wrong number | nomin

18

story

"hani uyuyacaktık?"

jeno, göğsüne yaslanmış ve beline sımsıkı sarılmış jaemin'in saçlarını oynarken konuştu. evden çıkıp koşa koşa yanına gelmişti sevgilisi rahat uyusun diye ama şimdi yatağa geçmiş, sadece birbirlerine sarılıyorlardı

"sen gelince uykum kaçtı."

yapılı gence biraz daha sokuldu jaemin. jeno'nun bedeni sıcacıktı, çok seviyordu ona sarılmayı. jeno kıkırdadı ve saçlarından öptü onu. bu huzurlu an jeno'nun telefonundan bildirim sesi ile bozuldu. jaemin'in saçlarıyla oynamaya devam ederken o kafasını kaldırıp birden onu izlemeye başladı. sarışın genç bunu fark edince ona baktı tekrar.

"ne? ne oldu?"

jaemin gülümsedi. jeno yanındayken yapabildiği tek şey buydu. gülümsemek. kendine engel olamıyordu, ona tüm gün gülümseyebilir ve tüm gün onu izleyebilirdi.

"bir şey mi olması lazım? sevgilime bakıyorum."

"böyle tatlı tatlı gülümseyerek bakamazsın ama."

"o nedenmiş?"

"şu yüzdenmiş..."

jeno cümlesini bitirmeden jaemin'in dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. bu kısa süreli, sakin öpücük jaemin'in içini titretmişti. kısık ve şaşkın gözlerle sevgilisine bakarken bir yandan kalp atışlarını onun da hissedip hissetmediğini merak ediyordu.

"jeno..."

"özür dilerim tutamadım kendimi. rahatsız mı oldun?"

jaemin yutkundu. şu an içinde hissettikleri tarif edilemezdi. kendisi de şu an yaşadığı hissi bilmiyordu ama bunun çok güzel olduğunu biliyordu.

"hayır... biraz daha öpsen olur mu?"

jeno'nun endişeli yüz ifadesi, jaemin'in bunu masum masum sormasıyla değişti, bu tatlılık karşısında kocaman gülümsedi. ilkine göre biraz daha uzun öptü onu. geri çekildiğinde jaemin ona yaklaşmaya çalıştı.

"biraz daha."

gözleri hissettiği heyecanla tekrar kapanırken jeno onu bir daha öptü. jaemin bu sefer çekilmesine izin vermedi, jeno'nun boynunu tuttu ve öpücüğü karşılık vermeye çalıştı. yüzü yanıyordu, boynu yanıyordu, elleri yanıyordu... her yeri yanıyordu sanki jeno'nun dudakları yüzünden.

jeno, onu öpmeye devam ederken bir yandan saçlarıyla oynuyor, bir yandan onu belinden tutuyordu. jaemin'in onu bu kadar istekli öpmesiyle kontrolü kaybedeceğini hissediyordu artık. dudaklarından ayrılıp jaemin'e daha fazla eğilip sokulmadan önce gözleriyle izin almıştı ve buna karşılık jaemin gözlerini kapatıp kafasını geriye yasladı. bu izni aldığında sarışın genç biraz aşağı kaydı, boynuna minicik bir öpücük bıraktı. jaemin hep çok güzel kokuyordu, boynundan daha yoğun gelen hoş kokuyu içine çekti biraz. tekrar tekrar öpmeye devam etti sonra boynunu. bir yandan sevgilisinin belini okşuyordu.

"jeno..."

güzel dudaklarından güzel sesiyle çıkan bu isim sanki daha farklı çıkmıştı. jeno kafasını kaldırıp, gözlerini yummuş jaemin'e baktı. kendi kendine kıkırdayıp doğrulduğunda bununla birlikte gözlerini açan jaemin ne olduğunu anlayamamış gibiydi başta ama sonra açtığı gözleri daha da açılmıştı.

jaemin, jeno'nun adını inleyerek söylemişti.

"sen az önce..."

"hayır... hayır jeno!"

"adımı mı..."

"sus! sus sakın söyleme!"

jaemin elleriyle jeno'nun ağzını kapatmaya çalıştı. jeno ise geri çekildi ve yatakta dizleri üzerinde durdu, jaemin de hemen doğruldu bununla birlikte.

"bunu beklemiyordum." dedi sarışın genç hâlâ ona gülerken. jaemin arkasından aldığı yastığı onun suratına fırlattı ve yüzünü kapattı utançla. bu başına ilk defa geliyordu ve çok utanıyordu. kendi kontrolünde gelişmemişti çünkü bu hisler onun için çok yeniydi. şimdi ise karşısındaki sevgilisi resmen onu sinirlendirmeye yemin etmiş gibi karşısında gülüyordu...

"bunun hakkında konuşmayacağız, anlaşıldı mı?"

"jaemin..."

"çok utanıyorum..."

jaemin kafasını gülen sevgilisinin göğsüne gömdü hızla. jeno elini onun saçlarına götürüp sevgiyle okşarken bir yandan ona sarıldı.

"utanılacak bir şey yok."

"hiç böyle hissetmemiştim."

jaemin'in sesi biraz boğuk gelmişti göğsüne sokulduğu için. jeno onu saçlarından öptü gülümseyerek.

"normal bir şey bu, sakinleş."

"uyuyacağım ben ya."

jaemin, jeno'nun beline iyice sarıldı ve onu da kendiyle beraber yatırdı. yüzünü boynuna götürüp gözlerini kapadı uyumaya çalışmak için ama bunu yapabilecek miydi bilmiyordu, yanan yanaklarını jeno bile hissedebiliyordu.

"ışığı söndürmedik..."

"bırak kalsın, sarılıyoruz burada."

jeno gülümseyip tekrardan saçlarını bir sürü öptü jaemin'in. onu bebeği gibi okşayıp öperek, kulağına şarkılar mırıldanarak uyuttu, jaemin belki de huzurla uyuduğu nadir gecelerden biriydi bu. tabii biraz da utangaç bir şekilde uyumuştu.

bunlar bebek bebek takılıyor ama benim biraz aralarını bozasım var çocuklar.

bi ucundan bozsam nolur ki.