i wish

bangtan

*******
bangtan

jungkook:
anlamıyorsunuzzz
çok yakııklıydı diyorum
ama ağlıyordu
kıyamam onaa

jin:
aziz kulum sen ukesin kendine gel
ismi kook olan biri seme olamaz
yani kıyamaması gereken o
gelip seni bulması gereken de o

namjoon:
uke seme ayrımı yapmayın
hoşlandıysa araması gerek çocuğu
kimin yaptığı önemli değil

hoseok:
üstteki şahıs boş konuşuyo

namjoon:
sana diyo jin

jin:
?
joon bir çağrı yaptılar
salak biri mağarasıdan kaçmış
bence git evine

namjoon:
kes seok

hoseok:
pardon ben ne alaka

namjoon:
sen olan seok değil zaten

jin:
böyle çok karışıyo
bence bana efendim diyin
ya da wwh
birkaç tane daha hazırlamıştım
seçin aradan

jimin:
şşşşşşşşşhhhhhh
yoongiyi uyandıracaksınız
sessiz olun

namjoon:
sen de ses yaptın

hoseok:
yoongi yannda mı ki

namjoon:
aynı evde yaşıyoruz ya

hoseok:
hepimiz kendi odamızdayız ya hani
hem alışın arkadaşlar bu ikisini bilmior musunuz
minin elinde olsa asla ayrılmazlar

yoongi:
?

hoseok:
sen min değil mal
hem sen uyumuyo muydun

jimin:
alın işte uyandırdınız
kötüler
kötü insanlar
kakalar
salaklar

jin:
bi de küfür edebilse çok iyi çocuk da

yoongi:
iyi çocuk
açıkla
?

namjoon:
al işte sıçtın
jimine yavşamak her yiğidin harcı değildir.

jin:
yavşamak falan yok
kardeşiz biz
bro olarak şey ettim ben

yoongi:
aferin

jimin:
noluyo ya

jungkook:
sabahtaan beri sususyorum ama
jiminin salaklığına dayanamıyorum
senin için kavga ediyolar mochi
neyse salak demeyeceğim
seviyorum seni
mochiah
değişik bir lakap oldu jkfgkjlskdl

yoongi:
ben de seviyorum minnie

(jimin çevrimdışı)

yoongi:
utanç halini de seviyorum minnie

(4 kişi tarafından görüldü)

*******
1 gün sonra

jungkook:
omg
gördünüz mü
çocuk
çarpıştığım
bizim klübe geldi
ismi taehyung

yoongi:
tanıyorum onu
birkaç dersi birlikte alıyoruz
arkadaşı yok hiç
lisede zorbalanmış
senle çarpıştığı gün babası ölmüş

jin:
ne

namjoon:
ne?

jimin:
NE?

jungkook:
NEE??

*******

ertesi gün o altı arkadaşı görmüştüm okulda. bir klüpte birliktelerdi. tanışmaktan ne zarar gelir diye düşünmüştüm. klübe beni kabul etmelerini beklemiyordum. sadece şansımı denemek istemiştim. onlarla tanışınca gerçekten anlamıştım ilk izlenimimin doğru olduğunu. sırayla tanıştık. aslında onlardan beni aralarına almalarını beklemiyordum. o yüzden benimle bu kadar ilgilenmelerine şaşırdım.

jimin çok ilgili ve masum birine benziyordu. yoongi ise daha sessiz ve sinirli gibiydi ve tek yaptığı şey jimini izlemekti. hoseok eğlence anlayışı çok güzel, komik ve güler yüzlüydü.  namjoon çok akıllı birine benziyordu ve klüp başkanı da oydu. jin aralarında en büyük olandı ama çok çocuksu ve neşeliydi. jungkook ise... ah jungkook minicikti. tatlı, sevimli, güzel... daha önce çarpıştığım kişi oydu. galiba ben jungkooktan hoşlanmaya başlamıştım.

sadece 3 saat geçirmiştim ama dış görünüşü dışında kişiliği o kadar sevimli ve rahat ediciydi ki. evimdeymişim gibi hissettiriyordu. ev... bunu benim söylemem biraz garip ama gerçekten onların yanında geçirdiğim 3 saat içinde o kadar eğlenmiştim ki. bi tık sessiz olsam da onları izlerken bile eğleniyordu insan.

belki dilediğim gibi onlardan biri gibi olamazdım ama onlarla aynı klüpte olmak bile çok iyi hissettiriyordu.