8

441 44 23
                                    

"iyi olacağına söz vermiştin Jungkook"

"Bunu 5 kadeh şarap içirmeden önce düşünseydin Hyung"

Elinde tuttuğu kupadaki şarabı yudumlarken konuştu.

Güldü Namjoon.
3 sene önce birileri ona,
Jiminin öleceğini, Jungkookla oturup bir kadeh şarap içerken Jimini özleyeceklerini söyleseydi..
Gülüp geçerdi.

Yıllardır aklının bir köşesinde onu yiyip bitiren soruyu Jungkook'a sormak istiyordu.
Ama cesareti yoktu.

"Onu çok özledim."

Jungkook'un konuşmasıyla irkildi.
Ne ara dalmıştı?

"Bende Jungkook, bende"

"Bir insanın en büyük imtihanı, asla geri gelmeyeceğini bildiğin birini özlemekmiş Hyung. Bir yerde okudum"

Gözleri dolmuştu Jungkook'un.

"Tanrı seni böyle sınıyor demek"

"Tanrınızdan nefret ediyorum"

Masadaki şarabı açarken konuşmak için yeltendi Namjoon. Ama hemen geri kapattı ağzını.

Jungkook ise sigarasını yavaş yavaş içmeye başlamıştı.

"Çok sigara içiyorsun"

"Elimde değil"

"Elinde aslında."

"Taehyungla buluştum"

Namjoon beklemediği için öksürmeye başlamış, anlamaz bakışlarla Jungkook'a bakıyordu.

"Ne zaman?"

Sigarasını üflerken cevap vermişti.
Neden bu kadar sakindi?

"Oldu baya"

"Ne konuştunuz"

"Hiç. Aslında Sadece benim suçum yok falan dedi."

"Sadece bu kadar mı?"

"Evet."

'Cezanın bitmesine az kaldı' dediğini söylemek istemedi Jungkook. Bir nedeni olduğundan değildi. Sadece bilmesine gerek yoktu.

Cesaretlendi Namjoon. 'bana güvenip Taehyungla buluştuğunu söyledi.' ' bana güveniyor'

Sakince elindeki alkolü yudumlayan Jungkook'a baktı.

"Jungkook"

"Efendim Hyung?"

"Sana bir şey sorabilir miyim?"

Evet anlamında başını salladı.

"Taemin. Neden onu sevmiyorsun. Yani,bilmiyorum. Jimin. O hayattayken bile onunla konuşmasını istemiyordun. Neden?"

"Çünkü Taehyungun arkadaşıydı. Taehyungun da Yoonginin sevgilisi. Bağlantıyı sen kur Hyung. IQ seviyene güveniyorum."

Anladığını belli edercesine kafasını salladı Namjoon. Şimdi taşlar yerli yerine oturuyordu.

"Yine de.. Taeminin pek suçu yok. Taehyungun olmadığı gib-"

Bıkmış şekilde nefes veren Jungkook  Hyungun sözünü kesti.
'Hergün aynı konular'.

"Hyung. Kapatsak şu konuyu?"

"Nasıl istersen."

Jungkook şişeyi almak için eğildiğinde yolun köşesinde birini gördü.
Siyahların kralı?

Şaşırmıştı.
'Onun burda ne işi var amına koyayım?'

"Hyung şurdakini tanıyor musun?"

Namjoon, Jungkook'un gösterdiği yere baktığında kimseyi göremedi.

"Orda kimse yok Jungkook."

Jungkook afallamıştı.
Hayır orda birini görmüştü emindi.

Ama uzatmak istemedi. Alkolün etkisinde olduğundan halüsinasyon gördüğünü düşündü.

"Fazla içtim sanırım"

"Daha şimdiden sarhoş mu oldun? sabaha kadar yetecek alkolüm var. Hemen pes etme Jeon"

Gülerek konuştu Namjoon.
Bardakların tokuşturuken iyi hissetti kendi Jungkook.
Ama dedi
'meleğim de olsaydı.."

Kafasını iki yana sallayarak Hyungunu dinlemeye başladı.

O gün sabaha kadar oturup konuştular, içki içtiler. İkisine de iyi gelmişti.

Ara sıra böyle kaçamaklar yapmak kötü olmazdı öyle değil mi?

Boy meets evil /2  {JiKook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin