MONDAY, TUESDAY, WEDNESDAY, THURSDAY, FRIDAY, SATURDAY, SUNDAY! A WEEK!
MONDAY, TUESDAY, WEDNESDAY, THURSDAY, FRIDAY, SEVEN DAYS A WEEK! EVERY HOUR, EVERY MINUTE, EVERY SECOND! YOU KNOW NIGHT AFTER NIGHT! I'LL BE FUCKING YOU RIGHT!
Evet, her yere bunu yazıyorum. Buraya da yazmalıydım. İyi okumalar ALXMWMXOQDWKDMQL 🥰💗______________________________________
Minho
Can sıkıntısından okulda yapacak bir şeyler bulamayınca bodrum kata indik. Bi tarafta ışıklar kapalıydı ve oraya gidip oraları keşfettik. Yine bizim tayfa tabii. Hyun, Jeong, ben.
Eskiden böyle şeyleri Hyunjin'le yapardık. Şimdi aramızda Jeongin de var. Ve bu Hyunjin Jeongin'den hoşlandığı için arada beni satıyor, fark etmiyor değilim. Bir gün yakıcam çırasını..
Koskoca 50 dk öğle molasında boş boş dolaşmak çok sıkıcı.
Bi ara peteğe yaslandık ve oradayken kısa bir süreliğine Hyunjin, Jeongin'in elini tuttu. O anda da ileride Jisung'u gördüm. Bizimkilere söylediğim an ellerini çektiler ama Jisung gördü mü bilmiyorum. Gördüyse Hyunjin sıçtı. Ama ezdirmeyiz arkadaşımızı biz de, aaa.
Aha bize geliyor. Başlıyoruz yine...
(y.n.: kaos olmadan bölüm olur mu..? hele böyle bir fiction'da..)Bu sefer öyle hararetli gelmiyor çok şükür. Yaklaştığında elleri cebinde, "arkadaşlığınıza izin verdik diye çok cıvıklaşmayın, belanızı sikerim." dedi.
"Hay hay Jisung bey." deyip eğilerek dalga geçtim. Ne de olsa yanında Changbin yoktu.
"Hyunjin çok gözüme batıyorsun, hareketlerine dikkat et. Eline koluna hakim ol, ağzını burnunu kırmayayım."
"Sen mi bana emir veriyorsun ufaklık? Kaç senin boy ya 1.60 var mısın sen?"
"1.69 hem sanane amk."
"1.83" deyip sırıttı Hyunjin. Aslan parçası ya.
"Sordum mu?"
"İlla sorman gerekmiyor. Söylemek istedim ve söyledim. Cebimden kaçmışsın zaten." diyerek güldü ve beni de gülme tuttu bunu deyince.
Anaskm Jeongin'i unuttuk. ABİSİYLE DALGA GEÇİYORUZ AMK. Anında Hyunjin'i dürttüm ve gözlerle anlaşarak Jeongin'in de burada olduğunu, şuan abisiyle dalga geçtiğini ve durmasını söyledim.
Hyunjin hemen Jisung'a "tamam tamam özür dilerim." dedi. Enayi gerçekten.
"Jisung, sen sürekli bulaşıcak mısın bize böyle?"
"Kardeşim sizinle amk, tabii ki kontrol edicem."
"Hyung bir sorun olursa söylerim ben zaten sana, düşünme bu kadar." dedi Jeongin.
"Bunlar seni söylememen için tehdit de eder Jeongin."
"Abart hyung." diyerek göz devirdi Jeong.
"Nasıl da hyunglarını savunuyor, görüyor musun bebeğimi Minho?" dedi Hyunjin. Hyunjin kaşınıyorsun ama iyi de yapıyorsun. Oh olsun Jisung'a.
"Bebeğimiz*" diye düzelttim Hyunjin'i.
O kadar eğleniyordum ki kahkaha atasım gelmişti. Jisung'un yüz ifadesini gördükçe daha da eğlenceli oluyordu. Baba hayır, zorbalık yapan benim, Jisung değil...
"Ne bok yiyorsanız yeyin. Kardeşime bir şey olursa o zaman görüşürüz ikinizle." deyip gitti.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abin. ×Minsung×
Fanfiction"Jeongin senin abin var mı?" "Hyung, neden sordun ki?" "Abin yoksa artık bir abin var da ondan!" "Estağfurullah hyung ama senin yaşında abim var evet." "Hop hop, o zaman ben üvey abin." Minsung Hyunin