7

132 22 6
                                    

Babamın verdiği emirden sonra Demir Yüzbaşı sinir küpüne dönmüştü. Helikopteri beklerken ona çay getiren eri dahi azarlamıştı. Neyin korkusuydu bu. Anlıyorum daha önce bir arkadaşını böyle bir operasyonda kaybetmişti, hak veriyorum ama bizim gibi kanlı bıçakı gibiyken ne oldu şimdi. Silopiye geldiğimizde çoktan gece yarışını geçmişti helikoperden indik ve bizi korargah komutanımız Korgeneral Zeki Aksakal karşıladı.

"Hoş geldiniz çocuklar üsteğmenim odlarını gösterin bu akşam iyi istirhat edin yarın yorucu bir gün olucak." dedi ve postası ibrahimle birlikte gittiler. o sırada benim timim geldi meraklı ömerim her zaman olduğu gibi atladı hemen. "Astsubay çavuş Ömer Gürel Ankara. Komutanım nerde kaldınız ya gözümüz yollarda kaldı."

dedi bana doğru gelerek. ona babasına yalan söylediği için sinirliydim. "Sus ömer senle sonra konuşucaz al bunları benim odama götür sabah kunşucaz seninle göstercem ben sana babana yalan söylemek ne demek." dedim ve başımı ona doğru saladım ömer yüzüme afalamış bir şekilde bakarken bende ona çantamı ve silahımı verdim. "komutanım ben sizlere odanızı gösteriyim."

Demir yüzbaşı başıyla onayladı tüm tim yürümeye başladığımız anda kendi timime geri döndüm. "ben yokken eğitimler aksanmış teğmenim bunu konuşalım sizinle, bir de sabaha kadar rapor yazıcam beni çaysız bırakırsanız yakarım, nöbetleşerek bana çay getiriceksiniz." önüme döndüğümde bütün tim bana bakıyordu Demir yüzbaşı omuz üzerinden bakerken vücudu ile bana döndü. "Zeki paşa istirhat etmemizi söyledi, sen cidimisn." başımı salladım.

"Vallahi komutanım benim raporlarımı öcüler gelip yazmayacak yine ben yapıcam bu işi." dedim ve önlerine geçip odalarına götürdüm. "Sedat, Burak, Görkem, Semih, Cengiz siz bu odada kalıcaksınız, şurası gazino içinde kantinde var zaten, iyi uykular beyler." dedim ve odama doğru ilerlemeye başladım arkamdan Demir Yüzbaşı seslendi." Akay ben nerde kalıcam."

hass bana adımlamı hitab etti o. arkama döndüm bıyık altından sırıtıyordu elimle gittiğim yönü gösterdim. "buyrun komutanım gidelim yani isterseniz." hiç bir şey demeden yürümeye başladı odamın aynı zamanda onun odasının önünde durdum. "Odanız komutanım bir şeye ihtiyacınız olursa karşı odanızda benim, çekinmeden çalabilirsiniz kapımı nasıl olsa sabaha kadar raporlarla uraşıcam... iyi akşamlar."

dedim odamın kapısını açmış tam giriyordum ki. "kendini fazla yorma ve uyu gerekirse ben yazarım raporları ama sana yarın çok iş düşüyor uyu üsteğmenim." noluyor bu adam bir kaç saat öncesine kadar benim boğazıma yapışıcak adam sen yorulma gerekirse ben yazarım diyor şaka gibi.

odama girip soğuk bir duş aldım ilk olarak sicaktan çok fazla terliyorduk olduğumuz yerde hiç bişey yapmadan hemde tekrardan üniformamı giydim ama üzerimde asker yeşili askılı bir badi vardı. masama oturup kulaklığımı taktım bir şarkı açtım ve raporları yamaya başladım arda şarkının ritmi ile kafamı sallayıp dans ediyordum oturduğum yerden.

kaç saat geçmişti 2 saat belki 3 esnemek için ayağa kalktım cama doğru ilerledim camı açıp temiz bir hava almak için kafamı dışarıya çıkarttım normalde çok sıcak olan silopi akşamı bu akşam serindi camın pervazına oturup biraz dinlenmek istedim o sırada levbel c5 ve güneşin mix'i çalmaya başladı bu şarkıya bu aralar takmıştım şarkıyla birlikte tebesüm ettim gözlerimi kapattım ve kendimi şarkıya bıraktım şarkı bittiğinde oturduğum yerden kalktım ve camı kapatacağım esnada odamın karşısındakı bankta sigarasını içen demiri gördüm.

duraksadım neden bilmiyorum camı kapattım kulaklığımı çıkartıp masaya koydum kendi sigara pakedimi alıp dışarıya çıktım banka baktığımda Demir Yüzbaşı sigarasını bitirmişti yanına gidip oturdum ve ikram ettim aldı ve yaktı sıgaram bitmişti tam kalkıp gideceğim sırada. "bu dikat çekme çabanız ne üsteğmenim."

Bir anlık şokla arkama dondüm sadece yüzüme bakıyordu hiç bir şey demeden ne diyebilirdiki zaten. "Sizce ben dikat çekmeyemi çalışıyorum. Size bunu düşündüren nedir komutanım. Yada biliyomusunuz boşverin. çunku siz ve sizin gibiler bu hayatta hiç bir şeyi hak etmiyo bir açıklamayı bile sizi kurtardım ama biliyomusun buna değmesin gerçekten değmensin."

sinirle odama geldim kapımı çarptım tekrardan masama oturdum şarkımı açtım ve raporlarımı yazmaya devam ettim.

sabah uyandığımda yatağımdaydım en son hatırladığım şey ise gözlerim yorulduğu için bir kaç dakikalığına gözlerimi kapatmıştım bana en son çay getiren kişi Berkhan'dı ve Berkhan'ın beni yatağıma taşıyacağını sanmam uyandırır yerime yatırtırdı ama yinede kucağında taşımazdı ne olduğunu anlamaya çalışırkan masamın üzerinde olmayan dosyaları fark ettim

umarım aklıma gelen başıma gelmemiştir diyerek düşündüm kalkıp üniformamı giydim ve harekat merkezine gitmeye başladım. Gazıno tarafından Demir Yüzbaşı ve ölüm timi geliyodu Demir beni görünce bir şey söylemek için yanıma gelicek gibi hızlandı. O sırada arkamdan karakan timinden seslenen kişi Alphan olmuştu Alphan ve Berkhan ikizdi. "Komutanım."

zaten kaçmak için yer arıyordum çok iyi olmuştu. "komutanım raporların hepsini yazmışsınız maşallah sizede uyuyabildinizmi." gülümsedim. "uyudum hemde çok iyi, uykusuz olduğum zaman'da neler başarabildiğimi biliyorsunuz zaten." ömer aralarından kafasını çıkartıp komikçe konuşmaya başladı.

"komutanım siz benimle ne konuşucaktınız acaba." Gökalp "Evet komutanım bizde çok merak ettik. Akşamdan beri meraktan ne kendisi uyudu ne de bizi uyuttu. Bakın gözümden uyku akıyor." Ömer'e bakarak başımı salladım. "Sen ne demeye babana baba ben orda bir kadın subayın postasıyım elim sıcak sudan soğuk suya girmiyor buradaki özel kuvvetler personeline çok özeniyorum bende sınava girip onlar gibi olmak istiyorum diyorsun lan göt."

suçlulukla başını öne doğru eğdi. "Sana neden yalan söyledin diye kızmıyorum Ömer. Yarın bir gün başına bir şey gelse ne dicez babana nasıl açıklarız Ömer. özel kuvvetler personelisin sen mantıklı düşün biraz görev için öldü diye gösterirler cenazene uzaktan katılırsın babanın annenin üzülmesini görürsun kaldıramasın, yaşadım biliyorum en yakın arkadaşımın cenazesinde onun yaşadığını bile bile teseli verdim."

hepsinin gözleri doldu bütün timin Alphan, Berkhan, Ömer, Gökalp, Gökberk, hepsinin bende kendime engel olamadım gözlerim sulanmaya başlamıştı kendimi toparlayıp devam ettim. "Bana bak en yakın zamanda babana bütün gerçekleri söyliceksin ben zaten senin tahin işlemlerini başlattım nişanlını silopıye getiremesin evlendiğin zaman yazdım Antalya, İzmir, İstanbul, falan şimdi toparlayın kendinizi harekat merkezinde zeki paşa bizi bekliyor 2 dakikanız var." kendimi toparlamak için geri odama girdim elimi yüzümü yıkadım ve harekat merkezine ilerlemeye başladım.



Bölümler kısa olduğu için pahlaşmak istemiyorum ama sizde bölüm istiyorsunu idare ediverin malesef kısa bölümler öpüldünüz😘😘😘baysss

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Asker Arkadaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin