Selam millet. Yine ben. 🤙🏻 Yarım bıraktığım tonla fic yokmuş gibi instagramda gördüğüm bir pova dayanamayıp fic yazıyorum.
Cr: minsungveperileri hem insta hem de watty hesabı bu povu aldığım kişinin.
Umarım seversiniz. Başladığınız
tarihi yazar mısınız? 💕Gerçek dünya çok acı dolu ve adaletsizdi. Küçük çocuk bunu çok erken öğrenmek zorunda kalmıştı.
Zayıf bedenine rağmen tombul yanakları, kızları kıskandıracak incecik beli, biçimli burnu, kahverengi gözleri ve çilek kırmızısı dudakları ile çok güzel bir çocuktu.
Zihnininde kalbi kadar temiz olmasını dilerdi ama zihni unutmak istediği anılarını koyduğu çöp poşetleri ile dolu kokuşmuş bir çöplüktü. Bazen ise şeytanlarla dolu bir cehennem.
Zihninde geçmişi saklıydı ve orası zifiri karanlıktı. Tanrı ona mutluluğu çok görmüş ve böyle bir hayat sunmuştu.
O acıları sayesinde güçlü olmak istemiyordu. Çünkü küçücük bir çocuğun ve şu anda ergenlikte olan kendisinin buna ihtiyacı yoktu. Sadece huzur, mutluluk ve belki de güven duyabileceği biriydi istediği.
Felix dışında kimsesi yoktu. Felix neşe dolu ve enerjisini ona da yansıtan kendisinin yalnız hissetmeseine engel olarak Jisung'a yardım eden iyi biriydi.
Jisung elbette Felix gibi birine sahip olduğu için kendini şanslı hissediyordu ve onun varlığından dolayı müteşekkirdi. Hatta bazı zamanlar Felix'inde bir halüsinasyon olduğundan şüphelenmiyor değildi fakat sürekli ona yargılayıcı bakışlar ile bakan sınıf arkadaşları anormal bir tepki vermediğinden gerçekliğine emin olmuştu.
Felix yanında olsa bile içinde derin tarif edemediği derin bir boşluk vardı bir yandan ise sahip olduğu ruhsal hastalıktan dolayı bıkmışlık yaşıyordu. Hayal ile gerçeği ayırt edebilmek için hep birisine ihtiyaç duyuyordu.
Okuldaki en arka sırasında oturmuş hayatı sorgularken onu düşüncelerinden alıkoyan Felix'in sesi olmuştu.
"Jisung hava sıcak neden mont giyiyorsun?"
"Yağmur yağıyordu..."
Jisung pencereden bakınca havanın güneşli olduğunu ve aslında çok terlediğini fark etmişti.
Montunu çıkartıp sırasına geri oturdu. İçten içe bu durum canını fazlasıyla sıkmaya başlamıştı. Bazen kendini Felix'e yük olarak görüyordu.
"Yanımda yedek giysi vardı alabilirsin istersen." diyerek içinde beyaz bir tişort ve kot pantolon olan elindeki poşeti uzattı Felix.
Jisung teşekkür edip almıştı ki beyaz gömlek, kahverengi pantolon ve kare gözlüğü ile her şekilde matematik öğretmeni olduğu anlaşılan hoca sınıfa giriş yapmıştı. İçinden olmayan şansına söverek bir sonraki teneffüse kadar beklemişti.
Matematik bir işkenceydi Jisung'a göre. Neden sayılar ve harflere anlam yüklemek gerekirdi ki? Tanrı aşkına hangi aklı başında işçi havuzları birer matematik deneyine dönüştürürdü? Pi sayısını bilmek ona ne kazandırırdı? Ve daha birçok mantık dışı şey ile doluydu matematik.
Daha fazla bu çileye katlanamayan genç çocuk kolunu yastık olarak kullanıp başını sıraya koymuş ve kısa bir an olsa da uyumayı başarmıştı.
Teneffüs zili nihayet çaldığında sese uyanan Jisung bir önceki teneffüs Felix'ten aldığı yedek kıyafetleri alarak okulun erkekler için ayrılmış olan soyunma odasına girdiğinde adeta meleksi bir sesle sanki sesinde ilahi bir büyü varmışçasına şarkı söyleyen birini duyduğunda olduğu yerde duraksamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MA SCHZIODIA || MINSUNG
FanfictionZihnim susmak bilmeyen ve bir uçurumun ucunda olan bana geçmişteki yaşanmışlıkları yankılatarak acı dolu anıları hatırlatan bir dağ yamacıydı. Asla büyümeyen kimsesiz bir çocuktum ben. İnsanlar benden korkuyor ya da deli olduğumu söyleyerek alay ed...