BİR AĞAÇ MİSALİ

Ben Kimim

Deniz

Anne anne burası çok sıcak, anne ne olur beni kurtar, anne ben çok korkuyorum. gözümü açtıgımda kan ter içindeydim bu kabusta neyin nesiydi neden bir şey hatırlamiyodum kahretsin yine hatırlamıyorum

Birden ayağa kalkınca gözüm kararır ve yere düşerim uyandığımda adını bile bilmedigim bir kızı görürüm ve "sen de kimsin?"

Asya

Yine şaka yapiyo olmali "şaka mı bu hiç komik degil"
-"hayır sen kimsin".sorusunu sordugunda bir şeylerin ters gittigini anlamiştim ve hemen annesine haber vermiştim.

Annesi "deniz oğlum ben annen bu da asya tanidin mi"dedi
-ben deniz değilim ve artik üstümden çıkın sizi de tanimiyorum diyerek odasından çikti .Endişeyle arkasından gidip onunla sakince konuşmayı denedim ve ısrarla adının Aras olduğunu söylüyodu bu saçmalık da neyin nesiydi

Annesi hemen Aile psikiyatristine haber verdi yarım saat sonra doktor gelmişti ama Deniz ortada yoktu bütün villayi ararken şarap mahseninde içkilerle birlikte onu konuşurken buldum Kiminle konuşuyodu ki bu
"Seni çok özledim neden bu kadar geç geldin kokun cennetin kapılarını aralamış gibi seni seviyorum leyla " deniz ne söylüyodu böyle

Doktor anlamış bir şekilde yüzünü eğerek bize döndü "sanırım aldığı darbe yüzünden bunu yaşiyo sorunun kaynağına inmeliyiz onu hemen tedaviye almalıyım şu an söyleyebilceğim tek şey var adının aras olduğunu söylüyo kendi içinde bir karakter ortaya çıkmış eğer bu ilerlerse birden fazla kişilik ortaya çıkabilir "dedi ve hemen denizle iletişime geçmeye çalıştı doktorumuz denize aras diye seslenerek onun dikkatini üstüne topluyodu

Deniz "bana yaklaşmayın ve bizi yalnız bırakın"
Doktor "aras leylayla görüşmeme izin verir misin bana onun senden ne istediğini söyler misin?"
Deniz "tamam ama fazla soru sormayın. leyla güzel gözlüm benden ne istiyosun"
Sadece bir noktaya bakarak doktora döndü ve "onun benden istediği tek şey geçmişi" peki deniz ne yaşadi da geçmişi bu kadar önemli.
Doktorumuz poyraz bey yaşadığı olayları iç güdüsel olarak leylaya yansitiyor aslında bu düşünceler leylaya değil ona ait sadece onu çok sevdiğinden ve aldığı darbe yüzünden içindeki sevgi öfkeye dönüşmüş fakat bir başka neden daha olabilir geçmişine inmeliyim yarın bir terapi yapmalıyız onu hastaneye getirirseniz sevinirim.

Denizin annesi defne hanım "peki bizi hatırlıycak mı?"
Poyraz bey "bunu zaman göstericek" dedikten sonra arabasina binerek gitti.

Onunla iletişime girmeliyim beni nasıl unutur "aras beni hatırlamıyo musun ben asya"

Deniz "heee hatırladım unutur muyum, seni çık şurdan " diyerek beni itti.herkes şaşkın gözlerle denize bakıyodu deniz odasına çıkarken ben de onu takip ettim bütün eşyalarini toplayip gitmeyi planladı kimse onu durduramiyodu tam o sırada annesi defne hanım "deniz oğlum dur gitme " dedi
Ve deniz hızlı bir şekilde defne hanımın yanına gelerek "ben senin oğlun değilim benim annem yangında öldü" hey bu çocuk ne diyodu böyle hemen ayla ablanın yanına giderek neler olduğunu sordum

Ayla abla" deniz 5 yaşında villanın bodrum katında saklambaç oynarken orada büyüteç buldu ve pencerenin ışık saçan yerine büyüteçi koymuş büyüteçin altinda da çıralar varmış ve sonra yangın çıktı annesi onu kurtarmak için havalandırmadan girdi kimseye haber vermedi eğer haber verseydi annesini dövmekten beter ederlerdi havalandırmadan içeri girerek denizi pencereden aşağıya bıraktı tam o sırada bülent bey içeri girdi ve ipek hanım artık bu eziyete dayanamadığı için kendini ateşin içine atti.. ama şu an olağan üstü bir şey oldu deniz annesini hatırlamazdı 5 yaşinda yaşananlari ve ondan öncesini hatırlamazdı sürekli aynı kabusu görürdü yangın ve çığlıklar.
Bizde onun fazla oyun oynadığından olduğunu söylerdik kimse ipek hanimda bahsetmezdi çünkü büleny bey böyle olmasını istedi" dedi

"Peki neden bülent bey ipek hanimi döverdi ve onu istemezdi" diye sorunca
Ayla abla"kimseye söylemek yok ama " tamam söz söylemiycem diyince başladı anlatmaya.
İpek hanımla bülent bey zorla evlendirildi yani bülent bey çok içkiliyken defne hanımı taciz etti ipek hanimla evli değilken... ipek hanim bülent beyin sevdigi kadinin en yakin arkadaşidi ve çok zengindi hamile kaldiktan sonra evlenmek zorunda kaldilar babalari da ortakdilar ama bülent bey ipek hanımi her gördüğünde onun yüzünden vazgeçmek zorunda kaldigi sevdigi kadin aklina geliyodu ve bu içinde hırs olmuştu onu öldürmek istiyodu sırf onu para için öldürmemişti ve sonunda ipek hanım dayanamayıp ölmeyi tercih etti"

İnsanlar göründüğü gibi olmuyor şimdi ki bülent bey melek gibi dedikten sonra denizin yanına gittim onu durdurmuşlardı ve kimseyle konuşmuyodu öylece yatağa yaslanmış vaziyette duruyordu akşam olmuştu

Annesi defne hanımın elinden bir şey gelmiyodu babasi da iş için 3 aylığına ispanya'ya gitmişti.

Herkes uyumak için yatağına gittiğinde hala olduğu yerde sessizce oturan denizin yanına gittim ve bana odaklanması için biraz daha yaklaştım şimdi sadece bana bakıyodu sanki bana bir şeyler anlatmak istercesine.

"Merhaba deniz benimle gelir misin?" Hiç bir şey söylemeden öylece baktı kolundan tutarak onu ilk karşılaştığımız yere götürdüm trafikte tam kırmızı ışık yanarken ona bağırdım "insanların hayatlarıyla oynayamazsin eğer kırmızı ışıkta geçersin onların yaşamadığı aşkları üzüntüleri sevdiklerini ailesini öldürebilirsin" dedikten sonra hızlıca arabaya binip onu deniz kenarına götürdüm

Ne oldugunu anlamaya çalışıyomuş gibiydi " insanların hayatlarına hep müdahale ediyosun beni burda kurtarmıştın bakalım şimdi de kurtarabilecek misin" dedikten sonra kendimi tam denize atıcakken...