4🌙

256 59 88
                                    





"On yedi yaşımdan sonra başıma gelen en güzel şey seninle karşılaşmak oldu. son on yıl içerisinde yaşadığım en özel ve güzel günlerimi seni tanıdıktan sonra yaşadım. Farkında değildin ama çoğu zaman nefes almamı sen sağladın Jungkook."

~~~~

Tatlı sohbetlerinden kısa bir süre sonra kahvelerini içmiş, Jimin'in rezervasyon yaptığı restorana doğru yola çıkmışlardı. Pek de uzun sürmeyen Yolculuğun ardından geldikleri şık ama sade restorana giriş yapıp kendileri için hazırlanan masaya oturmuşlardı.

Jimin'in sıcak ve ilgili tavırları Jungkook'un hoşuna giderken sürekli bakışlarını kaçırıp pembeleşen yanaklarını gizlemeye çalışıyordu. Verilen siparişlerden sonra yemekler gelmiş, yemeye başlamışlardı. Jimin, ilgi ile Jungkook'u izliyordu.

"Yemekleri beğendin mi?"

"Beğendim hyung, teşekkür ederim."

Jimin memnuniyetle gülümsedi ve yemeğine devam etti. Bir birilerini tanıma aşamasında oldukları için sorular soruyor, kendileri hakkında bilgiler paylaşıyorlardı.

İkisi içinde sıcak ve güzel geçen yemeğin ardından tatlılar da yenmiş, restorandan çıkış yapmışlardı. Jimin, Jungkook'u evine bırakmak için ısrar etmiş, arabayla gitmek yerine yürüyerek gitmeyi tercih etmişlerdi.

"Demek ailenle yaşıyorsun, çok güzel."

"Evet hyung, peki senin ailen?"

"Benim kimsem yok, seneler önce öldüler."

"Üzgünüm, hatırlatmak istememiştim."

"Üzülme lütfen, aklımdan çıktığını pek söyleyemem zaten."

İnce dudaklarını bir birine bastırdı Jungkook, Jimin'in yüzündeki buruk tebessümü görüyordu. Jimin'den gelen İç çekiş sesiyle Jungkook düşündü, kim bilir nefes yaşamıştı, kim bilir o tebessümün ardında neler vardı.

"Jungkook?"

"Yoongi."

Jimin konuşmak için dudaklarını aralarken karşıdan kendilerine doğru gelen ve Jungkook'a seslenen çocukla cümlelerini yuttu. Jungkook'un da gülümseyerek çocuğa yaklaşması üzerine Jimin gözlerini kısarak ikiliyi izledi.

Jungkook ve adının Yoongi olduğunu öğrendiği kişiyle sıkı bir şekilde sarılmasıyla Jimin'in gözleri seyirdi, daha kendisi bile sarılamamıştı!

"Nasılsın Jungkook?"

"İyiyim Yoongi, sen?"

"İyiyim bende. Bizi tanıştırmayacak mısın?"

"Ah evet, bu Jimin hyung, bu da arkadaşım Yoongi-"

"Senin tek çocuk olduğunu sanıyordum Jungkook, hyung'un olduğunu söylememiştin."

Yoongi'nin, Jimin'e yönelik konuşmasıyla Jungkook alt dudağını ısırıp Jimin'e bakmıştı. Gözlerinde gördüğü alevler, boynunda beliren damarları, kasılan çenesi ve yumruk yaptığı eli.. işte bu biraz ürkütücü gelebilirdi.

"Hyung'um değil.  Jimin, o... O-"

"Sevgilisiyim! Güzelim, eve geç kalıyoruz?"

Jimin, kolunu Jungkook'un ince beline sarmış ve kendine çekerek konuşmuştu. Yoongi'nin duyduklarından sonra değişen yüz ifadesiyle de normal bir 'arkadaş' olmadığını anlamıştı.

Jungkook'un vereceği tepkiden çekinse de, ona baktığında kızaran yanakları ve alt dudağını ısırması ile bu durumdan rahatsız olmadığını anlayıp tebessüm etmişti.

MEHLİKÂ-JİKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin