Arkadaşlar sizi hikayesiz bırakmak zorunda kaldım çünkü taşınıyoruz ve bulunduğumuz şehirden bambaşka bi yere gidiyorduk ve İnternet aboneliğimizi iptal ettiğimiz için watpad de hikaye atamadım
Oylarınızı ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin sizi çok seviyorum 💋💋💓💓💞💞💘💘Telefonu kapatır kapatmaz Arda "Kim aradı aşkım?" Diye sordu
"Abimdi sevgilim"
"Ne dedi?"
"Aşkım şimdi annemler Adana'daydı ya oda 1-2 hafta onlarla kalacağını söyledi"
Arda duyduğu haberle adeta ağzı kulaklarına varmıştı. belimden tutarak kendine çekti beni bende ellerimi boynuna doladım boynumu öpüyordu kokumu içine çekiyordu off çok iyi hissettiriyordu resmen Arda'nın kollarında huzur buluyordum Arda tam dudaklarıma yaklaşmışken bu sefer onun telefonu çaldı ilk basta umursamadı
"Arda açsana telefonu belki önemli bir şeydir"
"Şuan senin dudaklarından daha önemli bir şey yok o yüzden siktir et"
"Peki o zaman "
Arda dudaklarıma yapıştı karşılık veriyordum bende
Telefon tekrar tekrar çalmaya devam ediyordu bu sefer Arda Gerçekten çok sinirlenmişti ve hiddetle telefonu açtı
Arayan Caner'di. Caner Arda'nın teyzesinin oğluydu ve belkide en sevdiği kuzeniydi.
"Ne var!"
"Sanada merhaba kuzen"
"Ne var Caner söyle çabuk önemli bi işim var "
"Sakin ol şampiyon böbreklerini istemedik"
"Siktirtme bobreklerini söyle artık ne diyeceksen"
"Hazırlan biz İsak'la sana geliyoruz"
"Gelmeyin!"
"Tersinden mi kalktın bugün yaw"
"He tersimden kalktım siz gelmezseniz uyucam düz tarafımdan kalkcam"
"Peki peki öyle olsun"
*telefonu kapattı*
"Noldu aşkım kimdi o ne dedi?"
"Önemli biri değil bosver "
"Peki tamam sen öyle diosan"
Arda yaklaştı ve yanağıma küçük bir buse kondurdu karnımda ne kelebeklerin ucusmasi resmen filler tepisiyordu
Arda
Saçlarını koklamaya başladım ne kadar da güzel kokuyordu bu kokuyu alıp oksijen maskesi yapmak istiyordum çünkü bana oksijenmis gibi geliyordu onsuz kalınca ölüyormuş gibi hissediyordum simsiyah saçlarıyla, masmavi deniz gibi bakan gözleriyle , kan gibi kıpkırmızı öpmeye doyamadığım dudaklarıyla , benim için yıllarca aranan bulunması zor , değerli bir taş gibi geliyordu . Bembeyaz pamuk gibi tenine dokunmaya kıyamıyordum ama bir yandan da dokunmaya doyamıyordum. Peki ya selvi boyu ince beline ne demeli? Bembeyaz bir kum saatine benziyordu kartanem . Vücüdün her bir zerresine her bir ayrıntısına ayrı ayrı şiir kitapları yazabilirdim
Sıra sıra dizilmiş 32 inci tanesi dişleri ... bi espriye bakardı hayata tekrar dönmem çünkü gülüşünü tekrar görebiliyordum.Güneş
Arda uzun süre beni izliyor , her detayımı süzüyordu ellerim terlemeye, titremeye başladı şu zamana kadar asla gözlerine bakmamıştım çünkü çok korkuyordum o anda ölüp gitmekten korkuyordum çok heyecandırıyordu beni bal rengi ipek gibi saçları, 2 koca orman misali gözleri,gülpembe dudaklarıyla benim sonum olacaktı herhalde gözlerim yüzünden boynuna düştü o erkeksi adem elması...
Ne zaman bir şey yese içse gözlerim hep adem elması ile buluşuyordu. Ellerimi kaslarına götürdüm insan değil kas torbasıydı sanki . karın kaslarına elim gitti binlerce kez , onbinlerce kez ard arda , tekrar tekrar dokunmak istiyordum her zerresine doyamıyordum ki ona yıllar da geçse doyamıyacakdım...Arda" Yeter bu kadar bakışmak "dedi ve beni kucağına alıp yatağa yatırdı
"Sevgilim bak zaten haftalarca vaktimiz var hem zaten az önce yaptık şimdi biraz dinlenelim olur mu?"
"Sadece yarım saat küçük hanım sadece yarım saat biraz dinlen sonra benimsin" dedi ve muzipçe sırıttı
"Tamamdır efendim , emredersiniz "
Dedim ve ikimizde birden gülmeye başladık
Salona koştum. Arda da verdiğim sweatshirtü giydi, tokamı hiç çıkarmamak üzere bileğine taktı , siyah bir eşofman giydi ve peşimden geldi.
Yeni hikaye yolda oy ve yorumlarınıza
Muhtacım 💓