10. bölüm

347 34 40
                                    

Yazar'dan:

Öğle vakitlerinde Namjoon Jimin 'in evine gelmişti. Kapıyı çalınca Jimin hızla kapıyı açmıştı. Namjoon ile selamlaşıp içeri girmişlerdi. İçeri girdiklerinde oturma odasına gelip oturmuşlardı.

"Ee Jimin daha daha nasılsın?" Demişti Namjoon Jimin'e bakarak.

"İyi gibiyim Namjoon. Sen nasılsın?" Dedi Jimin gülümseyerek. İyiyim desede içinde hala fırtına kopuyordu. Ama artık buna aldırış etmek istemiyordu. O fırtınaları dindirircesine kendisine yeni bir sayfa açmak isteyerek gülümsüyordu. Geçmişi unutup artık yoluna devam etmeliydi. Sonuçta ölenle ölünmez. Ve şuan onu yapıyordu. Herşeyi açıklardı bu gülümseme. Artık mutlu olmaya hakkı vardı. Ve bunun için güzel bir sebebi vardı. Suga. Onun söyleyişiyle Yoongi. Onun için tek mutlu olma sebebi artık Yoongi'ydi. Yoongi'ye deliler gibi aşıktı. Bilmediği tek şey Yoongi'de ona aşık mıydı? Bunu nasıl öğrenicekti. Cesaret ederek ona hislerini açıklamalıydı. Yarın restoranta gittiğinde Yoongi eğer oradaysa artık söyleyecekti.

"Bende iyiyim. Hayat nasıl gidiyor?"

" Güzel gidiyor. Hatta baya iyi."

"Yia buna çok sevindim."

"Senin nasıl gidiyor Namjoon. Hayatında hiç değişiklik felan yok mu?"

"Şey... Aslında var gibi."

"Yia nasıl bir değişiklik?"

"Sanırım birisinden hoşlanıyorum."

"Ne ciddi misin? Kim bu? Olayı anlat çabuk!"

"Tamam tamam sakin ol anlatıyorum" dedi Namjoon. Aslında Namjoon kolay kolay kimseye aşık olmazdı. Yada hoşlanmazdı. Belkide olurdu da kimseye belli etmiyordu. Bunu hiçbiri bilemezdi. Namjoon daha önce kimseye pek özelini anlatan bir insan değildi. Her yaşadığını kendi içinde yaşardı. Başkalarının dertlerini ise dinlemeyi çok iyi bilirdi. Ve onlara çözüm aramayı da ihmal etmezdi. Bazı sorunların ise bir çözümü olmadığından dolayı sadece onları motive etmeye çalışırdı yada yanlarında olmaya çalışırdı.

"Hadi anlat dinliyorum" dedi Jimin sabırsızlıkla. Arkadaşının diyeceği şeyleri çok merak ediyordu. Daha önce hiç Namjoon 'un birisinden hoşlanabileceğini tahmin etmemişti çünkü.

"Şey geçen benim bir macim vardı bilirsin basketbol maçı."

"Evet biliyorum. Eee ne oldu maçta?"

"Bizim bir karşı takımımız vardı."

Flashback~

~4 gün önce~

Namjoon maçı tekrardan geriden gelmeleri nedeniyle baya paniklemişti. Bir süre sonra maç araya girmişti. Maç 2-1 'di. Karşı takım önde gidiyordu. Derin bir nefes almış ve soyunma odasına diğer suyu bittiğinden yedekte olan suyunu almaya gitmişti. Diğer takım üyeleri ise buna Jungkook'ta dahil olmak üzere sahada bulunan kendi yerlerine geçip oturmuşlardı.

Bunu gören karşı takımın başkanı Namjoon'u takip edip onların soyunma odasına gelmişti. Kapıyı çalmıştı. Namjoon kapının çalması ile şaşırmış ve konuşmuştu.

"Gel" deyip kapıya doğru bakmıştı.

Jin içeri girmişti. Girdiği gibi kapıyı kapatmış ve Namjoon 'a bakmıştı. "Selam"

"Selam? Bir sorun mu var?" Demişti. Şaşırmıştı. Karşı takımdan birisi neden gelmişti buraya? Diye düşünüyordu.

" Ah şey sadece çok iyi oynadığını söylemek için gelmiştim."

The End ~Yoonmin(Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin