Yaz Partisine Hoşgeldiniz~ Hyunlix

plan

Yazmak çok eğlenceliğiiiiiiii.

"Ve siz tüm bunları ben yokken mi planladınız?"

Şimdi changbinin evine geleli 2 saat falan oluyordu. Bana tüm olayı anlatmışlardı.

"Bir düşün bakalım neden acaba beyefendi"

Haklıydı. 5 e kadar uyuyan bendim. Bu soruyu sormam bile saçmaydı. Ama bu çocukları sinir etmek aşırı eğlenceli benim için.

Şimdide changbinin evinde 18. Yaş günü partimi planlıyoruz. Onlar her şeyi ayarlamış şimdide bana anlatıyorlardı.

"Bak felix son kez üstünden geçicem tamam mı?"

Bazı şeyleri geç anladığım için abim(minho) genelde herkesten sonra bana olayları mala anlatır gibi anlatırdı.

"Şimdi yarın senin yaş günün olduğu için yaz partimizin pasta günü oluyor. Yarın saat 1 buçukta misafirlerimiz gelmeye başlayacak. Herkes 2 de gelmiş olur muhtemelen. Zaten 7 8 kişi falan gelicek muhtemelen. Saat 2 de evin salonunda pasta kesicez bir kaç sürprizimiz var onlar falan olcak. Daha sonra havuz başında mangal yakıcaz. İsteyenler şezlongda isteyenler havuzda vakit geçirir. Mangalı bitirdiğimizde saat 7 olur bir kaç kişi evine gidecek. Geri kalanlar yatıya kalıcak olanlar. 9 da da film gecesi başlıcak. Sabahlarız diye düşünüyoruz. Sonraki günün planını sonra anlatıcam. Sen bunları sindir tamam mı canım kardeşim?"

Abime aşığım. Ne güzel de anlattı dimi.
Şahsen anladım. Fazla eğlenceli bir gün bizi bekliyor.

"Anladım anladım sence o kadar salak mıyım ben?"

Öyleyim.

"Öylesin."

"Hak verdim"

Seungminin konuşmasıyla hepimiz kahkahaya boğulmuştuk.

Gülmemiz bittiğinde changbin konuştu.

"Hadi kalkın dışarıyı hazırlıcaz"

"Ciddi misin?"

Bir anlığına şaşırmıştım çünkü saat 8 di ve hava kararmışı.

"Saat 8 hyung?"

"Coddo moson soot sokoz hyong"

Dediklerimi tekrarlayan changbine garip garip baktım.

"Siz bu zamana kadara uyumasaydınız şimdiye bitmiş olurdu lix efendi."

Son çareye(!) başvurma zamanı.

Oturduğum koltuktan kalkıp changbinin oturduğu tekli koltuğun başlığına oturdum. Changbinin yüzüne doğru eğildim. Burnumu burnuna sürtüm dudaklarımı araladım.

"Binnie sencede yarın erkenden yapsak yetişmez mi?"

Gözlerini kapatıp yutkundu.

Beklemediğim bir anda ellerini belime koyup beni kucağına çekti. Afallamıştım. Changbin beni şaşırtıyordu. Gözlerini açıp bir süre göz bebeklerime bakıp sırıttı.

"Beni sinirlendirmek istemiyorsun değil mi küçük civciv?"

Yutkunmuştum. Normalde herkesin sinirini bozmak fazla eğlenceliyid ama changbinin bir kere fazla sinirlendiğine şahit olmuştum. O günden beri changbini asla ciddi bir şekilde sinirlendirmem. Sessiz kalmıştım.

"Ben de öyle düşünmüştüm. Bu yüzden bahçeye çıkmak için yirmi saniyen var civcivim."

Koş lix koş.

Tam kalkıp kapıya doğru koşuyordum ki arkamdan kahkaha atan seungmini duyunca hızlıca geri dönüp seungminin bileğini tuttum. Artık birlikte koşuyorduk.