9

446 24 16
                                    

Vedalar bu kadar kolay mı? Hayır bence değiller. Aşk öyle bir duygu ki herşeyi geride bırakıp, tüm yanlışları, tüm yalanları geride bırakıp yeniden sarılmaktır.. Peki bu hikayede gerçekten yanan taraf kim? Yalan söyleyen mi? Yoksa yalan söylenen mi? Bizim hikayemizde ikiside yandı. Kız aşkından yanıp kül oldu.. çocuk kalbiyle aklı arasında kalmaktan. Peki ikiside aşkları için elinden gelen herşeyi yaptılar mı?

🩶

Oturduğum yerden kalktım. Bugün Ömer ile ayrılışımızın 4. Senesi.. mutfağa doğru adımladım bir bardak su içtim. Daha sonra salona gidip kendimi koltuğa bıraktım. Herşey yerli yerindeydi Ömer gittiğinden beri hiç birşeyin yeri değişmemişti ama Ömer yoktu.. Duvardaki resimler, etrafta ona ait olan bir kaç eşya, telefonumdaki duvar kağıdım, Instagram hesabındaki fotoğraflar, onu telefonuma kaydediş şeklim hâlâ aynıydı.

Elime kumandayı aldım çok geçmeden en sevdiğim aktivite olan sevgilim ile olan videoları izlemeye başladım. Ağlıyordum çaresizdim. Onun kokusunu duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. özlemimden ölmek üzereydim.

Tekrardan videoları izlemeye başladım. Karşıma çıkan video ile göz yaşlarım arttı. Ömer uyuyordu bende onun yanında uzanıyordum o günü çok iyi hatırlıyorum sevgililer günüydü. Ayağımı incittiğim için evden çıkamamıştık, evde o kadar eğlenmiştik ki. Beraber pizza yapmıştık, bahçemdeki salıncakta oturup çekirdek çitlemiştik, Film izlemiştik tabiki ben korktuğum için hemen kapatmak zorunda kalmıştık. Bol bol sarılmıştık, bol bol öpmüştüm onu...

Videoda saçımı Ömer'in burnuna sürtüyordum. Şuan olsa ona doya doya bakmak isterdim. Ömer kımıldiyordu ama gözleri açmıyordu. Bir süre daha onunla uğramıştım. Bir anda Ömer'in beni altına çekmesiyle elimdeki telefon yere düşmüştü. Gülüyorduk, Ömer'e sızlanarak "telefonumm" demiştim. Ömer hiç umursamadan beni gıdıklamaya başlamıştı. Evet klasik aşk filmleri gibiydi ama güzeldi.. gülüşlerimiz, Ömer'e yalvarışlarım, Ömer'in tatlı tatlı beni öpmesi.. tekrar tekrar gözümde canlanırken bir şekilde ondan kurtulmuş olucaktim ki yerdeki telefonumu almıştım ve kaydı kapamıştım.

Göz yaşlarım süzülüyordu... acı içinde kıvranıyordum resmen. Ağlamak istemiyordum dudaklarımı birbirine bastırdım. Kalbimi söküp atmak istiyordum bu kadar acıyla daha ne kadar yaşarım bilmiyorum. Ellerimi saçlarıma geçirdim yavaş yavaş sallanmaya başladım. Etrafta beni sakınleştirecek kimseler yoktu.

Ha bu arada sakinleştirmek demişken ben üniversite sınavına girmiştim iyi bir psikolog olma yolunda emin adımlarla gidiyordum.

Derin nefesler almaya başladım sakinleşmem gerekiyordu.. ilaç içmek istemiyordum çünkü içtikçe uyuyordum. Uyumak bana iyi gelmiyordu artık. Cebimde hissettiğim titreme hissiyle telefonumu çıkardım. Arayan kişi Yasmin di. Açıp kulağıma koydum.

"Süsen" dedi kız "Yasmin" "Seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemzsin kızım" dedi Yasmin isyan eder bir ses tonuyla. "Bende özledim" diyebilirim "Yarın benim düğünüm var Süsen.." kızın sesindeki heyecan süseni gülümsetmişti. Kız konuşmaya devam etti. "Dorukla evleniyoruz" "Çok sevindim umarım hep mutlu olursunuz.." dedim. Oysaki Yasmin hep ilk önce Ömerle benim evleneceğimi söylerdi. "Senin için yapabileceğim bişey var mı?" Dedim sakin bir ses tonuyla. "Evet.. benim için düğüne gelebilirsin." Kızın dediği şeyle gözlerim dolmaya başladı, dudaklarımı birbirine bastırdım. "Bilmiyorum Yasmin söz veremem" dedim. "Hayır Süsen! Geliceksin sen benim en yakın arkadaşımsın!" Yasmin kızgın ses tonuyla konuştu. "Ama.." "Aması yok Süsen bu güzel günümde yanımda olmalısın.." ofladim nasıl reddebilirim ki "Tamam gelirim sen yeri ve saati mesaj at" dedim. Yasminin minik çığlığı duydum. "Ya sen harika bişeysin sırf beni yalnız bırakmamak için geliyorsun.. seni çok seviyorum Süsen" "Bende seni çok seviyorum Yasmin"

Sadece Beni SevHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin