Bölüm 3

1.1K 52 14
                                    

Konuşulanlar hiç duyulmuyor ablam bir yandan hüngür hüngür ağlıyor odada volta atıp duruyordu

benle avşin ablam kapıya  doğru eğiliyor konuşulanları duymaya çalışıyordu fakat nafile hiç bir ses duyulmuyor du

O ana dek duyduğumuz tek ses dedemin gülüşüydü acaba neye bu kadar sevinmiştide böyle coşkulu gülüyordu

Ablamı verip bir kız torununu bu konaktan göndermesiymi di yoksa yaptıklarının yanına kalmasımıydı

onu böyle mutlu eden bu gülüş bizler için hep bir muamma kalacaktı belki de

Kahvesini içtikten sonra  dedem ablamı çağırdı  ablam gözlerini yaşlarını eşarbıyla temizleyip başı önünde ruhsuz bir halde indi

merdivenlerde gidip Mahmut ağa ile babsının elini öptü tekrar arkasını döndü ve Mehmet ağa ablama

Kızım hazır ol ailenle vedalaş bundan gayrı bize gelin olacaksın habarın ola tez zamanda gelip seni alacaz

Diye biz sürü sözü peş peşe dizdikten sonra geldiği adamlarla aynı şekilde toplayıp gitti

onların kapıdan çıkışıyla ablam yanaklarına dökülen gözyaşlarını silerek

Dede sen ne yaptığını sanıyorsun sen torununu nasıl bir eşya gibi bir çırpıda verirsin

baba sende ağzını açsana bugüne kader ne dediyse yaptın bari bu defa ağzına açta bir şey de

Diyordu ki dedem canından çok sevdiği oğluna bu hakaretleri kaldıramamış olsa gerek ki ablama öyle kuvvetli bir tokat attıkı ablam

O tokatın etkisiyle aniden yere düştü benle Avşin ablam merdivenlerde olanları izlerken

o tokatın sesiyle bile korkmuştuk ama ablam o tokatı yüzüne yemişti

Hemen koşup ablamı kolarından tutup yerden kaldırdık

Sanki bir anlığına konaktakiler bir anda ölmüş hiç kimse yardım etmiyordu ablamı yerden kaldırdığımızda dudağının yanından çenesine doğru

Akan kırmızı kanı görünce içimde birşeylerin yok olduğunu anlamıştım

ama dedem hala hırsını alamamıştı beli ki elindeki kehribar tesbihinin tanelerini sıkarar ablama

ama dedem hala hırsını alamamıştı beli ki elindeki kehribar tesbihinin tanelerini sıkarar ablama

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Tesbih bu )

Sil o gözlerini bundan gayrı bizim evimizde sadece misafirsin ötesi değilsin gidin tez suratını silin merhem felan sürün suratı düzelsin

Yoksa yerine ...
Sözlerini yarıda kesti bakışlarını Avşin ablama yönelti

ama Avşin ablam asla sesiz kalmazdı tam ağzının payını vericektiki Azade ablam onu geriye doğru çekti

Sesiz ol benim için kendi başınıda yakma elbet birgün bunun hesabınıda soran olacak

Ne yani o güne dek bekleyelim mi yani

Dedem oradan haydi ne bönbön bakıyorsunuz gidin demedimi size ila vurup kıralım yoksa sizin laftan anlıyacağınız yok belli oldu dedi

Bizde ablamı mutfağa götürdük sandalyeye oturmasına yardım ettim Ablam Avşin bir bardak su getirmemi istedi ablam suyu içerken kafasını kaldırdı

O anki bakışı ağlayıyışı ve bana ne olacak bundan sonra deyişi bizi bizden etmişti

bir yudum daha su aldı ağzına içemeden lavaboya koşup ağzındaki suyu lavaboya tükürdü

Benbeyaz lavabo kana bulanmıştı ağzını suyla yıkadı daha sonra kurulayıp pansuman yapmaya başladıktan sonra annem odaya geldi bize ayak altında dolanmamızı söyleyip

Ağlamaklı bir ses tonuyla odayı terk etti o günde bize sahip çıkmadı ablamı korumadı

bizde ablam odada uyuması için yanlız bırakmaya karar verdiysekte
boşunaydı uyumamaya kararlıydı

Akşam oldu ablam guguman kuşu gibi yatağın üstüne tünemiş elini kafasına koymuş aralıklı aralıklı saate bakıp düşünüyordu

Benle Avşin ablam bir birimize bakıp şaşkın şaşkın onu bakmaya devam ediyordu ki Avşin ablam bu sesizliği bozdu

Abla uyu istersen biraz dinlen

Olmaz burda git gide zamanım azalıyor uyursam zaman çok daha hızlı akar demişti

Bunları duymak  Avşin ablamı öyle yaralamıştıki hemen sustu ve uyuyacağını söyleyip yorganı kafasına kadar çekti

Ertesi gün...
Sabah olduğunda ellerinde çeyiz bohçalı olan bir sürü kadın doluştu konağa

hepsinin gelme sebebi farklıydı ablamı görmeye gelende vardı , güzelmi diye soran da vardı , Şervan eniştem gibi herşeyden bir haber olanda vardı

Çeyiz bohçaları bırakıldı iki güne kız isteme olacağı söylenip kırmızı renkli bohçayı ablama uzatıp

istemede giyeceğin esvap ( elbise ) eline verdikten sonra 

Geldikleri gibi gerisin geriye döndüler dedem de hala gözü doymamış gibi çeyiz bohçalarını kurcalamaya başladı

dedem bakmaya başlarken ablam derin bir nefes aldı ve bir çırpıda elindeki isteme kıyafetini parçalayıp dedeme doğru fırlatı

 dedem bakmaya başlarken ablam derin bir nefes aldı ve bir çırpıda elindeki isteme kıyafetini parçalayıp dedeme doğru fırlatı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Azade hanımın parçaladığı gül gibi kıyafet)

ve dedemin tek düşündüğü şey

Deliye bak yırtı milyarlık elbiseyi manyak giymiyecektin de ne diye parçaladın güzelim esvabı

Azade ablam kızgın bir şekilde arkasını döner ve Madem çok beğendiysen al buyur sen giyersin dedi

Bunu duyan dedem çok celallendi ama babam dedemi kolundan tuttu ve ....

Merhaba arkadaşlar bu bölümü nasıl buldunuz?

Sizce azadenin babası onu koruyacakmı?

Azadenin yaptıkları doğrumu siz olsaydınız ne yapardınız?

Bidahaki bölüm bizi ne bekliyor ?


DOĞU'NUN KADERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin