<3

138 9 2
                                    


Sabah alarmına uyandı y/n . Kulağının dibinde dır dır öten alarmına baktı telefonun ekranında uyanması gereken saat yazılıydı ve masa yüzünden telefonun titreşimi rahatsız edici bir ses çıkarıyor, y/n ise ona afal afal bakıyordu yavaşça elini telefonuna uzattı ve telefonu eline alıp onu tatlı uykusundan uyandıran alarmına baktı. Bugün ne yapacaktı ? HAHAHAHAH ne mi yapacaktı denilen her şeye boyun eğdiği , her gün o obez ama anlayışlı daha çok çocukların hayalindeki o ponçik dede gibi görünen ve öyle davranan patronun yanına gidip hazırladığı evrakları patornuna verecek, ardından masasına dönüp saat akşam 10'a kadar çalışacak tabikide. Bir dakika , ah aptal y/n ah,ah,ah ... bugün işi gücü yokmuş gibi onu yakın arkadaşı angelina ile aldatan aptal sevglisinin yanına gidip ona bilmediği bir konuda yardım edecekti bunu nasıl unutmuştu ? Aslında akşam patronunu ararken  "ya bay ponçik dede patron bana bir gün izin vermez ise?" Diye içi içini yemişti. Ama neden? Onu aldan aptal mahlûkat sevgilisine daha bilmediği bir konuda yardım etmeye bu kadarmı hevesliydi? Aptal y/n.. diye geçirdi içinden. Yavaşça oturduğu yerden doğrulup etrafa bakındı . Biliyordu sabahlamak onun iyi değildi ama durduramazdı kendini en sonunda ise aynen dün olduğu gibi olduğu yerde uyuya kalır, sabaha çekilmez bir bel ağrısı ile başlardı.
Yavaşça ayağa kalıp yürümeye başladı ve mutfağa ulaştı ardından bedenini tezgaha yaslayıp kahvaltı için ne yapabilirim diye düşünmeye başladı. En iyi yaptığı şeyi ; pofuduk pankek'i  yapmaya karar verdi . Pankek karışımını yapıp bir buzdolabı poşeti aldı ve karışımı poşete döktü poşetin ucunu kesip karışımı kek süsler gibi çoktan yağlayıp hazırda beklettiği tavaya dökmeye başladı birkaç dakika sonra pankekleri hazırdı. Daha sonra batırıp yemek bir kasede  bir çikolata eritti daha sonra aklına gelen fikirle biraz duraksadı ve gidip bir kürdan aldı kürdanı çikolataya batırıp pofuduk pankeklerine tatlı bir kawaii ayı yüzü çizdi. Yavaşça pankekeleri tabağa koydu ardından kendisine kahve yapmak için mutfağın diğer köşesindeki aromalı kahvelerine yöneldi çekmeceden bir kaşık alıp aralarında en hafif white mocha'ya yöneldiği esnada bir anda duraksadı. O ne yapmıştı  az önce ?  Yaptığı pankeklerin üzerine sanki hayata her zaman pozitif bakab bir çocuğun ponçik annesi gibi pankeklere tatlı bir yüz çizmiş , üstüne birde şeker komasına girmek istermiş gibi kahveleri aradından en hafif ve tatlı olan kahveyi yapmaya kalışmıştı gerçekten tatlı kahve sevmezdi ama az önce onu yapmaya kalışmıştı. Başını iki yana sallayıp düşüncelerinden kurtulduktan sonra yapamsı gereken kahveye yöneldi, kupasına bir-iki kaşık koyduktan sonra üzerine sıcak su döküp karıştırmaya başladı ve aynı anda ise masaya doğru yöneldi yavaşça sandalyesini çekip sandalyeye oturdu. Bugünde amma ağır haraket ediyorsun y/n diye geçirdi içinden. Çatalı eline aldı ve bir pankek'e batırdı ardından çatalındaki pankeki eritmiş olduğu çikolataya batırdı ve ağzına götürdü. Tatlı şeyleri pek sevmezdi ama söz konusu çikolata ise y/n hayır diyemezdi. Bir anda kendisini sosyal medya'da duyduğu "tatliş kızların albümü" altındaki başlıktaki bir müziği mırdanırken buldu . Sanki içinde tatliş ve şeker delisi pembe sever bir ergen vardı.İğrenç. Kahvaltısını bitirip bulaşıkları yıkadı ardından salona geçip kendisini koltuğa attı saate baktı saka gibiydi normalde sabahın 5-6 da uyanan y/n bugün gecikmiş ve öğlen 1'de kalmıştı gerçi gece geç saatlere kadar film izlese böyle olurdu. Ettiğini bulmuştu. Zaman öldürmek amacıyla dışarı çıkıp bisiklet sürmeye karar verdi. Odasına çıkıp gardıropundan iki-üç parça kıyafet beğenip giydi. Ardından bisikletini çıkartıp kapının kenarına koydu eline geçen ilk omuz çantasına telefonunu ve cüzdanını koydu , ayakkabılarını giydi ve bisikleti sehirin sokaklarına doğru sürmeye başladı.

-------------------------------------------------------
Deliriyordu.. genç adam deliriyordu... gün gittikçe deliriyordu ve o ayini yapmazsa delirmeye devam edicek ve ardından bir tımarhaneye kapatılacaktı. Sonuçta hiçkimse saçı başı dağınık ve onu her zaman korkunç bir şeytanın izlediğini söyleyen bir adama inanmazdı değil mi? Genç adamın yaşadıklarını sadece bir o , bir tanrı ve birde onu her gün , her saat, her dakika , her saniye , rahatsızlık hissi uyandıran şeytan bilirdi . Yapacağı ayinden dolayı ama korkuyordu . Ayini için her şeyi hazırlamıştı çok değerli kurbanını gece saatlerinde evinden bir daha dönmemek üzere alacak ardandan onun sayesinde kurtuluşu olan ayini düzenleyecekti. Tek yapması gereken onunla beraber ayini yapmak için 4 kişi ve bir kurbandı. Kurbanını bulmuştu zaten. Aldattığı eski sevgilisi y/n l/n. Onu yakın arkadaşı ile aldatmış ve şimdi ise yetmiyormuş gibi onu kurtuluşu olan ayine kurban edecekti . Y/N'i aladattığı gecede y/n onu malum işindeyken yakalamış ve yakın arkadaşı angelina'yı dövmüştü hatta dövmek az kalır ağzına sıçmıştı .Aslında angelina bunu sonuna kadar hak etmişti bunu ama en çok dayağı o hak ediyordu. Ona yalan söylemişti her gece ona yalan dolan sahte sevgi sözcüleri yazmıştı gece yatarken onu boşu boşuna düşünmesini sağlamıştı . Aldatılmak... nasıl bir histi acaba? güvendiğin, 'o bana ihanet etmez' dediğin insanı erkek arkadaşının üzerinde çıplak bir şekilde zevkten dolayı inlerken bulmak... nasıl bir histi? o gece Angelina'nın altındaki adam olduğu için kendisini suçlu hissetmeye yeni yeni başlamıştı . Onu bu düşüncelerinden ayıran bir sesle irkildi . genç adam yerinden yerinden hoplarıcasına kalktı ve eline tüfeğini aldı yine başlıyordu diğer insanlar dışarıda gezip tozarken, işe giderken , çocukları ve evcil hayvanları ile oynarken, o ise aptal bir şeytanla uğraşıyordu . yavaşça arka bahçeye doğru açılan kapıya doğru yöneldi . Kapı kolunu eliyle tutup yavaşça açtı ve arka bahçesine girebilmek için bir adım attı .

BİRİNCİ

İKİNCİ

ÜÇÜNCÜ

DÖRDÜNCÜ

BEŞİNCİ

ALTINCI

YEDİNCİ

SEKİZİNCİ

DOKUZUNCU

ve on

elinde tüfeği ile arka bahçesinde etrafa bakınıyordu onu bu halini gören bir komşusu olsa büyük bir ihtimalle onu deli sanar, ve polisi aradı . O yüzden hızlıca arka bahçesinin güvenliğinden emin olup hemen içeri girmeliydi. Çalıların arkasından gelen bir hışırtı ile yüzünü o tarafa çevirdi ve çevirdiği gibi üzerine onu uzun zamandır rahatsızlığa boğan şeytanla karşılaştı . Genç adam yerde tepinirken silahını canavarın rastgele bir yerine doğrulttu ve tetiği çekti canavar acı dolu bir ses çıkarıp geri çekildi ve çalılara geri dönmeden önce adama son kez baktı ve göz göze geldiler. Aslında vücut yapısı insana benziyordu. Her hafta belgesellerde gördüğü aç susuz Afrikalı çocuklarınkini andıran bir vücudun uzun hali gibiydi simsiyah bir teni vardı ve pençelerindeki kurumuş kan izleri sanki pençesini kırmızı boya kutusuna batırmış gibi uzaktan net bir şekilde seçilebiliyordu. Ona biraz daha hırlayıp ardından ormana geri döndü.

Genç adam gördüğü şeyi idrak etmeye çalışırken bir anda yere diz çöktü . Bacakları artk onu kaldıramıyordu . Yorulmuştu. Belkide cezalandırlıyordu? sevgilisi y/n'i hiç gibi sayıp onun dışında başka bir kızla yattığı için cezasını ödüyordu. kim bilir? belkide yalnızca bir şeytana ait olan bir şeytan köle'nin zevki için kendisini hırpalıyordu. kim bilir? belki kurtuluşu gördüğü ayinde kendi mezarını kazıyacaktı.

YANDERE! Zalgo x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin