17

417 49 67
                                    

"bunu.neden.yaptın?"

Hem sinirli hem de ayakata durmaya çalışıyordu Jungkook.

"Herkese çok çabuk güveniyorsun Jungkook."

"SORUMA CEVAP VER"

diye bağırarak ayağa kalktı. Karşındaki bu saçı akmış adam onu daha çok sinirlendirirken o,
Gülüyordu.

"Sorunun cevabını biliyorsun Jeon"

Sırıttı.

"Beni-"

"Sen Jungkook. Sen gerçektende acınası birisin. Neden? Neden herkese bu kadar güveniyorsun ki? Aptal olduğundan mı? Yoksa.."

Baştan aşağı süzdü Jungkook'u.

"Merhametinden dolayı mı?"

"Boş laf yapmayı kes Kim Taehyung!"

"Boş değil aslında.."

Gülerek arkasına yaslandı Taehyung.
Sanırım Jungkook'u ve o yanındaki salağı biraz hafife almıştı.
Plana sadık kalamamıştı.

"Beni ona götür."

"Yapamam."

"NEDEN"

öldü demedi?

"O yaşıyor değil mi?"

Gözlerinin içine baktı Jungkook, Taehyungun. Böyle birşey olmasının imkanı yoktu, olamazdı. Onu gömmüştü. Kendi elleriyle hemde.
Ölüm raporu vardı.

Sakince kafasını salladı Taehyung.

Jungkook dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti. Bir anda iki dizinin üstüne düştü.
Gözleri yerdeydi.
Ne yapacağını bilmiyordu, sahiden böyle Bir şeyi hak etmiş miydi?

2 yıl boyunca hergün vicdan azabı çekmişti. Bu çok ağır bir ceza değil miydi?

Ellerini başının üstüne getirerek ağlamaya başladı.
Bu ağlama öyle bir ağlamaydı ki,
Bir çok duyguyu içeriyordu içinde.
Aşk, öfke, acı..

Mingyu indi aşağı. Durduramadı Jungkook'un ağlamasını. Taehyung ise sadece bakıyordu. Gözleri dolmuştu elbette ama, elden ne gelirdi?

"kendine gel!"

"Mingyu o- yaşıyor- meleğim ölmemiş"

Kollarını sardı Jungkook'a. Orda ne kadar ağladı bilmiyordu.

sonra koltuğa geçtiler. Jungkook'u Yatırdı mingyu .Gözleri ağlamaktan kıpkırmızıydı. Neredeyse iki saat boyunca uyumuştu Jungkook. O kadar çok ağlamıştı ki gözlerinden yaş gelmediğini fark etmişti. Mingyu igrenerek Taehyunga bakarken, Taehyung sadece sırıtıyordu.

Aradan geçen yarım saat sonra Jungkook uyandı,hali yoktu belliydi. Gözlerini açtı ama konuşmadı. Yerinden de doğrulmadı sadece duruyordu. mingyu Jungkook'a ilaç getirdi. Bir mühlet sonra da tekrarda yorgun düştüğü için-ilacın etkisiyle-uyudu.Sakinleşmesi lazımdı. Her ikisininde .

Taehyungun tam karşısına geçerek konuşmaya başladı.

"Senden hiç haz etmiyorum Taehyung ilk başta bunu bil"

Hemen lafa atladı Taehyung.

"Ben sana bayılıyorum bebeğim niye öyle dedin"

Dedi alayla.

"Sana inanmıyorum. Jiminin yaşadığına dair bir kanıt olmadan da."

Gözlerinin içine bakarak konuştu bu sefer.

"Asla inanmayacağım Kim Taehyung."

Yerinde dikleşmeye çalıştığı kadar dikleşti Taehyung.

"Sana kanıt vereceğim ama bir şartla."

***

"Mingyu! MİNGYU!"

Evin içinde kimse,
Yoktu.

Ne taehyung ne de mingyu.
Neler olduğunu anlamıyordu. Meleği yaşıyordu, Arkadaşı ve Taehyung kayıptı..

Neler olduğunu anlamıyordu.

Kapı açılma sesi duyuldu odada.

Mingyuydu bu.
Elinde ise kağıt vardı.
Kağıtlar.

"Nerdeysin sen? TAEHYUNGUN NERDE MİNGYU?"

hiddetle bağırdı Jungkook. Karşındakinin sakinliği onu daha da sinirlendiriyordu ki
Mingyu konuştu.

"Önce bir sakin ol Jungkook"

"Bana- bana sakin ol deme mingyu. Taehyung yok gitmiş görmüyor musun?"

Etrafını göstererek konuştu.

"Nerdeydin sen? Ha? "

Koltuğa oturdu mingyu.

"KONUŞSANA MİNG-"

"Terk edildim Jungkook."

Tamam.
Bunu duymayı beklemiyordu.

"Ne?"

Yanına oturdu mingyunun.

"İşte bildiğin. Aldatılmışım. Sonra da not bırakmış gitmiş."

Elimdeki notları gösterdi.

"Ben sandım ki-"

"Sen ne sandın Jungkook?"

"Unut gitsin. Senin için ne yapabilirim min?"

"Sana vereceğim adrese git."

"Neden?"

"Jungkook. Jimin yaşıyor. Sabah taehyunga yaşadığına dair kanıt istedim. Bir süre sonra da jimin, kendisi aradı Taehyungu"

"Sen ne-"

"Dinle beni. O adrese gideceksin. Orda Kim Taehyung- onu tanıyoruz zaten ama,Kim Namjoon ve Lee Taemin adında birileri olacak onl-"

"Onlar benim arkadaşım."

Şok olmuştu mingyu.
Gözlerini açarak Jungkook'a baktı.

"Ne?"

"Devam et"

"Evrakta sahtecilikten 3er yıl hapis cezası alacaklar. Taehyung eğer bana yardım ederse onu kaçıracağımı söyledim."

"Sen ne dedin?"

"Dur bi. Tabiki öyle birşey yapmayacağım"

Elini tuttu Jungkook'un.

"Git ve onlarla yüzleş Jungkook. Bunca yaşanan şeyler için. Çektiğin acılar için, sana yapılanlar için. Ve benim için Jungkook"

Eline bir zarf tutuşturdu Jungkook'un.
Sonra da arkasına bakmadan çekip gitti mingyu.

Zarfı açtı. İçinden bir adres birde fotoğraf çıktı.
Jiminin fotoğrafı.

Onun saçı siyahtı,Tıpkı kendisinin ki gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onun saçı siyahtı,
Tıpkı kendisinin ki gibi.

Bundan sonrasını ise sadece, Jungkook ve Tanrı bilecekti.

Boy meets evil /2  {JiKook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin