Hayat Günlüğü-1

289 11 5
                                    

Multimedyadaki eylül

Aman tanrım diye uyandım . Saate baktım ve saat dokuzdu. Okulun başlamasına 10 dakika vardı ve ben daha yeni uyanmıştım. Neden mi bu kadar panik halindeydim, çünkü bugün okulun ilk günüydü.

Yataktan kalkıp kendime geldikten sonra iki gün önceden hazırladığım kıyafetleri üstüme geçirdim ve bir yandan da kendime "Neden annem beni uyandırmadı acaba ? Bu günün benim için ne kadar önemli olduğunu biliyor " dedim.

Şimdi hani babanın işi Yüzünden sürekli okul değiştiriyordun alışamadın mı diyecekseniz . Alıştım. Ama benim garip bir inancım vardır . Eğer okulun ilk gününde kötü bir şey olursa o yılın hep kötü geçer. Çok Saçma olduğunu biliyorum. Ama benim göbek adım şaçmalıktır zaten. Her zaman en şaçma Şeyler benim başımın altından çıkar.

Herneyse ben giyinirken annemin neden beni kaldırmadığını düşünürken annem odama daldı. Ve Neşeli bir sesle bana"İyi pazarlar" dedi.Ama bu neşesi beni görünce kaçtı galiba Bana garip garip bakmaya başladı.Bende o Sırada Olanları anlamaya çalışıyordum. Bugünü pazartesi zannetmiştim. Aptallık bende.Aslında zaman kavramım o kadar da iyi değildir. Bunu beni tanıyan herkes bilir . O Yüzden annem bozuntuya vermeden "Aaa canım bu kıyafetleri yarın giymiyecek miydin sen?" diye sordu. Bende çaktırmamak amaçlı "okula elbiseyle gitmeye karar verdim " dedim.

Daha önce böyle düşünmemiştim ,ama gerçek şu ki etek ve elbise gibi kıyafetleri giymeye bayılırım. Annem de "tamam, ama çabuk seç çünkü tonlarca elbisen var" dedi.Beraber gardrobu açtık ve çok dağınık bir insan olarak annem kıyafetlerimi dolabın içine tıktığımı anladı. Ve bana "tabi sen ütülemiyorsun"diye atarlandı . Benim suçum neydi . Herkes bana atarlanıyordu.

Otuz dakikalık uğraştan sonra tatlı mavi -beyaz karışımı bir elbise buldum.Ve anneme verdim.Annem yine atarlı bir biçimde "Bana vermek yerine kendin yapmaya çalışsana tembel teneke"dedi.Bense"bilmiyorum ki yapayım"demekle yetindim .

Normalde kendimi her durumda haklı çıkarmaya çalıştığım için annem de babam da bana "Zeytinyağı" diyorlardı . Bilirsiniz işte Zeytinyağı her şeyin üstüne çıkar.

Ama çok acıkmıştım. Herzamanki gibi yine kahvaltıyı ben hazırladım.Şu Dünya'da en iyi bildiğim şeylerden biri yemek yapmaktır.Mesela İzmir'deki Arkadaşlarım bana şef diyorlardı çünkü onlara Çalışmaya gittiğimizde özel tarifimi yapıyordum. Onlar da bayıla bayıla yiyorlardı.

Ama şimdi İstanbul'daydım ve ailem dışında hiçbir dostum yok burada.Ama umarım yarın arkadaş edinirim.Anneme de kahvaltıyı servis ettikten sonra dışarı "Çıkabilir miyim ?"diye sordum sonuçta giyiniktim. Annem de "Tamam,ama kaybolma aradığımda aç"dedi.Bende başımla onayladım.

Babama bakmaya gittim . Yatak odalarında mışıl mışıl uyuyordu.Annemin dediğine göre babam yanına geldiğinde saat sabahın beşi civarı bir şeymiş.Babama baktıktan sonra dışarı çıktım .

Evimiz moda sahilindeydi.Evin manzarası bir muhteşemdi.Sahile yakın Olmasını da sevmiştim çünkü istediğim gibi yürüyüş yapabilirdim .Sahilde kendimden emin adımlarla yürürken biri bana çarptı. İçimden"Önüne bak Öküz "dedim .Ama sadece başımı çevirip bana çarpan çocuğa bakmakla yetindim. Çocuk da bana baktı Gözlerimiz birleşti . kalbim bir anda eridi.Çünkü çocuk çok taştı hatta taş az kalır tam bir meteordu.Ben bunları düşünürken çocuk Yanıma gelip özür diledi.İçimden çok da centilmen dedim ama Görünüşe göre dışımdan da söylemiştim. Çocuk bana bakarak "affedersin bir şey mi dedin?"dedi. Yerin dibine girmiştim. Ama bozuntuya vermeden"yoo hiçbir şey demedim "dedim ve hızlı adımlarla oracıktan uzaklaştım. Biraz kendime gelebilmek için kendime starbucks'tan chocolate fracappicuno söyledim .Şimdi daha iyidim ve yarına hazırdım.

Bu ilk bölümdü.Umarım beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz lütfen oy verin.Ve hikayede bir sorun varsa söyler misiniz?
Öpüldünüz
Xoxo

Hayat günlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin