Lida Korhan
Hastaneden sonra kendimi, Anka Hanımın yanında bulmuştum. Kızıl saçlı kadının başını belaya sokabilme potansiyeli 1 kilometre öteden bile belli oluyordu... Önündeki dosyalara sinirle bakarken, bende ona bakıyordum. Kızıl saçlarıyla, güzel yüz hatlarıyla aşırı derece de ilgi çekiyordu, her yanından geçen kafasını bir daha bakıyordu. Dosyasını daha tam anlamıyla açıp incelememiştim. Yalan yoktu pekte incelemek istemiyordum nedensizce... Sadece gözlemlesem yeterdi.
Telefonum titreyince gelen mesaja baktım. Canım dostum...Kara: Bana gel en sevdiğin yemeklerden yaptımmm
Lida: Hemen geliyorummm
Bugün bu kadar yeterdi, yavaşça ayağı kalkıp yanından geçip gitmeliydim. Masasına yaklaştığım anda, elindeki kalemi masasına doğru fırlattı. Kalem ayağımın tam önüne düşmesi bir tesadüf müydü bilmiyorum ama eğilip kalemi yerden yavaşça aldım.
Anka, bana şaşkınlıkla bakarken, gülümseyip "Buyrun lütfen." dedim. Kafasını sallayıp "Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Kafamı sallayıp kafeden dışarı çıktım. Arkamdan baktığına adımın Lida olduğu kadar emindim.
Telefonum çalmaya başlayınca arayan kişiye baktım. Pars.
"Ooo Pars bey, siz beni hatırladınız mı?"
"Sana da merhaba kardeşim."
"Merhaba abiciğim."
"Evde misin?"
"Karaca çağırdı, birazdan ona geçeceğim.Ne oldu?"
"Seninle konuşmam gereken bir şey var."
Kalbim hızlanırken yavaşça yutkundum "Buradan söyle..." dedim.
"Yüz yüze konuşmamız daha mantıklı Lida'm... Karaca'ya gidince haber ver bana olur mu? Eee yarın görev için ayrılacağım. Seni görmeden gitmeyim."
"Ne görevi, benim niye haberim yok."
"Sence elin bu haldeyken, sana herhangi bir operasyonun bilgisini verirler mi?"
Haklıydı.
"Haklı olmandan nefret ediyorum."
Pars'ın gür kahkasını duyunca gülümsedim. "Ben abiyim, Lida Hanım her zaman haklıyım."dedi.
"Ay ay egonu yesinler senin. Kapat hadi daha gidecek yolum var."
"Tamam tamam görüşürüz sarı böcek." diyerek yüzüme kapattı.
Telefonu cebime koymadan bu kez de Karaca aradı...
"Kiminle konuşuyorsun kaç saattir."
"Parsla konuştum, benimle konuşmak istiyormuş. O da sana gelecek."
"Nee kızım baştan desene, kapat ortalığı toplayım." diyerek yüzüme geri kapattı. Karaca'nın büyük aşkı... Pars'ta onu seviyordu ama ikisi de cesaret edip konuşmuyorlardı. Bende karışmıyordum kocaman insanlar canım napabilirdim.
....
Karaca'nın evine geldiğim de, abime mesaj atıp asansöre doğru ilerledim. Yorulmuşum bugün, elimi zorlayacak bir harekette bulunmamıştım en azından... Acaba Pars benimle ne konuşacaktı merak etmeye başlamıştım.
Karaca'nın dairesine girdiğim de, kendimi hemen salona atıp koltuğa yattım. Karaca 2 dakika sonra tepemde dikilmeye başladı.
"Ooo Lida Hanım hoşgeldiniz."
"Ooo Karaca Hanım, sormadan oturdum ama..."
"Ev sizin efendim."
Karaca'nın dediğine gülerken karnına doğru sarıldım. Oda benim kafamı sevip yavaşça öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİDA
General FictionHer gün, kızıl saçlarını savurarak önümden geçerken onu izlemeye doyamıyordum. Anka. Adını aldığı Anka Kuşu gibi koyu kızıl saçları, kömür gibi alev alev yanan gözleriyle bunca zaman kaçtığım duygulara beni hapis etmek üzereydi. Benim kim olduğumu m...