1.Bölüm

40 2 0
                                    

Soğuk zemine basan çıplak ayaklarım yirmi katlı  binanın sekizinci katında olan 351 numaralı odama; sol kolumdaki kayışı kopmak üzere olan saatime  baka baka  uzun soluklar eşliğinde  yetişmiştim.

Sekizinci kata çıkan merdivenleri arkamda bırakıp  karanlık boyunca koridorun sonunda kalan odama yürüdüm.

Boynumdaki  ipe bağladığım  küçük gümüş rengi anahtarı çıkardıktan sonra  sağ elime alıp karanlıkta göremediğim deliği parmaklarım yardımıyla bulup işaret parmağım ve baş parmağım arasında asılı kalan küçük anahtarı deliğine yerleştirdiğim gibi  sağa doğru iki defa çevirdim.

Aralanan kapıyı itekleyip  arkamdan kapatıp tekrar kilitledikten sonra anahtarı kapının deliğinde bırakıp kısa küçük koridoru adımladım.

Yatağım  tam bir faciayı aratmayacak haldeydi. Bu sabah üstüme kusmakla kalmamış yorgan ve çarşaflarıda kirletmiştim.

Büyük hayal  kırıklığı içinde başımı yan tarafıma çevirdim. Tek kişilik kanepemi görünce dudaklarım yavaşça kıvrıldı .

" Olmadık yerlerde daima ışık vardır . Diyen her kimse ağzını öpücem.."  Doğrusu böyle bir söz var mı onu bile bilmiyorum.

Kanepenin  bir tarafına bacaklarımı diğer tarafına sığdırmaya çalıştığım başımı dışardan bakan bir gözle düşününce kusmuğuma içimden lanetler sıralaya sralaya kaskatı kesilen vücudumun varlığını unutmaya çalışarak gözlerimi yumdum.

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Tül perdelerin arkasından yansıyan güneşe yüzümü buruşturarak iki elimi altımdaki yumuşak dokuya bastırıp zorlukla doğruldum.

Gece boyunca sığamadığım koltukta kıvranıp durduğum için gözlerimde uyku mahmurluğu yerine , Göz çevremde oluşan halkalar olduğunu hissediyordum.

Kapımın girişinde bulunan banyonun aralık duran kapısını ittikten sonra altımdaki kısa pileli yeşil eteği ve üstümdeki siyah uzun tişörtü de bir kenara fırlatıp iç çamaşırlarımı da çıkarıp fırlattım.

Duşta geçirdiğim yarım saaten sonra çoktan siyah tayt ve uzun beyaz tişörtümü giymiş ve son kalan hazırlıklarımıda tamamladıktan sonra aşağı inen  merdivenlere koşar adımlarla ilerledim.

Önümde yürüyen insan kalabalığı yetişmem gereken yerin önüne geçtikleri  için çığlık atma isteğimi en üst zirveye taşıyorlardı.

Omzuma çarpan birisi tarafından yerimde sendeleyip öne doğru daha ben anlamayadan yukarıdan topladığım saçlarımın geriye doğru çekilmesiyle küçük bir çığlık ve korkuyla boşlukta salınan ayağımı geri çektim.

Sızlayan başım tarçın karışımı kokan kimse tarafından tutulmaya devam ettiğinde kaşlarımı sanki daha çok çatabilirmiş gibi çattım.

Yanımdan geçen insan kalabalığına omuz ata ata arkamı dönmemle saçlarım geri bırakılmıştı.

Önümde duran boşluğa iki saniye bakıp içimden söylene söylene insanların ararsından sıyrılıp beşinci katın koridorunu üstümden vuran parlak ışıklar eşliğinde adımlarımı  sınıfın açık kapısından attım.

AG®Nİ KOLEJ! [ +18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin