pains⁴

16 1 0
                                    


19.07.22

Titreyen ellerimle uzattım kağıdı gözetmen öğretmene. Bitmişti. Sınav bitmişti, içimde patlamayı bekleyen volkan lavlarını püskürtmeye başlamıştı. Okulun merdivenlerini ikişer üçer inerken bulanıklaşan görüşümü düzeltmek adına gözlerimi ovuşturup duruyordum. Ağlamaya başlarsam susamazdım ve en son şey bu kalabalık ortamda hıçkırarak ağlamaktı.

Bedenimi dışarıya atar atmaz derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım. Bitmiş olduğuna inanmayı bir kenera bırakın duygu patlamasının eşiğindeydim. Kimsenin olmamasını umut ederek büyük okulun arka tarafına yönlendirdim adımlarımı.

Kimsenin olmadığını gördüğümde kendimi çimenlere bırakıp hıçkırarak ağlamaya başladım. Sesimin çok çıkmasına engel olmak adına tırnaklarım elimi ve bileklerimi parçalıyordu. Hıçkırıklarım arasından çıkan oflamaya engel olamadım, sakinleşmem gerekiyordu.

"Taehyung?"

Hıçkırığım boğazımda takılı kalırken arkamı döndüm hışımla. Jungkook endişeli gözleriyle bana bakıyordu. Onu görmemle âdeta çeşme gibi aktı göz yaşlarım. "Jungkook." dememle kollarını bedenime sardı. Son zamanlarda ihtiyacım olan tek şey ağlayabileceğim bir omuzdu.

Jungkook'tu.

Yüzümü boynuna gömerek içime attığım ne varsa omzunda ağlayarak boşalttım o an. Ferahlatıcı kokusunu ciğerlerime çektim. Sanki uzun yıllar geçirmişim gibi geldi bir an. Sanki, ömrümün sonlarına yaklaşmışım da her daim yanımda olan adamı son kez soluyormuşum gibi.

"Taehyung'um."

Dudaklarını saçlarıma bastırdığını hissettim. Hıçkırıklarımı geri yolladım. Bağımlısı olacaktım az daha kalırsam.

Yüzümü boynundan ayırdım yavaşça. Elleri yüzümü avuçladı parmakları kirpiklerimi okşadı nazikçe. Bakamadım yıldız gözlerine. Özleminden delirdiğim gözlerine bakamadım. Parmağıyla çenemden tutarak kaldırdı, gözlerime bak diyordu hareketleri.

Cesaret edemedim.

Ellerim yüzümdeki ıslaklığı temizlerken yalpalayarak kalktım kucağından. "Sen...Neden buradaydın?" dedim çatlayan sesimi düzeltirken.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Üstünü silkelediğinde bir elini omzuma atıp yürütmeye başladı, itiraz etmedim ayak uydurdum adımlarına. "Sabah yanında olmamı istemedin en azından çıkışta yanında olmak istedim. İyi ki de gelmişim."

Kafamı sallayarak sessiz kaldım. Yüzümdeki bakışlarını hissediyordum ama bakmadım yüzüne. Gözlerim kırmızı converslerimdeydi. Derin nefes aldı yeniden, eli ensemdeki saçlarıma çıktı. Okşadı. Gözlerimi kapadım sıkıca.

Yapma dersem kırılırdı. Yapmaya devam ederse kırılmaya devam eden de ben olacaktım.

Bir şey değişmedi. Yine ben kırıldım. Hep ben kırıldım.

.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
L0N3LYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin