını kaldırıp adama alttan baktı. Gözlerinde hala bir öfke ve karmaşa olduğu barizdi.
"Bana yalan söylediğini biliyorum. Her soru sormamda göz bebeklerin büyümesi ve hızlı hızlı hareket etmesi ,yalan söylerken duraksaman ve tam dört kez yutkunman yalan söylediğin anlamına gelir. Ama neden yalan söylediğini anlamıyorum. Ben sadece abime gitmek istiyorum "
Asaf istemsizce tekrar yutkundu. Genç kızın gözleri Asaf'ın hareket eden adem elmasına indi. Ardından gözlerini kızın küçük suratından çekmeden salonda ki çalışanlara yönelik konuştu.
"Hepiniz dışarı çıkın"
Emiri alan çalışanlar hızla salonu terk ederken Gülayşe'nin gözleri kapanan kapıya dönmüştü. Şimdi koca salonda sadece kendisi ve kafası dövmelerle kaplı korkutucu adam kalmıştı.
Asaf elini uzatıp kızın koluna dokunacakken Gülayşe hızla bir adım geri gitti. Adamın eli havadayken genç kız gözlerini salonun her köşesinde gezdirirken konuştu. "Temastan hoşlanmıyorum"
Asaf kafasıyla genç kızı onaylarken sordu. "Koltuklara oturalım mı Gülayşe ? Hem biraz konuşuruz ?"
"Ne hakkında ?" dedi kız aceleyle. Bir an önce bu evden çıkıp gitmek istiyordu.
"Abin hakkında "
Gülayşe duyduğu kelime ile hızla koltuklara geçip oturdu ve hala olduğu yerde bekleyen Asaf'a döndü. "Oturdum ,konuşmanı bekliyorum"
Asaf ,kızın bazı hareketleri karşısında nasıl davranacağını ne tepki vereceğini bilemiyordu hala. Kızın sabırsız bakışları altında yemek masasında ki sandalyelere doğru yürüdü ve bir tanesini alıp tam Gülayşe'nin karşısına oturdu.
Genç kızın gözleri hala kendisinden neredeyse iki kat geniş adamdaydı. "Dinliyorum" dedi genç kız tekrar.
Kafasında bir matematik yapmıştı ve bazı şeyleri kavramasına rağmen kendisini dahi inandıramamıştı bulduğu ihtimallere. En kötü ihtimal ise o gördüğü rüyanın gerçek olmasıydı.
"Biraz toparlanmanı bekledim Gülayşe. Senden hiç bir şeyi saklamayacağım..."
Gülayşe korku ile yutkundu fakat bir şey söylemedi. Pür dikkat karşısında ki adamı dinliyordu.
"O gece ,bir rüya değildi."
"Rüyaydı" dedi genç kız. Onu yalanlamak daha çok işine gelmişti. Çünkü duyacaklarına henüz hazır değildi.
"Abin ,yengen ve bakıcın o gece öldü Gülayşe. Orman evi yandı ve hiç birisi kurtulamadı."
Gülayşe ne bir tepki verebildi ne de en ufak bir şey söyleyebildi. Ruhuna derin bir hüzün çöreklenmişti. Boş gözlerle karşısında ki adamın yüzüne baktı.
Genç kız karşısında ki adamın hareketlerine izledi. Ne gözlerini kaçırmıştı ne de yalan söylediği anda ki gibi yutkunmuştu.
"N-nasıl?" diyebildi dakikalar sonra. Hala abisi ile ölüm kelimesini bir cümlede kabullenebilmiş değildi.
Asaf dirseklerini dizlerine yasladı ve kıza doğru biraz daha yaklaştı.
"Bilmiyorum Gülayşe ama araştırıyorum. Abin benim çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Ona bunu kim yaptıysa kendi ellerimle cezasını vereceğim"
Asaf ,su gibi söylemişti Gülayşe'ye ilk yalanını. Halil'e yapılanların cezasını vereceğini söylüyordu fakat bunu nasıl becerecekti ? Kendini nasıl cezalandıracaktı ?
Asaf acımasız bir adamdı. Kendi kardeşine bile kıymış bir adamdı. Kendisine kim bilir neler yapardı. Bunu da zamanla öğrenecekti.
Gülayşe Asaf'ın son cümlelerinden sonra ayağa kalktı. Gözünden tek bir damla yaş akmamasına rağmen içinde nehirler taşmış ,akarsular yönünü şaşmıştı.
Dış kapıya doğru yürüyen kızın ardından baktı Asaf. Her yerde bir numaralı suçlu olarak aranıyordu genç kız. Asaf ,genç kızın eğer polisin veya başka birisinin eline düşerse kendisini de Asaf'ı da yakacağını biliyordu.
Ayağa kalkıp dış kapıyı açmış olan kıza doğru yürüdü. Tam konuşmak için dudakları aralanmıştı ki duyduğu metal sesinin hemen yanından geçtiğini hissetti.
Ardından defalarca sıkılan silah sesi ile yan tarafında ki kızı kendisine çekip kapıyı kapattı. Elini belinde ki silaha atmıştı ki yere damlayan kan ile duraksadı.
Gözleri hızla Gülayşe'yi buldu. Genç kızın donuk bakışları ile öylece kalakaldı Asaf. Soğuk kanlılığı bilinen adamın eli ayağına dolandı o anda.
Elini genç kızın yanağına koydu ve kollarının arasında ki kızı sarstı.
"Gülayşe ! Aç gözlerini !.."
"Gülayşe !"
(Yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar. Yorumlarınız beni yazmaya teşvik ediyor. Sizleri seven amatör yazarınız Tuğba )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ-ASAF
Teen FictionAsaf , Şevket'in tek varisiydi. Babasının ve Annesinin katili olan Şevket. Kendisini bir canavar gibi yetiştiren ,duygularını aldıran ,ellerini kanla temizlemesine sebep olan Şevket'in bu dünyada ki en büyük ve korkunç eseriydi Asaf. Zamanında ken...