wrong number | nomin

16

story

"çekinik gen ile taşındığı için cevap a şıkkı oluyor. anladın mı?"

jaemin, soruyu ikinci defa anlatmayı bitirip yanında oturan jeno'ya döndü. jeno ise o ana kadar eline yanağını yaslamış jaemin'e bakıyordu. hızla kafasını çevirip jaemin'in birkaç not bıraktığı sayfaya bakmaya başladı. jaemin, hiçbir cevap alamadığı sarışın gence tekrar sordu.

"anladın mı?"

"hı hım. cevap e şıkkıymış."

"jeno... hiç odaklanmıyorsun."

buna karşılık jeno, alt dudağını büzerek ofladı. kollarını önünde bağladığında tam bir çocuk gibiydi.

"of, anlamıyorum işte."

jaemin, bu tavrına kıkırdadı ve soruyu tekrar anlatmaya başladı. anlatmayı bitirdiğinde tekrar jeno'ya döndü. jeno bu sefer dinliyormuş gibi bile yapmıyordu, sadece hayran hayran ona bakıyordu. jaemin, sonunda kalemini masaya bıraktı ve jeno'nun masada olan elini tutup konuştu.

"belki de yüzüme bakmak yerine anlattıklarıma baksan anlayabilirsin ne dersin?"

"dalmışım sadece."

"hm."

jaemin, mırıldanıp bedenini jeno'ya doğru çevirdi. kendinden emin bir şekilde gözlerinin içine baktı kaşlarını kaldırarak.

"bir saattir mi?"

evet, jaemin geldiğinden beri gözlerini alamıyordu ama bu elinde değildi.

jeno, mırıldanarak onu onayladı sadece, başka bir şey diyemedi. jaemin, bu hâline kıkırdayıp doğruldu.

normalde zaten güzeldi ama kendine güvenirken jeno'ya ayrı güzel gelmişti.

jeno, alt dudağını ısırarak kafasını çevirdiğinde jaemin somurttu ve sandalyesiyle ona daha fazla yakınlaştı. gencin çenesini tutup gözlerine bakmasını sağladı ve gülerek konuştu.

"utandın mı sen?"

güzel gülümsemesini ona sunarken jeno, biraz eğilip yüzüne yaklaştı, oturduğu sandalyenin iki koluna ellerini yerleştirdi ve jaemin geri çekilmedi.

jeno onu öpmek, ona sarılmak istiyordu ama jaemin'in sınırları varsa bunları bilmek de istiyordu. jaemin ise böyle şeylere yeniydi. jeno'dan çok hoşlanıyordu, her ne kadar bazı şeyleri ağırdan almayı istese de bu zor gibiydi kendisi için. şu an sadece meraklı ve biraz da istekli gözlerle sarışın çocuğa bakıyordu öylece.

birden jeno, elini jaemin'in yanağına yerleştirdi. baş parmağı ile sakin sakin okşadı elinin altındaki teni.

"jaemin."

jaemin, derin ses ile söylenen ismini duyduğunda gözleri parlamıştı. jeno'nun da bir farkı yoktu. gülümseyerek konuştu.

"seni seviyorum."

jeno'nun birden söylediği bu iki kelime jaemin'in kalp atışlarının dengesinin bozulması için yetmişti.

"ben de seni seviyorum."

hafif titreyen sesiyle konuştuğunda jeno, yanağını biraz daha okşadı şefkatle. jaemin, karşısında bu kadar güzel biri varken ve bu kişi ona böyle güzel davranırken düşünemiyordu bile. gülümseyerek sarışın çocuğun yanağını öptü hızlı bir şekilde. jeno, bunun etkisiyle öylece kaldı.

"neyse, şimdi derse dönelim." dedi jaemin hiçbir şey olmamış gibi. derse dönmeyi tabii ki istiyordu ama bunu söylemesinin asıl nedeni bu küçücük öpücük yüzünden bile utanmasıydı ve bunu gizlemeye çalışıyordu. jeno ise afallamış hâlde kafasını salladı ve önündeki kitaba bakmaya başladı. hâlâ hiçbir şey söyleyemeyen jaemin'e döndü. jaemin alnını ovuşturarak gözlerini kaçırıyordu. jeno buna güldü ve jaemin'in yanağını işaret parmağıyla dürttü.

"utandın mı sen?" dedi jaemin'i taklit ederek. jaemin ona gözlerini çevirip kızgın gözükmeye çalıştı, jeno'nun bacağına hafifçe vurdu ve konuştu.

"bana benzersen bu ilişki ilerlemez. şimdi, baştan başlıyoruz ve sen de güzelce dinliyorsun tamam mı?"

jeno, gülümseyerek kafasını salladı ve zor da olsa en sonunda odaklanmayı başarıp ona her şeyi anlatan jaemin'i güzelce dinleyebildi.

cerezlik yb atıyorum malsf💔