1.BÖLÜM

12 2 0
                                    

Yıldız ve yorum atmayı unutmayınn<3
🍋🫒

_________________________________________

-Miray Tunç-
Sabah gözlerimi nefret ettiğim alarmımla açtım ardından güne lanetler okumaya başladım çünkü dün kitap okumaktan uyuyamamıştım. Banyoya gitmemle korkmam bir oldu yıpranmış şaçlarım, şişmiş göz altlarım ile kötü gözüküyordum hatta gece kitaba fazla dalmış olmalıyım ki makyajımı temizlemeyi bile unutmuştum. Kendime gelmek için kısa bir duş alıp krem sürmüştüm. Her zamanki gibi formalarımı sinirli bir şekilde giymeye ve okula hazırlanmaya başladım.

''Kızım, okula geç kalıcaksın biraz hızlı ol.''
Annemin söylentilerini aldırış etmeden çantamı toparlamaya devam ettim.Annem ise hep yaptığı ve benim de çok gıcık olduğum şeyi yani kapımı çalmadan odama bir hışımla girdi.O sıra da elimde telefon vardı hava durumuna bakıp hırkamı giymeye karar vermek için ama annem bu durumu yine kendi isteği yere bağladı.
'' Yine elinde telefon geç kalıcaksın bırak şu telefonu.''
''Tamam anne.'' diyerek sözü geçiştirdim.Annem söylenirken çantamı kapatıp onunla beraber mutfağa doğru ilerledim.Her sabahımın bu şekilde geçmesinden sıkılmıştım. Aslında okulu severdim fakat bu sıralar zorbalıklar, hırsızlıklar okulumda fazla olmaya başladı yakınımızdaki okullara bakmıştım ve kendime göre okul bulamadım zaten ders notlarım iyiydi -fazla iyi olmasa da- bu nedenle okulların beni kabul edeceğini düşünüyordum.Bu düşüncelerimle kahvaltı ettikten sonra annemin hayır duaları ile yürümeye başladım sıkıcı okuluma...

Okuldaki olaylar aklımı meşgul ederken bedenim kulaklığımdan çıkan müzikle dans ediyordu. Okul yolum uzak değildi. Yürümeyi de seviyordum eskiden arkadaşlarımla yürüyordum ama benimle küsmek istediklerini söylediler çünkü dışlanıyordum umrumdamıydı değildi. Yerdeki taşları tekmelerken çöp kutusunun kenarında uyuyan sürekli rastladığım kediyi gördüm onun yanına doğru ilerledim. Kediyi sevdim, gitmek için ayağı kalktığımda önümdeki elektrik direğine bantlanmış bursluluk sınavı kağıdıyla göz göze geldim.Kağıdı bantlı yerlerden söküp çantama sıkıştırdım bu değerlendirebileceğim bir fırsat olabilirdi...

-Umut Beyaz-
Okuldan eve dönüyordum saate bakmak için telefonumu çıkardığımda annemin mesaj attığını fark ettim mesajda ekmek almam gerektiğini ve her gün olduğu gibi bugün de babamın eve geç geleceğini söylüyordu. Babama olan nefretim davranışlarıyla daha da büyüyordu annem de buna göz yumuyordu ya da yummak zorundaydı ben de ne olursa olsun annemin yanında olmak zorundaydım. Fazla yoruluyordu arada evlere temizliğe gidiyor bazen de ördüğü eşyaları satıyordu. Bu olaylardan utanmıyordum ,tabii herkese anlatmayı da sevmiyordum. Annem benim üstüme çok düşüyordu kardeşim öldüğünden beri..Anneme kısa bir mesaj attım meraklanıp beni aramaması için.
Cebimde sadece 10 TL vardı babam çalışmıyor, eline küçük miktar para gelse hemen içki alıyor , kumar oynuyordu.Geçim sıkıntımız vardı.Ben bir işe girememiştim bu nedenle derslere odaklanmaya karar verdim. Hem annemi gururlandırıyor hem okul birinciliğimle hava atıyordum.Okulum fazla masraf oluyordu anneme bundan asla bahsetmiyordum bahsetsem de bir şey değişmeyeceğini biliyordum.İş bulma fikri ile aklımı oyalarken yerdeki taşları benimle beraber sürüklüyordum.Yerde buruşmuş bir kağıt parçası görünce çöpe atmak için aldım. Üstünde bursluluk sınavı yazıyordu.Eğer %100 burs kazanırsam masraf kalmayacaktı hem diğer okuluma göre evime daha yakındı. Kağıdın fotoğrafını çektim elime gelen fırsatı kaçıramazdım.

-Karen Buse Çelik-
'' Baba ben çıkıyorum.'' babama haber vermek için seslenmiştim.
''Yine serserilerle mi takılacaksın.'' oflamamdan bu söylentilerinden sıkıldığımı anlamış olmalı ki hemen neden böyle düşündüğünü anlatmaya çalışıyordu bense anlamıyordum.
''Seni kötü yola sürüklüyorlar.Annen öldüğünden beri böyle kişilerle geziyorsun. Gidip daha iyi arkadaşlar edinebilirsin.'' annemden bahsettiğinde gözüm dolmuştu. Arkadaşlarım kötü yola sürüklemiyorlardı bu yolu ben seçiyordum. Kafamı dağıtıyordum ama en yakın zamanda toparlanmam gerekiyordu.En azından bunun farkındaydım.
''Ortaokul arkadaşlarımla buluşacağım merak etme bir şey olmayacak.'' babamın verdiği sıkıcı nasihatlarla ayakkabılarımı giyip arkadaşlarımla buluşacağım yere doğru ilerledim.Babama yine yalan söyledim serseri dediği arkadaşlarımla buluşacaktım.Birkaç sokak ilerledikten sonra bankların orda beni bekleyen arkadaşlarıma selam verdim.
''Nabersiniz kankiler?'' beni aldırış etmediler.Ali' nin elindeki kağıtlar dikkatimi çekmişti.
''Ooo bakınız marul hanımefendi gelmiş.'' Ali bana kıvırcık saçlı olduğum için marul diyordu bunu nedense sevmiyordum herkesin yanında söylediğinde utanç verici oluyordu.Ali elindeki kağıdı yüzüme doğrulttu.
''Bursluluk sınavı varmış bu kağıtları dağıtmamız lazım para kazanmam gerek sigaralar pahalılaştı.'' saçma yollardan para kazanma fikirlerine ortak olmuyordum ama şu sınav işi dikkatimi çekmişti.
''Ver bakayım şu sınava.'' elinden kağıdı çekince kağıdın köşesi yırtılmıştı aldırmadan incelemeye başladım.
''Yoksa katılmayı mı düşünüyorsun ?'' dedi Can. Doğruyu söylersem dalga geçerlerdi çünkü bu sınava ihtiyacım yoktu zaten iyi bir lisedeydim ama bu liseye babamın parasıyla katılmıştım ben kendi emeğimle katılmayı istiyordum. Babamın gözüne girebilir, kendimi toparlayabilirdim.
'' Tabii ki katılmayacağım sadece bir arkadaşıma lazımdı ona göstereceğim.'' kağıdı cebime sıkıştırdım eve gidip plan yapacaktım.Plansız iş yapamıyor sürekli düzeni bozuyordum o yüzden ders planı yaparak başlamak iyi bir fikirdi.
''Hatta ben kaçayım babamla bir yere gidecektik.'' lafı uzatmadan hızlı adımlarla eve ilerledim.

GÖRÜNMEZ KALPLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin