still with you, final

431 47 148
                                    

sakusa

Ben sana gülüm demem
gülün ömrü az olur

ben sana yarınım demem
yarınlar geçer gider

ben en iyisi sana yarram diyim
elimin altında bulun

atsumu
askim sevismek istiyorsan bu kadar direkt soyle amk

orospcucgu sair oldu

sakusa
yalnız annem

atsumu
yok babanaydi

sakusa
he tamam o zaman

atsumu
askim iyi misin

PWMSPAMSPAMAOALA

SALAK GIBISIN NIYE BOYLESIN BUGUN

BIR SEY MI OLDU

sakusa
yoo iyiyim

canım sıkıldı

atsumu
sahile giderdik ama

yagmur yagiyor

hoslanmiyorsun islanmaktan

sakusa
biraz

atsumu
biraz mi.

aa askim

manyagin biri son ses sarki acmis galiba??

disaridan ses geliyo

yagmur da napiyor la bu manyak

lan

O SENMISSIN AMK

NAPIYON

(iletildi.)

dışarıdan gelen şarkı sesiyle cama doğru yaklaşmış, gördüğüm bedenle gözlerimi olabildiğince açmıştım.

deli olmalıydı, hasta olacaktı.

çalan şarkıya gülümseyerek kapıdan çıkmış, koşarak yanına gitmiştim. "salak mısın? hasta olacaksın, içeri girelim."

i'll run with my feet wet so hug me then.

kolundan ne kadar çekiştirirsem çekiştireyim, bana bakıyor yerinden kıpırdamıyordu. sanki dünyanın en güzel şeyine bakıyor gibiydi.

"dans edelim."

"ne," anlamayarak bakmış, "delirdin mi, yağmurda?" diyerek devam etmiştim.

tamam kötü bir fikir değildi, aksine hoşuma bile gitmişti ama işin sonucunda köpek gibi hasta olmak vardı.

sorun ettiğimden değil, sakusa'nın hasta olmasını istemiyordum sadece.

"dans edelim; yağmurun altında, still with you şarkısıyla."

gülmüş, zaten çalan şarkıyla kafamı sallamıştım onaylar misali. ellerimi sakusa'nın boynuna atmış, kendi elleri belimi bulmuştu.

şimdi alınlarımız birbirine değiyor, gözlerimizi kapatıyorduk. "seninle gülmek, seninle ağlamak..."

we laugh together, we cry together.

"böyle basit duyguları bile benim için her şey haline kılıyorsun."

these simple feelings were everything i had.

ona bakıyor, gülümsüyordum. yaptığı en küçük şeyde bile mutlu olabiliyordum. yeni bir hayata başlamak gibiydi onunla olmak. her şey masum, beyaz ve güzel.

"seni sevmek, seni öpmek, seni güldürmek istiyorum."

"bunları zaten yapıyorsun, bulduğun her vakitte yapıyorsun." sıkıca sarılmış, kokumu içine çekmişti. "yapıyorum yapmasına da yeterli olmuyor,"

geri çekilmiş, yüzüme bakıyordu. elleri yanaklarımı bulmuş okşamıştı. "ne yapacağım seninle?"

"sev? öp?"

gülmüş; ilk önce gözlerime, sonra yanaklarıma ve daha sonra dudağıma öpücükler kondurmuştu. "onları da yapıyorum."

şarkının sonlarına doğru gelmiş, dansı yavaşlatmıştık. şarkı bitmeden ikimizde, "still with you." diye mırıldanmış, dans etmeyi kesmiştik.

"şurada evlenme teklifi etsen tamamım ben."

"istiyorsan," elimi tutmuş, yüzük parmağımın üstünden öperek, "benimle evlenir misin?" demişti.

gülmüş, kafamı sallamıştım. "çok garip bir teklif oldu, işin şakasındaydım ama... evet, evlenirim."

listenin devam eden şarkısıyla gözlerimi açmış, "işte bu ya, evlelik teklifini de böyle kutlarız." demiş, göz kırpmıştım.

livin' la vida loca.

enerjimiz yerine gelmiş, sakin şarkıdan eğlenceli bir şarkıya geçmiştik.

bir yandan dans ediyor bir yandan kahkahalar atıyorduk. ayağımın takılmasıyla yere düşünce, sakusa yanıma gelmiş, gülerek "iyi misin?" demişti.

kafamı sallamış daha da gülmüştüm. "livin' la vida loca!" sakusa da bana katılmış, ayağa kaldırmıştı beni.

gökyüzüne bakmış, gözüme düşen yağmur damlalarıyla kısmıştım gözümü. "bu yaptığımız şey, dünyanın en eğlenceli şeyi."

"yanında hayatının aşkı varsa tabii." bana göz kırpmış, elimden tutarak tekrardan dans etmiştik.

son bir kez daha ikimizde bağırarak, "livin' la vida loca!" demiş, birbirimizi öpmüştük.

"SUSUN ARTIK OROSPU ÇOCUKLARI, AŞKINIZI DA SİKEYİM SİZİ DE."


ay bilmiyom hic nasil oldu😭😭 cok eglendim yazarken ama anlatimim kotu olabilir ona yapacak bir sey yok 🕺🕺🕺

kitabimi okudugunuz icin tesekkur ederim!! <33

yastığımsın, sakuatsu. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin