Eve dönüş

79 7 7
                                    

Arkadaşlar kendi kendime can sıkıntısından başladığım bir kurgu aynı zamanda Son Kez kurguma da devam edeceğim ,yorumlarınızı ve desteğinizi bekliyorum. Kendinize iyi bakın, iyi okumalar💗.

Gözümü  açtığımda başımın ağrısından ölmek üzereydim kalkmayı denedim ama belimdeki kollar beni sımsıkı sarmıştı:Ece.En yakın arkadaşım hatta kız kardeşim bile diyebilirim.Belli ki o da benim yanımda sızmıştı.Ecenin kolunu üstümden kaldırdığımda evimle  göz göze geldik.Evim için savaş alanından çıkmış demek isterdim ama evin hali için bu durum epey derli toplu kalırdı.Evimin içinde züccaciyeden giyime ,marketten elektroniğe kadar her türlü şey vardı. Güçlü bir kız olup yataktan kalkmalıydım ama vücudum biraz daha uyumam için bana yalvarıyordu. En azından evdekileri dışarı çıkartıyım çünkü ayağımın dibinde hiç tanımadığım  biri uyuyordu.Yataktan kalktığımda başımın dönmesine aldırış etmeden evin içini turlamaya başladım ve herkesi uyandırmak için en uygun şeyi yapmaya karar verdim,ve bağırmaya başladım.

—Lütfen artık kalkabilir misiniz sabah oldu hatta öğlen olmuş parti bitti!!!

Birkaç kişi  dışında kimse gözünü bile açmamıştı.
—Bakın yabancı arkadaşlarımız için ingilizce olarak söylüyorum:Wake uppp!!The party is over!!

Kelimeleri bir 10 kez tekrarladıktan sonra nihayet birkaç kişiyi evden gönderebilmiştim.

Geriye diğerleri kaldığında aklıma yeni bir fikir gelmişti:Onları Mahmut Tuncerle uyandıracaktım.Koşup  telefonumu aldım, bulmak da epey zor olmuştu ve saat çoktan  öğlen 2 yi bulmuştu.İnanmiyorum ne kadar çok arama vardı ama şu an onlarla vakit kaybedemezdim,hemen güzel ülkemizin harika türkülerinden olan jandarma türküsünü açtım ,tabiiki mahmut tuncerden. Önce ecenin yanına gittim yardıma ihtiyacım  vardı:

—Ece kalk halay çekicez.
—Kızım delirme ya uff bırak uyuycam ben daha.

Ecenin kolundan tutup kaldırdığımda en azından yari baygın da olsa bir halay arkadaşım vardı ve planım işe yaramaya başlamıştı .Diğerleri de uyanmış artık kocaman bir halay ekibi olmuştuk. Kendimi halaya o kadar kaptırmışım ki bunu neden yaptığımı  bile unutmuştum .Derken birden kapı çalınmaya başladı ,büyük ihtimalle Mahmut tuncer olmalıydı, taa Londraya halayımıza katılmak için gelmişti eminim.Bir saniye burası Londra ve ben burada bu saatte bu kadar insanla son ses müzikle halay mı çekmiştim.

Evdekiler kapıyı çoktan açmıştı bile,ve ev sahibim tüm endamiyla evdeydi.
O an beynim durduğu için kadının hiçbir  dediğini anlamıyordum ama sinirli olduğu kesindi.Ece durumu anlamış olacak ki kadınla konuşmaya gitti ben de herkesi bu sefer ciddi ciddi dışarı çıkarmaya başladım. En sonunda giderken ev sahibiyle göz göze geldik ve   Fransızca bir şeyler söyleyip gitti ,Eceye döndüm:

—Az önce ne dedi bu turşu surat bana?
—Öncelikle az önce sana benim bile söyleyemeyeceğim bir küfür etti ve

Ece cümlesini tamamlamadan kapıya yöneldim, o turşuya evden atılma pahasına saldıracaktım artık. Ece belimden tutarak :

—Tmm saldır güzelim ,ama önce şunu söyleyim ,evden bu sefer gerçekten atıldın.

—NE !!!Londrada değiştirdiğim 4. evim bu ve bu son şansımdı.Madem bir bahanem kalmadı benim o turşuyla ufak  bir işim var sen burda bekle tatlım.

—Tmm birlikte gideriz ziyarete o cadıyı ama sen önce şu telefona bak.

Milyonuncu kere telefonum çalıyordu, koşarak yetiştim. Telefonun ucunda annem vardı hem de görüntülü.

—Ece ben ne yapacağım  annem arıyor, uff nerde konuşsam ki dışarı falan mı çıksam şu evin haline bak.

Ece koltuğun bir kısmını derleyip topladıktan sonra bana yerimi gösterdi. Bu kız olmasa ne yapacaktım ben.Son kez saçımı topladıktan sonra aynadaki  görüntümle yüzleştim:Ben resmen bitmişim, kamu spotudur bir gün önce yüz kilo makyaj yaptıysanız lütfen o makyajla uyumayınız efendim.

—Ece bizim acilen ıslak mendil falan bulmamız lazım halime bak.

Ecenin de benden geri kalır yanı yoktu ikimizde panda olmuştuk resmen.

—Tmm al ,çabuk temizle ama daha fazla açmazsan konsolosluğa gidicek seninkiler.

—Valla beklerim bizimkilerden.

En sonunda yüzümü temizleyip telefonu açmıştım.

—Kraliçem, sen beni mi özledin ,oyy kıyamam ben sana ya.

—Firuze ,nerdesin sen kızım kaç kere daha aramamız lazım seni. Ahmet abini  arayacaktım az kalsın zor tuttum kendimi .

Işte böyle bir ailem vardı ve Ahmet abide gerçekten konsoloslukta müdür yardımcısı olarak çalışan bir aile dostumuzdu.
Arkadan Ecenin kıkırdamaları geliyordu kulağıma.

—Anne saçmalamayın ,dün sabaha kadar ders çalışmıştım o yüzden bugün biraz geç uyandım hepsi o kadar.Hem Firuze Aslaner 'im ben kim bana ne yapabilir?

—Firuze şakanın sırası değil kızım  sen 2 yıldır 1.sınıftasın ben de senin kaç senelik annenim senin dersle alakan olmadığını çok iyi biliyorum.

—Olur mu annecim ben çok değiştim, dün yeni hayatımın  ilk günüydü işte.
—Firuze seninle ciddi bir şey konuşmak için aradım benimle dalga geçmeyi bırak istersen ,yalnız mısın.

—Ece var annecim.

O sırada Ece de kameraya girdi:

—Fatma teyzecim ben mesajı aldım, benim de bir duşa girmem lazımdı zaten öptüm seni hürmetler.

—Saol kızım ,dikkat et kendine sen de.

Ece giderken ona teşekkür anlamında ufak bir öpücük attım, seviyordum bu kızı.

—Evet annecim seni dinliyorum.
—Firuze ben telefonu kapattıktan sonra bavulunu hazırlamaya başla çünkü İstanbula yanımıza geliyorsun.Kesin dönüş hem de.

Duyduğum cümleyle biraz önce içmeye başladığım suyu ekrana fışkırtmıştım .Bu annemin yaptığı berbat bir şaka olmalıydı. Tamam ailemi ,ülkemi, oradaki arkadaşlarımı özlemiştim ama burdaki hayatıma  alışmıştım. Ben yıllarca buradaki huzurlu hayatımın hayaliyle katlanmıştım oradaki yaşamıma.

—Annecim ,ufak bir şaka dimi ,böyle bi şey mümkün olamaz hem benim okulum var sen de biliyorsun burada düzenim var.

—Firuze bu konuşmayı normalde baban yapacaktı ama şu anda baban abinle birlikte hapiste.

—Anne sen ne diyorsun ne hapisi, ne oldu babamla abime .

Gözlerim dolmaya başlamıştı ,babamların yaptıkları iş gereği çok sık olmasa da ben buradayken bir kaç kez daha hapise girip çıkmışlardı ama hiçbir  zaman beni Istanbula çağırmamışlardı.Belli ki bu sefer gerçekten ciddi bir şey vardı.

—Kızım bak biliyorsun acil olmasa çağırmam seni  daha fazla şey anlatamam telefonda   zaten .Biz uçak biletini aldık bugün gece buraya uçuyorsun Zafer abin gelicek seni almaya .

—Anne sen ne dediğinin farkında mısın, ben gerçekten korkuyorum.

Annemle konuşurken evden zil sesi geliyordu.

—Kim geldi anne belki de babamla abimdir ,ay Allah'ım lütfen onlar olsun.

—Firuze benim kapatmam lazım kızım sen de hazırlanmaya başla seni seviyorum kızım.

—Ben de anne.

Zaten geceden beri aç olmak bir yana demin aldığım haberin etkisiyle artık iyiden iyiye gözüm kararıyordu. Ayakta duramadığımı anladığımda yere çöktüm. Gelen seslere göre Ece çoktan duşa girmişti, yardım isteyecek kimsem yoktu. O an tüm dünyanın yükünü üstümde hissettim sanki karnıma bir ağrı saplandı, çok kötü hissettiğimde hep böyle olurdu.Gözlerimdeki yaşlara engel olamadığımda artık kendimi onlara teslim ettim .


SİYAH MEVSİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin