"yani sende bir boklar olduğunu düşünüyorsun?"
Mingyu onay ister şekilde karşısındaki çökmüş olan adama bakıyordu.
'sanırım gerçekten de çökmüş'
"Evet."
"Plan yapalım."
Jungkook sonunda kafasını yerden kaldırarak mingyu'ya baktı.
"Ne gibi bir plan?"
Mingyu oturduğu yerden kalkarak konuşmaya başladı.
"Bak herşey çok komik tamam mı? Birileri beni nerden tanıyor ve neden benmişim gibi seninle konuşuyor?"
Jungkook kafasını salladı. Şuan hiçbir şey düşünemiyordu. Eğer aklındaki gerçekse..
"Ona yaz ve buluşmak isteğini söyle Jungkook."
"Bu saçma. Zaten sen değilsin eminim bir şekilde gelmeyecektir."
"Ama üniversitede ki ben her ne olursa olsun senin yanına geliyordum?"
Mingyu kaşlarını kaldırark soru sordu.
"Sadece yaz gitsin. Sonra şu 'Siyahların kralı"nın icabına bakarız."
Jungkook telefonu eline alarak o Kişiye mesaj attı.
****
Jungkook
Mingyu
Buluşalım mı?
Sanırım eski arkadaşımı özledim
(Gönderildi)
16:28
****
"Gönderdim"
"Tamam."
Jungkook'un yanına oturmuş,elinde şarap bardağıyla düşünmeye çalıyordu.
Aklına bir fikir gelmiş gibi Jungkook'a baktı.
"Bak şu herifi nasıl yakalayacağımızı buldum."
Jungkook oturduğu yerde dikleşerek sordu.
"Nasıl?"
"Sen her zaman saat 7de orda olduğunu ve o herifin de orda olduğunu söyledin. Ben şimdi çıkıp oraya gidicem ikinizin arkasında bi yerde olurum. Sen bana mesaj attığında hızlıca onu arkasından yakalayabilirim."
Tamam.
Bu çok mantıklıydı. Tamam dercesine başını salladı Jungkook.
Yani,
Böyle birşey gerçek olabilir miydi?
Jimin ölmemiş olabilir miydi?
* 3 yeni mesaj
Hızlıca elindeki bardağı masaya koydu mingyu.
"Bildirim geldi."
****
Bay J
Sana da merhaba Jungkook
Olur buluşalım
Sen ne zaman,nerde istersen
****
"Şuna bak amına koyayım. Resmen geleceğim diyor? Nasıl gelecek ki?"
"İnan bende bilmiyorum gyu"
"Hızlıca cevap verde şu herifi yakalamaya gidelim"
Kafasını salladı ve sohbete tekrar girdi.
****
Jungkook
Yarın senin için uygun mu
Her zaman gittiğim bir
Cafe var
Oraya gidince sana konum atarım
Bay J
Pekala!
Görüşmek üzere Jungkook!
(Görüldü)
****
İkisininde kafası karışıktı. Oraya kim gidecekti ki? Mingyu burdaydı.
Jungkook kafasını sallayıp ayağa kalktı.
"Sen önden git."
"Tamam herşey planladığımız gibi."
Mingyu ayağa kalkıp ellerinini Jungkookun omzuna koyarak destek verdi.
"Birisi seninle ağır taşşak geçiyor o kadar. Jiminin sana ne kadar aşık olduğunu ikimizde biliyoruz. Ölmeme gibi bir ihtimali yok. Onu ellerinle gömdüğünü söyledin."
Jungkook gücünü kaybetmiş gibi koltuğa düştü. Başını arkaya yasladı.
"Artık neye inanacağım bilmiyorum min. Çok yoruldum artık. Herşey üzerime üzerime geliyor gibi hissediyorum. Evet onu ellerimle gomdum ama.. saçını gördüm o herifin siyhatı. Jimininde en son.."
Lafını tamamlayamadı. Bu çok ağır bir gerçekti. 2 yıl boyunca hergün vicdan azabı çekmişti.
Evet bir cezayı hak ediyordu ama,
Böyle bir cezayı kimse hak etmiyordu.
Hiç kimse.
"Bu ülkede milyonlarca siyah saçlı insan var Jungkook. Herneyse unut artık bunları ve şu jiminin ölüm belgesinin fotoğrafını bana bi at. Belki sahte veya gerçek olduğunu anlayabilecek birini tanıyorum."
Jungkook hızla belgeyi getirdi ve mingyu'ya verdi.
Gyu resmi çekip tanıdığına attı.
"Ben gidip yerimi alayım. Sende hızlı olma ki dikkat çekmeyelim olur mu?"
"Tamam."
İşte herşey şimdi başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy meets evil /2 {JiKook}
Humor"Kar yağıyor usul usul. Olsan beraber izlerdik. Sen kadar güzel olmazdı gerçi." . . . . Boy meets evil 'in 2. Serisi. İlk kitabı okumayı unutmayın..
