taehyung arkadaşı olmayan ve zor zamanlardan geçen bir üniversite öğrencisiydi. bir gün 6 kişinin olduğu bir arkadaş grubu gördü. onlar gibi olmayı diledi ama dileği farklı bir şekilde gerçekleşti. onlar gibi değil onlarla oldu.
7 tane arkadaşın aşk...
namjoon: yeni bangtan üyemizle tanışın kendisi çok yakışıklı kaslı dövüşmeyi bilen bize ailem diyen ve yakışıklı
jin: uzatma
namjoon: peki işte taehyung zamanı gelmişti diye düşündüm bayadır vakit geçiriyoruz ve bizden biri oldu
taehyung: teşekkür ederim beni grubunuza aldığınız için gerçekten
(taehyung yazıyor...)
jungkook: tae ağlıyor musun ağlama sesi geliyor
taehyung: hayır tabii ki o yan odadan geliyor hem eğer birimiz ağlıyor olsaydı emin ol sen ağlıyor olurdun zevkten...
(jungkook çevrimdışı)
hoseok: utandı fjdlgjfhdjkhk yeni bir kalp krizi yalnız taehyung sen ilk başta soğuktun bize alışınca azgınlaştın bu azgınlık nereden geliyor merak ediyorum
jin: terbiyesizce konuşmayın farkındaysanız hala gruptayım bu ne cürret
(namjoon, jin kişisini gruptan attı.)
namjoon: böyle daha iyi
(jin kişisi kendi kendini gruba ekledi.)
jin: terbiyesiz efendine accık saygın olsun
taehyung: o nasıl oldu
namjoon: ?
hoseok: yoongi kaçtı içine ama harbiden o nasıl oldu
jin: amcam wp ceosu mallar her şeyi yapabilirim dedim size efendinizim diye ben böyle evlerde büyüdüm derken ciddiydim
(jungkook çevrimiçi)
jungkook: ağlama sesi geliyor noluyor
taehyung: harbiden yan odamda ses bir bitmedi yoongi var odada sesten anladığım kadarıyla jimin de ortalıkta yok acaba
jungkook: sevişiyorlar mı yoksa
taehyung: kavga mı ediyorlar diyecektim
hoseok: jungkook kendinde değil iyi değil taehyung nasıl semesin sen uken alevler içinde yanıyor kızgınlığa girmiş sen hala oturuyorsun
taehyung: iyi de biz sevgili değiliz ki
jungkook: öyle mi öyle olsun tae
taehyung: sevgili miyiz
jungkook: olmayalım mı
taehyung: olalım mı
(jungkook yazıyor...)
jin: kafa açıyorsunuz yeter susun yoongi ve jimin napıyo
jimin: napıyoruz bişi yapmıyoruz konuştuk öyle dimi sevgilim
yoongi: öyle sevgilim
namjoon: sevgilim mi e siz oldunuz mu nasıl ya jimin itiraf etti mi
jimin: evet biraz zor oldu ama korkularımı hiçe sayıp hislerimi açıkça söyledim
jungkook: darısı başımıza|
taehyung: darısı başımıza|
******* jimin
tüm cesaretimi toplayıp yoonginin odasının kapısını tıklattım. "gir jimin." kalbimin atış sesini duyabiliyordum. yavaşça kapıyı açarak içeri girdim. karşılaştığım manzara şoka girmemi sağlamıştı. üstsüz bir şekilde yatağında oturuyordu. gözlerime engel olamıyordum. yoongi benden bişi yapmamı ya da bişi dememi bekliyordu ama vücudu o kadar güzeldi ki başka hiçbir şey yapmak istemiyordum. gözlerim yavaşça yüzüne çıkmıştı. o beyaz teninin üzerine özenle çizilmiş yüzü o kadar güzeldi ki. en son gözlerine geldi gözlerim. kahve gözlerinde kayboldum. uzun süre bakıştık. zaman kavramını yitirdim. sonunda kendime geldiğimde konuşabildim.
"ben olduğumu nasıl anladın?"
"jimin ben senin her şeyini her huyunu biliyorum. anlamamam hata olurdu."
ağlamaya başladım. gerçekten zamanı mıydı. aslında her gece ağlardım yoongiyi reddettiğim için, onu sevdiğim halde ona söyleyemediğim için, onun bana olan sevgisini hissettiğim için hep ağlardım. ama bunu onun önünde yapmak eziklikti.
"yoongi, bunları söylemek için çok geç biliyorum ve korkularıma maruz kaldığın için özür dilerim ama..." ağlayışım artıyordu artık hıçkırarak ağlıyordum ve çok zor konuşuyordum.
"seni çok seviyorum yoongi. çok uzun zamandır her gün daha da artarak. aşığım kelimesini sevmem çünkü aşk kelimesini sevme hisleri sevgi kelimesiyle ifade etmeyi daha doğru bulurum. sana aşığım demeyeceğim o yüzden seni seviyorum min yoongi. seni herkesten ve her şeyden kıskanıyorum. seni dünden çok yarından az ama en çok bugün seviyorum min yoongi. özür dilerim..."
hıçkırıklarım artmıştı ve ağlayışlarım artmıştı ve nefes alamıyordum. yoongiye bakmaya korkuyordum. onun tepkisini kontrol etmek için bakışlarımı ellerimden onun kahvelerine doğru çıkardığımda birden bana doğru geldi. dudağıma yapıştı. sert ama nazik bir şekilde öpüyordu. ama amacı cinsellik değildi o belliydi. benim için ise tersi desem daha doğru olurdu çünkü karşımda çıplak bir şekilde oturuyordu.
"seni seviyorum minnie. aslında şunu söylemek daha doğru olur: sevgilim..."
"sevgilim..."
*******
okuyup destek veren herkese teşekkür ederim. son iki bölüm yazacağım biraz kısa bir hikaye olacak ama yks ye çalıştığım için bitirmem gerekiyor. tam yerinde bırakmış gibi hissediyorum 10 bölümlük tatlı bir ot7 hikayesi olacak. hepinize teşekkürler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.