29

4.8K 307 74
                                    

Y/N: BURAYI LÜTFEN OKURSANIZ SEVİNİRİM ÖNEMLİ!

bir japona aşık oldum okuyanlar belki hatırlar hiko ve cenk farklı bir şekilde birbirlerine açılıyolardı. valla ne yalan söyliyim hiç öyle yazasım gelmedi ondan dolayı görmezden geliyoruz anlaştık mı <3 🫦🫦 bu bölümü yazarken utançtan 9 kere hastanelik oldum smut yazabilen insanları tebrik ederim bizden olmuyor !! Bu beceriksiz ve dandik bölümü lütfen görmezden gelin bi türlü fiki fiki fin fon yazmıyosun diyenleri susturmak içindi !

"Hiko alçım çıktı. Kendim yürüyebilirim abi farkındasın değil mi?"

"Evet." Hikmet tek eliyle Cenk'in kıçından destekliyor, diğer eliyle de tuttuğu anahtarla sakince kapıyı açmaya çalışıyordu. Saat 2 buçuk suları falandı. Sarhoş kadını sağ salim evine ulaştırmış ardından aynı taksiyle eve dönmüşlerdi. Taksi ücreti ne kadar tuttu Cenk pek emin değildi, tüm yol fosur fosur uyumuştu çünkü. Gerçi bunun pek de önemi yoktu, Hikmet varlıklı bir çocuktu. Sol bileğinde her zaman Rolex saati bulunurdu. Ata ve Utku birçok kez bu saati çalıp okutmaya çalışsalar da başaramamışlardı. Bu paranın suyu nerden geliyordu, halı saha grubu için çok büyük bir gizemdi. Bazen Cenk Hiko'sunun bu parayı kazanabilmek için jigololuk yaptığını bile düşünüyordu ancak konusu çok açılan bir konu değildi, gizemini koruyordu. Şu an kafasında mantıklı mantıksız binbir düşünce kol geziyordu ve güzel kahve gözlerini kucağında olduğu sarışınından bir türlü koparamıyordu. Resmen esmer yanaklarına al oturmuştu, Hiko'su onu hem tek eliyle yorulmadan taşıyabiliyordu hem de şu an o kadar yakışıklı gözüküyordu ki içini bir hoş ediyordu bu görüntü. Gözlerini sıkıca yumup soluklandı. Çok özlemişti.

"Neden kucağına alıyorsun o zaman? Ben yürüyebilirim gayet de." Cilveyle konuştu. Hamurunda vardı bir kere.

"Seni kucağımda taşımayı seviyorum." Sarışın kapıyı açabilince kendi kendine sırıttı ve ayakkabılarını hızlıca ayağından sıyırıp içeri adımladı. Ardından kucağından kayan genci hoplatmış, yoğun bir şekilde ona bakan gözlerinin altından sıkıca öpmüştü. "Bir itirazın mı var?"

Cenk başını olumsuzca sallarken o da sarışının beline sardığı ayaklarını hareket ettirip kendi ayakkabılarını sıyırdı. Çok da bilinçle yaptığı bir hareket değildi. Bu yüzden kucağında olduğu uzun bedenden minik sesler yükselmişti ve kendisi görev bilinciyle sarsıldığı için asla bunun farkına varamamıştı. Hikmet diğer elini de kucağındaki gencin kalçalarına yerleştirdi ve ardından bedeni vücudundan ayırmadan biraz havalandırdı. Elleri Cenk'in dolgun kalçalarına gömülmüştü.

"Hareketlerine biraz dikkat et." Hırıltılı bir sesle mırıldandığında Cenk anlamamış bir şekilde ona baktı.

"Ne yaptım ki ya?" Hikmet konuyu değiştirdi.

"Götün büyümüş sanki. Baksana ya ellerimden taşıyor." Uzun çocuk avuçlarındaki kalçaları arkasına sığındığı bahane ile yoğururken Cenk kaldırmamak için kendisini o kadar kasıyordu ki iç organlarından birisinin infilak ettiğine emindi, ikinci yoldaydı. Başarabileceğini içinden fısıldayıp ufak bir gücenmeyle yoğun gözlerle onu izleyen gence çemkirdi.

"Ne terbiyesiz herifsin he. Azıcık kilo aldık alt tarafı." Dudaklarını büzüp sarışının sıkıca kavradığı kalçalarına bakmaya çalıştı. Bu sırada farkında olmadan Hikmet'in ön tarafına sürtünmeye devam ediyordu. Bazen Hikmet, Cenk'in bu kadar habersiz bir şekilde kendisini tahrik edebilmesine çok şaşırıyordu. Ezelden beri bu bu şekildeydi, 12 yaşında ilk kez birinin, yani Cenk'in dudaklarını öpmek istemişti. İlk mastürbasyonunda Cenk'in yağmurdan ıslanmış halini hayal etmişti. Yıllar geçmiş, yaşlar ve istekler çoğalmıştı ancak bunun öznesi asla değişmemişti. Yıllarca fark ettirmediği için kendisiyle gurur duyuyordu.

DE DA AYRI PUŞT (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin