💙2💙Kurtama

500 46 8
                                    

Beynimden vurulmuşa döndüm resmen, nasıl olabilirdi böyle bir şey.yarbay sanki kendi oğlu kaçırılmamış gibi davranmaya devam ediyordu. Evet kan bağı yoktu belki ama, yine'de oğluydu. Yarbayın tek çocuğu vardı, demir biyolojik çocuğu değildi üveydi. Ama Erdem yarbay bu güne kadar hiç hissetmemiştir üvey olduğunu. 

Erdem Yarbay konuşmaya devam eti soğuk kanlılıkla. Beni buraya çağırdığına göre bana çok güveniyordu. Oğlunun hayatını emanet edicek kadar. " üsteğmenimiz sabah saatlerinde suriye-ırak sınırında teröristler tarafından ele geçirildiği belirtildi..." Lafını keserek "komutanım lafınızı bölüyorum ama bu bilgi kesin mi yoksa tahminmi ediyorsunuz." 

"Demirden haber alamayınca timi onun mevzi aldığı tarafa gitmişler. Hücum yeleğini, kaskını, kasaturasını, tancasını ve tüfeğini bulmuşlar." Yarbayın lafını bu sefer timden bir kesti. " Ve bölgedeli istihbarat kaynaklarıma göre bir askerle kuzey ırak tarafıa giden bi terörist gurup olduğunu değerlendiriyoruz." Alaylı bir gülüş ile sordum. "İstihbarat kaynakların güvenilirmi bari tufaya  düşmeyelim sonra." Diyip Erdem yarbaya döndüm. "Hala şu huyundan vaz geçmedin dimi." Kaşlarımı kaldırıp "kısasa kısas." Dedim. "Tamam madem Akay sen kendi kaynaklarınla görüş. 1 saat içerisinde suriye-ırak sınırına üsteğmenimizin alındığı bölgeye indiriliceksin. Akay ne olursa oldun Demiri oradan çıkarmak zorundasın bu işi en iyi sen yaparsın tek güvencemiz sensin."  Bu konuşma beni çok gaza getirdi.

"O zaman izninizle istihbarat kaynaklarımla görüşeyim." Baş selamı verip odadan çıktım, istihbaratta en güvendiğim kişiyi aradım. "Seyfi nerdesin."
"Irak-suriye sınırına yakın bir yerdeyim teğmenim."
"Güzel ben yaklaşık bir saat içerisinde ırak-suriye sinirina inicem bizim bu sabah oradan bir üsteğmenimiz alınmış onun hakkında bilgi toplaya bildiğin kadar topla bide ıraktan bir araba ayarla mühimmatta, ne kastettiğimi anladın dilim."

"Teğmenim benim oradaki bir bağlantıma da söyledim galiba kaçırılan üsteğmen tim komutanı, ve aynı zamanda Erdem yarbayı da bilgilendirdim."
"Tamamdır, ben diğer istihbarat kaynaklarımlada konuşup bilgi toplicam. Sağol seyfi."

Yaklaşık 15 dakika süren konuşmalardan sonra Erdem yarbay ve postası arkadında tim ile birlikte bana doğru geliyorlardı. Postasının elinde bir çanta vardı ve teçhizat vardı. Hazır ola geçip baş selamı verdim.

"Teğmenim görevin belli bizim elimize şu an için başka istihbarat gelmedi sende bir şey var mı?"
"Komutanım ben bütün istihbarat kaynaklarımı bilgilendirdim elerime geçen en ufak bilgide beni aramalarını söyledim, ve bölgede MİT'ten bir arkadaşım var onu da aradım araştırıcak. Yani övünmek gibi olmasın çok başarılı biridir konutanım."

Erdem yarbay başını dikleştirdi yüzümde gurur dolu bir ifade vardı. " tepmenim oraya vardığında teksin, destek kuvvetin yok sadece...Allah göstermesin şehit olursan naşını almaya  geliriz." Dedi selam verdi ve gitti bunu biliyordum, ilk özel görevim değildi ve ben bu güne kadar hiçbir görevimde başarısız olmadım." Önümde duran tim bana o kadar umut dolu bakıyordu ki ne yapacağımı şaşırdım postanın yere bıraktığı çantayı sırtıma taktım silahı aldım ve onlara bakarak. "Merak etmeyin demir üsteğmeni buraya getiricem aklınız kalmasın."

Saat 01:28
Irak-suriye sınırı

Helikopterden indim ve uzaklaştım çantamdan uydu telefonunu çıkarıp seyfi'yi aradım " komutanım sizi gördüm geliyorum bekleyin"

Beni konuşmama izin vermeden telefonu yüzüme kapattı  ve yanıma elinde uzun namlulu bir tüfek ve bir çanta ile geldi. çok beklememiştim olmama ramen çok beklemiş gibi yaptım "nerde kaldın seyfi ya 10 saatir beekliyorum " diyip elindeki tüfeyi aldım ve kontrol etmeye başaladım "abartmayın komutanım" dedi bozuk türkçesiyle.

Asker Arkadaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin