separation.

16 4 0
                                    


#7

Piyanolar susmuş,
çekilmiş denize her bir nota...

Kim Namjoon, üniversitenin bahçesine girdiğinde siyah eldivenlerini buraya gelene kadar yüz defa yapmasına rağmen tekrar düzeltmiş, onu binanın girişinde, beyaz karların arasında gülümseyerek bekleyen sevgilisini göremeyince gözleri dolmuştu.

Gece çok kötü bir rüya görmüştü ve onun öncesinde küçüğü ile mesajlaşmasının büyük bir etkisi vardı. Saatin gece yarısına yaklaştığı vakitlerde konu nasıl dönüp gelmişti bilmiyordu ama Jeongguk'u, canının şenliği ona okulda mesafeli olmalarını istemişti.

'Biliyorsun, arkadaş grubum yeni ve onlar arasında bir kaç homofobik var.'

'Dışlanmak istemiyorum. Beni anlıyorsun değil mi?'

'Sana ayrılalım demiyorum, sadece okulda artık birlikte değilmişiz süsü verelim. Onlardan biri koreli ve uzaktan akrabamız, annemle babamın kulağına gitmesini istemiyorum.'

'Hayır anlamıyorsun, neden zorluyorsun Nam?'

'Ailen olmadığı için anlayamazsın ama koreliler bunu iyi karşılamıyor Joon. Sana aşığım ama müzik benim her şeyim, bu okul kurtuluşum.'

Son damla olmuştu.

Ailen olmadığı için anlayamazsın.

Ondan sonra da çıkmıştı konuşmadan. Anlardı aslında, sevgilisiydi onun, canının içiydi beyaz kemanlı. Jeongguk belki yüzlerce mesaj atmıştı ama hiç birine yanıt vermemişti. Bir kez öğrenmişti işte aklındakileri. Özürleri neye yarardı? Elini tutup rahat rahat gezemeyecekse boşuna savaşıp hasta kalbini yormaya ne gerek vardı?

Ona selam veren bir kaç bedene karşılık vermiş, noellerini kutlamıştı. Az kalmıştı yeni yıla, az kalmıştı gitmesine. Ayarlanan doktoru zorla ikna etmiş, uçuşunu noelden sonraya ayırmıştı. Sevgilisi ile geçirecekti noeli. Öyle de hayalleri vardı işte.

Kulağındaki müziğin sesini biraz kısarak fakülte binasına girip sınıfa çıkmadan önceki yirmi dakikasını bir kahve içmekle geçirmek kararına gelmişti. Büyük kafeteryaya adımlarını attığında kimseye bakmadan boş olan sıraya geçmiş, istediğini söyleyip beklerken arkasından gelen sesle yavaşça oraya çevirmişti bakışlarını. Biricik sevgilisi, arkadaş grubuyla arkası ona dönük gülerek sohbet ederken gezilerinden aldığı çift yüzüğünün takıldığı parmakları başka bir Fransız kızın omzundaydı. Aralarından biri onu fark ederek eğilip bir şeyler fısıldamıştı. O an önüne dönerek hızla ücreti ödeyip kahvesini almış, kafeteryadan çıkarak merdivenlere ilerlemişti. Yavaş yavaş atmıştı adımlarını, gelirdi çünkü biriciği.

Beş dakika sonra sınıfın kapısına varmıştı Joon. Geldiği yöne dönerek onu görmeyi beklemişti ama yoktu.

gelmemişti.

Buruk bir gülümsemeyle içeri girmiş, okul çıkışı mutlaka konuşmaları gerektiğini düşünerek arka sıraya geçip kahvesini yanına bırakmış, defterini açarak oyalanmıştı ders başlayana kadar.
Sınıfta pek kişi yoktu, bir kaç kız diğer köşede sohbet ediyor ve iki oğlan ise pencerenin önünde son dersin notları  ile uğraşıyorlardı. Üniversiteden mezun olmaya az kalmıştı, güzel sanatlar öğrencileri bile yazılı sınav verdikleri için hepsi telaştaydı şimdilerde.

O gün öyle geçmişti. Son ders için hazırlanırken gözü kapıdaki silüetler arasında biriciğini bulmuştu. Arkadaşlarından ayrılarak sınıfa girmiş, bir kaç kişiye selam vererek elindeki düz beyaz zarfı sertçe masaya bırakmıştı. Üzerine de beyaz çift yüzüklerinin güneş desenli olanını. Parmaklarını zarftan çekerken ne o bir şey demişti, ne de Namjoonun bir şey demesine izin vermişti. Nam onun son dersi olduğunu hatırladı. Jungkook ise arkasını dönerek hızlı adımlarla ordan uzaklaşıp sevgili arkadaş grubunun arasına katıldı.

"Sevgili Kim, noeli Kore'de geçireceğim, bu akşam uçuşum var. Mesajlarımı okumadığını gördüm, senden özür dilerim. O an öyle demek istemedim. Sonradan farkına vardığımda kötü hissettim ama sen çoktan gitmiştin. Uykuya daldığını düşündüm..."

yalandı, Jeongguk biliyordu ki Namjoon üzgün olduğunda uyumazdı. Namjoon biliyordu ki, yazdığı bu 6 cümlede gram samimiyet yoktu. Ama 24 saatin içinde onun düşüncelerini ve aşkını ne böyle değiştirebilir diye uzun uzun sorguladı.

"...Lütfen beni arama, birbirimizi en iyi haliyle hatırlayalım. Devam etmek istemiyorum. Aramızdakilerin yavaş yavaş bittiğini hissediyordum. Belki sen dayanırsın ama ben yaşadığımız dünyadaki bu baskıya dayanamam. Seni rahatça ailemin karşısına çıkarıp ben bir erkek ile çıkıyorum diyemem. Senden tekrar ve tekrar beni anlamanı istiyorum. Bana güzel anılar bahşettiğin için minnettarım. Mutlu noeller.

Sana çok değer veren, Jeongguk.

27.12.2022."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dark Paradise - NamkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin