Bölüm 3

47 2 1
                                    

Gözlerimi yavaşça açtım. Başım sızlıyordu. Dün gece ne olmuştu? Görüntüler aklıma kesik kesik geliyordu. Bir şerefsizin ısmarladığı içkiyi içmiştim ve hayır , hayır bir daha içmeyeceğime yemin etmiştim. Söz vermiştim meleğime...

Yataktan kendimi zorda olsa kaldırdım ve direk duşa girdim. Dün gece hayatımın en berbat gecesiydi ve bu bir daha yaşanmayacaktı.

Çıktıktan sonra aynaya baktım. Berbat haldeydim göz altlarım morarmıştı ve midem bulanıyordu. Islak olan saçlarımı mandal bir tokayla topladım. Yüzüm berbat görünüyordu hemen çantamdan makyaj malzemelerimi aldım ve aynaya geri döndüm.

Yüzüme birazcık renk gelmesi için ilk olarak bb kremimi sürdüm ve ardından kirpiklerime  rimeli sürdüm.  Daha sonra şu anlık benim için en önemli yer olan göz altlarıma kapatıcıyı sürdüm ve pudrayla sabitledim. Son olarak allık ve glossumu da sürüp son bir kez aynaya baktım. Güzel olmuştu en azından berbat halde değildim.

Gardırobumdan krem rengi bir kazak  ve açık mavi ispanyol paça pantolonumu aldım ve hızlıca giyindim. Eskiden ne zaman bir şeyleri unutmak istesem kendimle oyalanırdım. Sanırım yine eskiye dönmüştüm.

Hızlıca çantamı alarak aşağıya indim. Mine önünde boş duran 3 kahve bardağıyla ayılmaya çalışıyordu. Onu görünce güldüm. Kafasını bana çevirdi "Vay! Seni de böyle görecek miydik be kızım muhteşemsin " dedi ve sonra aklına bir şey gelmiş gibi durdu " Bir dakika dün Emir bizi eve bıraktığında orada da evde de yoktun neredeydin kız sen. Neee bir dakika yoksa düşündüğüm şey mi? Rüzgarlaydın dimi? Vayy çakal." demesiyle güldüm.

"Ya salak yok öyle bir şey saçmalama" dedim "Gülüyorsun ama ben anlarım bak ahanda şuraya yazıyorum siz çıkmazsanız benim de adım Mine değil" dedi parmağıyla masayı göstererek " Hadi Mine çıkıyoruz " dedim kapıya ilerleyerek Mine'de ayağa kalktı.

"Hop nereye bakim sizinle konuşacağız daha" arkadan gelen sesle donup kaldık. Bu Mine'nin annesi Serpil teyzeye aitti. " Oturun bakim buraya " Suçlu küçük çocuklar gibi geçip koltuğa oturduk. "Kaç yaşındasınız siz he? Bu yaşta bara mı gidilir ya bir şey olsaydı. Ya sizin içkinize bir şey katsalardı ya pişman olacağınız şeyler yapsaydınız he?" diye bağırmaya başladı. Söylediklerinin ilkini yaşamış ikincisini de az kalsın yaşayacağımı fark ettikten sonra Serpil teyzenin ne kadar haklı olduğunu anladım.

"Anne Eftal'e kızma o zaten içki içmedi ben abarttım biraz ama arkadaşlarım yanımdaydı bir şey olmazdı merak etme" demesiyle kızların benim böyle bir şey yaşadığımı bilmediğini fark ettim. Nereden bilebilirlerdi ki sonuçta sarhoşlardı.

"Kim o arkadaşlar Mine" dedi annesi sinirle . Mine annesine kaş göz yaptı ne olduğunu anlamıyordum. Annesi normalde anlardı belki ama şu an çok sinirliydi. " Söylesene Mine kim onlar?" Yoksa kimse yok muydu?" Bu sefer gözleri beni buldu.

"Hayır tabi ki vardı. Rüzgar, Nehir ve Emir vardı " dememle Serpil teyzenin gözleri açıldı "Siz..." diye tam başlayacaktı ki "Anne bir gelir misin? Aklıma geldi sana bir şey göstermek istiyorum" dediğinde ilk başta Serpil teyze anlamaz bir bakış attı fakat sonradan anlamış olacak ki kaşlarını kaldırıp Mine'yi takip etti.

Bir şeyler vardı benden sakladıkları aniden dün gece aklıma geldi. O zaman da böyle olmuştu. Aklıma dün gece bu olayla ilgili Rüzgar'a söylediklerim geldi. Evet ona söylediklerimi harfiyen yapacaktım ve bunu öğrenecektim. Belki hatalıydım belki aralarında ki özel bir şeydi ama Mine benden bir şey saklamazdı. Evet ama peki şu an bu yaptığı neydi.

O an aklıma bir fikir geldi ve hemen konuştukları odaya gittim ama geç kalmıştım. Mine kapıyı açtı ve beni görmesiyle şaşırdı. "Şey geç kalıyoruz haber vermek istedim " dedim Gülümsedi " Hadi gidelim" dedi.

Geçmişin İzleriWhere stories live. Discover now