O gece balkonda ikimiz uyuya kalmıştık. Sabah olduğunda ise biri telefonla ısrarla arıyordu. Gözümü yavaşca açtığımda Bartu'nun uyuduğunu gördüm. Omzunda uyuya kalmanın verdiği utançla hemen kalktım ve çalan telefona baktığımda aniden kapattığı için kimin aradığını görememiştim.
Tuvalete gidip yüzümü yıkamaya karar verdim ve Ceyda'nın uyanık olduğunu görünce sevindim. Yanına koşarak gelince Ceyda biraz korkmuştu.
"Ödümü kopardın Eflal."
"Korkutmak istememiştim." diyerek tatlı bir hâle bürününce Ceyda kıkırdamaya başladı.
"Ceyda sana bir şey soracağım."diyerek koltuğa oturdum. Ceyda ise mutfakta su içiyordu.
"Dün neden Berk ile sarmaş dolaş yatıyordum?" bunu dediğim anda Ceyda suyu yere püskürtmüştü ve öksürmeye başlamıştı. Yanına hızlıca gidip sırtına birkaç defa vurdum.
"Ne saçmalıyorsun Eflal? Berk uyandığımda yanımda bile değildi."
"Ama dün öyleydiniz." diyince Ceyda sinirden deliye döndü. Hızla mutfaktan ayrılıp Berk'i aramaya başladı.
"Nerdesin Berrrrrkk!!! Şerefsiz ahlaksız!"
Tüm kapıları açıp içeriye bakıyordu. Berk ıslak saçlarıyla merdivenlerden inerken Ceyda onu gördü ve koşarak üzerine atıldı. Kısa boyu yüzünden en fazla göğsüne vurabiliyordu.
"Ne bağırıyorsun be burası senin babanın evi değil."
"Ne bu sabah sabah kıyamet mi kopuyor amına koyayım." Bartu birden arkamda belirmişti.
"Nasıl benimle aynı yatakta uyursun? Sen kim oluyorsun be?" en son kulaklarımı kapatmıştım çünkü Ceyda çok fazla bağırıyordu.
"Ehh yeter be!" Berk bunu dedikten sonra Ceyda'yı sırtına aldı ve odaya götürdü. Ardından kapıyı kilitledi. Hemen koşup kapıya dayandım ve vurmaya başladım.
"Berk sakın Ceyda'ya bir şey yapma!"
Kapı açılmayınca ben de banyoya doğru ilerdim. Yüzümü yıkarken Bartu arkamda yine belirdi. Olduğum yerde sıçrayarak:
"Cin misin? Sürekli birden beliriyorsun."
Yüzüne bakıyordum çünkü üstü çıplaktı. Sadece boxer ile duruyordu.
"Sen de arkadaşın gibisin."
İşimi hallettikten sonra hızla banyodan ayrıldım. Bu çocuk cidden gerizekalının tekiydi.
Bartu banyodan sadece havluyla çıkmıştı ve ıslak saçlarını kurulayarak yanıma doğru geliyordu.
"Bugün seni babamla tanıştıracağım."
Sesimi çıkarmadan öylece yüzüne baktım. Benim umursamazlığımı umursamadan odadan ayrıldı.
Evde bomboş bir şekilde günümü sadece televizyon izleyerek ve mutfakta kahve hazırlayarak geçirmiştim galiba. Saate baktığımda çoktan akşam yedi olmuştu bile.
Koltukta otururken araba sesi duydum ve balkona hızlıca çıktım. Siyan bir araba evin önüne durmuştu. İçerideki kişi kimse baya uzun süre arabada kaldı ve kapı açıldı.
"Sonunda." diyerek iç çektim. Arabadan inen kişi Bartu'ydu.
"Ahh cidden mi? Bir de o kadar bekledim kim diye." Aptallığımın verdiği hisle kendimi yüz üstü hızla koltuğa attım.
Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra anahtarla dış kapının açıldığını duydum. Hızla kalkıp kendime çeki düzen verdim. Ve normal bir şekilde oturmaya başladım. Bartu yanıma doğru gelip bana büyük bir kutu uzattı.